Gsm Tarihçesi
Kısaca: Mobil iletişim, bir sinyalin veya daha doğrusu bir mesajın bir (veya birden fazla, bk. UMTS) verici ve alıcı anteninin arasında çift yönlü veri aktarmasını sağlar. Bu antenlerin birisi hareketlidir diğeri sabit. Hareketli antene ve onu taşıyan aygıta "Mobil istasyon" denir, bu aygıt daha çok "ceptelefonu" olarak adlandırılır. Sabit antenler şehirlerin değişik yerlerinde monte edilmiş baz istasyonlar'dan oluşuyor. ...devamı ☟
Mobil iletişimin başlangıcı 1920 senelerine kadar geri gidiyor. Bu yıllarda Alman demiryolu şirketi "Reichsbahn" müşterilerine bir "Tren telefonu" tanıttı. ABD'de 1946 senesinde Motorola tarafından ilk sivil taşınabilir mobiltelefon tanıtıldı. Bu telefon 1940 senesinden itibaren ABD askerleri tarafından savaşta kullanılıyordu. tabiiki burada "mobil" biraz komik geliyor. Bu telefonu kullanmak için güçlü kollara sahip olup hızlı konuşmak gerekiyordu.
Telefonun ağırlığı 18 kg'dı ve bataryası 8 dakika konuşma süresi sağlıyordu.
Ama her başlangıç zordur. 1957 senesinde Almanya'da ilk mobiltelefon şebekesi devreye sokuldu. Bu şebeke A-şebekesi olarak tanımlandı. Şebekede görüşmek isteyen kullanıcılar santral üzerinden bir bayan tarafından elle bağlandılar. Routing (görüşmenin otomatikman veriyolunu bulmak) mümkün değildi. Bu nedenle aramak istediğiniz kişinin hangi bölgede bulunduğunu bilmek zorundaydınız. O zamanlar Almanya'daki şebekede 137 bölge vardı ve her bölgenin kendi alan kodu vardı. Aranan kişi başka bir bölgedeyse ona ulaşılamıyordu veya tüm bölgelere tek tek arama yapılacaktı. Roaming ve Handover (bölgeler arası kesintisiz geçiş) tabiiki yoktu.
1972 senesinde B-şebekesi tanıtıldı. Artık santralci bayana ihtiyaç kalmadı, ama hala aradığınız kişinin hangi bölgede bulunduğunu bilmeye mecburdunuz. Bölgeler arası Handover bu şebekedede mümkün değildi. Mobil telefonlar çok büyük, ağır, pahalıydılar ve aşırı şekilde enerji tüketiyorlardı. Böylece genelde işadamları tarafından arabalarında kullanıldılar. Bunun yanında B-şebekesinin kullanıcı kapasitesi çok kısıtlıydı.
Ama laboratuvarlarda kullanıcılara rahatlık sağlıyacak ve kullanımı kollaylaştıracak teknolojiler üzerine çalışmalar devam ediyordu. Skandinav ülkelerinde 450MHz frekansta çalışan bir şebeke geliştirildi. Bu şebeke NMT450 adı altında 1981 senesinde skandinav ülkelerinde devreye girdi (NMT = Nordic Mobile Telephone System). NMT450'ile 1970'lerden beri geliştirilen otomatik santraller üzerinden görüşme sağlanabiliyordu. C-şebekesi adı verilen bu sistemde ilkdefa tüm ülke genelinde aynı alan kodu kullanılıyordu.
Gelişim tabii durdurulamadı. Ve Avrupa'da NMT sistemi 900MHz frekansı üzerinde geliştirildi. Bu yüksek frekanslar nedeniyle ceptelefonları gittikçe küçülmeye başladı. 23 Ekim 1986 senesinde Türkiye'de NMT şebekesi Ankara ve İstanbul'da devreye girdi.
