güzellik
1 . Estetik bir zevk, coşku, hoşlanma duygusu uyandıran nitelik, hüsün:
"Güzellik de uçar gider, zenginlik de erir biter."- H. Taner.
2 . Okşayıcı söz veya davranış, iyilik, yumuşaklık:
"Onu sertlik değil, güzellik yola getirir."-
3 . Ahlak ve fikrî nitelikleriyle hayranlık uyandıran şey.
4 . Güzel olan bir kimsenin niteliği:
"Güzelliğin on para etmez / Bu bendeki aşk olmasa."- Âşık Veysel.
güzellik
Türkçe güzellik kelimesinin İngilizce karşılığı.
adj. cosmetic
n. beauty, prettiness, fairness, charms, feminene charms, comeliness, fineness, handsomeness, niceness, pulchritude
güzellik
estetik bir beğeni, coşku, hoşlanma duygusu uyandıran nitelik, hüsün, cemal; güzel olan bir kimsenin niteliği.
okşayıcı söz ya da davranış, iyilik, yumuşaklık.
ahlaksal ve düşünsel nitelikleriyle hayranlık uyandıran şey.
güzellik
Türkçe güzellik kelimesinin Fransızca karşılığı.
beauté [la], bonté [la], esthétique [la]
güzellik
Türkçe güzellik kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Bezauberung, Feinheit, Grazie, Lieblichkeit, Schöne, Schönheit