Oran
1 . Büyüklük, nicelik, derece bakımından iki şey arasında veya parça ile bütün arasında bulunan bağıntı, nispet:
"Dini, dili ne olursa olsun her insan doğup büyüdüğü, ekmeğini kazandığı toprak üstünde korkusuz, güven altında yaşadığı oranda kendini mutlu duyuyordu."- N. Cumalı.
2 . İki şeyin birbirini tutması, karşılıklı uygunluk, tenasüp.
3 . Akıl yoluyla gerçeğe yakın olduğuna inanılarak verilen yargı, tahmin.
4 . matematikİki büyüklük, iki nicelik arasındaki bağıntı:
"Üçün dokuza oranı."-
Oran
Fransızca Oran kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. Oran, a port city in northwestern Algeria
Oran
Türkçe Oran kelimesinin İngilizce karşılığı.
[Oran] n. Oran, a port city in northwestern Algeria
v. pray, praise or appeal to God in words or thought; orate, give a lecture, make a speech
n. ratio, proportion, rate, relation, measure, percentage, incidence
Oran
büyüklük, nicelik, derece bakımından iki şey arasında ya da parça ile tüm arasında bulunan bağıntı, nispet; iki şeyin birbirini tutması, karşılıklı uygunluk, tenasüp.
us yoluyla gerçeğe yakın olduğuna inanılarak verilen yargı, tahmin.
iki büyüklük, iki nicelik arasındaki bağıntı.
Oran
Türkçe Oran kelimesinin Fransızca karşılığı.
proportion [la], rapport [le], ratio [le], taux [le]
Oran
Türkçe Oran kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Proportion, Proportionalität, Satz, Verhältnis
Oran
(Türkçe) Erkek ismi 1. Ölçü, nispet, derece. Ölçülü, hesaplı. 2. Tahmin. 3. Anlayışlı. 4. Abartma, abartı. 5. Özel işaret, nişan.