Üstte gördüğümüz tüm şebekeler analog çalışıyordu ve bunların tümü 1. nesil olarak adlandırılıyor. 1980'lerin başında (1982) geleceğin dijital sistemde olduğu fark edildi ve çalışmalar bunun üzerinde yoğunlaştı. Dijital sistemde şebekelerin daha verimli çalışacağı ve analog sistemin kısıtlı kapasitelerinden kurtulacağı kısa zamanda anlaşılmıştır. 1982'de "Groupe Spéciale Mobile" grubu kuruldu. Bu grubun görevi CEPT (Conference Europeene des Administration des Postes et des Telecommunications) organizasyonu için 900MHZ'de çalışan yeni ve zamana uygun bir şebeke geliştirmekti. Bu çalışmaların sonucu 1987'de 18 ülke tarafından bir "Memorandum of Understanding" anlaşması imzalandı. 1988'de bu standartlar Avrupalı ETSI enstitüsü tarafından kabul edildi. Bu yeni standartın Avrupa dışındada kabul görmesi için "Groupe Spéciale Mobile"'ın kısaltması olan GSM, "Global System for Mobile Communication" olarak yeni bir isim altında tanımlandı. GSM 2. nesil mobil iletişim standartıdır.
23 Şubat 1994'de Türkiye GSM teknolojisiyle tanıştı. Turkcell şirketi ilk kez Ankara, İstanbul ve İzmir'deki abonelerine hizmet vermeye başladı. Mayıs 1994'te Telsim faaliyete geçti. 2000 senesinde Aria ile ilk 1800MHz frekansında çalışan şebeke Türkiye'de faaliyete geçti. Bunu bir yıl sonra Aycell izledi.
Aralık 1999'dan itibaren WAP uyumlu telefonlarla internet hizmetlerine direkt telefondan ulaşılmaya başlandı. WAP hakkında daha geniş bilgiyi WAP sayfamızda bulabilirsiniz.
25 Eylül 2002 senesinde Avrupa'da ilk 3. nesil UMTS şebekesi çalışmaya başladı (İtalya).
Vodafone
3 yıl öncetelekomünikasyon şirketi Bell Atlantic ile ortak olarak ABD'nin en büyük GSM operatörünü kurdu. Vodafone'un %45, Bell Atlantic'in %55 oranında hissedar...
Vodafone, 2006, 24 Mayıs, GSM, Kuruluş, Kurum, Taslak, Telekomünikasyon, Telsim, İngiliz, Arun SarinSiemens AG
3 yıl önceneurobilgisayarı "Synapse 1"'i 1992'de yaptı. Dünyanın renkli ekranlı ilk GSM cep telefonu Siemens S10 1997'de tasarlandı. Siemens Energy Siemens Gamesa...
Kadışehri
3 yıl öncekalitesi ile hizmet verilmektedir. Öte yandan ilçede Telsim, Turkcell ve Avea GSM operatörleri mevcut olup bu üç hattan da Kadışehirliler yararlanabilmektedir...
Kadışehri, Yozgat, Akdağmadeni, Yozgat, Aydıncık, Yozgat, Boğazlıyan, Yozgat, Saraykent, Yozgat, Sarıkaya, Yozgat, Sorgun, Yozgat, Taslak, Yenifakılı, Yozgat, Yerköy, Yozgat, YozgatSamsunspor
3 yıl öncekalıcı bir gelir kaynağı oluşturma düşüncesiyle faaliyete geçirdiği sanal GSM hizmeti olan Samsuncell; Samsunspor ve Avea (günümüzde Türk Telekom) iş birliğiyle...
Samsunspor, 1965, 1969, 1975, 1976, 1979, 1982, 1983, 1985, 1990, 1991Uluslararası Demiryolları Birliği
3 yıl öncekatarlarının yetenekleri ve mülkiyetlerinin kesin belirlenmesi sağlanır. 90'lardaki GSM-R radyo telekomünikasyon sistemi UDB projesi olan ERTMS tarafından spesifikasyonları...
Beşiktaş JK
3 yıl önceKartalcell, 12 Ağustos 2009 tarihinde faaliyete başlayan Beşiktaş'a ait sanal GSM ağıdır. Avea alt yapısını kullanarak hizmet veren ağ, faaliyete geçtikten...
Beşiktaş Jimnastik Kulübü, Turkcell Süper Ligi, Beşiktaş JK Kadrosu, 100. Yıl Albümü, 13 Ocak, 1902, 1903, 1908, 1909, 1910, 1911Bakteri
3 yıl önce(2003). "An expanded genome-scale model of Escherichia coli K-12 (iJR904 GSM/GPR)". Genome Biol. 4 (9). ss. R54. doi:10.1186/gb-2003-4-9-r54. PMID 12952533...
Bakteri, Amino asit, Azot, Bağışıklık, Demir, Enzim, Fotosentez, Glikoz, Heterotrof, Kemosentez, Klorofil