Eserleri
Eleştirileri
Shaw; müzik, sanat ve tiyatro eleştirmeni olarak "Corno di Bassetto" mahlasıyla ``Wolverhampton Star`` `da, GBS mahlasıyla ``Dramatic Review`` (1885-86), ``Our Corner`` (1885-86) ve ``The Pall Mall Gazette`` `te (1885-88) yazmıştır. 1895`ten 1898`a kadar, Shaw, ``Frank Harris` Saturday Review`` `da tiyatro eleştirmenliği yapmıştır. Eleştirmen olarak aldığı maaş, kendi kendi geçinebilmesini sağlamıştır.
Shaw`un erken gazeteciliği; kitap, sanat ve müzik kritikleriyle geçti. Müzik eleştirilerinden çoğu, tartışmalı Alman besteci Wagner`i över nitelikteydi. Ayrıca, Saturday Review için yaptığı tiyatro eleştirmenliğinde de Norveçli tiyatrocu Henrik Ibsen`i övmüştür.
Romanları
1879`la 1883 arasında yazdığı beş başarısız romanı da daha sonradan basılmıştır. Bu kitaplar;
- ``Cashel Byron`s Profession`` (Cashel Byron`un Sanatı) , 1886
- ``An Unsocial Socialist`` (Topluma Karşı Toplumcu) , 1887
- ``Love Among the Artists`` (Aşkın Ortasındaki Ressamlar) (Re, 1914
- ``The Irrational Knot, Being the Second Novel of his Nonage`` (Akıldışı Düğüm,Reşit Olmayanın İkinci Romanı) ,1905
- ``Immaturity`` (Tecrübesizlik) , 1931
Oyunları
Shaw, 1885`te, William Archer`la birlikte ilk oyunu olan ``Widower`s Houses`` üzerinde çalışmaya başladı. Archer, Shaw`un bir oyun yazamayacağına karar verdiği için (Archer, bu fikrinden daha sonra da vazgeçmemiştir), proje rafa kaldırıldı. Yıllar sonra, Shaw, 1892`de oyunu Archer`sız bitirdi. Gecekondu mahallesi sahiplerini sert bir şekilde eleştiren oyun, ilk defa 9 Aralık 1892`de London Royalty Theatre`da sahnelendi. Shaw daha sonra bu oyuna en kötü eserlerinden biri olduğunu söylese de oyun izleyici buldu.
Shaw`un oyun yazarlığından elde ettiği ilk elle tutulur ticari başarısı Richard Mansfield`in ``The Devil`s Disciple`` (Şeytan`ın Müridi) (1897) yapımından geldi. Shaw, hayatı boyunca, çoğu uzun olan 63 oyun yazdı. Oyunları, genellikle Londra`dan önce Amerika ve Almanya`da başarı elde etti. Çoğu oyunların Londra yapımları seneler boyunca ertelenmiş olsa da ``Mrs. Warren`s Profession`` (Bayan Warran`in Mesleği) (1893), ``Arms and the Man`` (Silahlar ve Adamlar) (1894), ``Candida`` (1894) ve ``You Never Can Tell`` (Hiç Söyleyemiyorsun) (1895) gibi oyunları günümüzde hala Londra`da izlenilebilir.
Shaw`un mizah anlayışı - Oscar Wilde`ı dışarda tutarsak - zamanı için eşsizdi ve yazar genellikle komedileriyle hatırlanmaktadır. Ancak espri kabiliyeti yazarın İngiliz tiyatrosunda yaptığı yenilikleri gölgelemelidir: Victoria Dönemi`nde sahne, boş ve duygusal bir eğlencenin sergileneceği bir yerdi. Shaw, sahneyi; ahlaki, politik ve ekonomik konuların tartışılacağı bir yer haline getirdi ve böylece modern gerçekçi tiyatronun öncülerinden olan Henrick Ibsen`e de borcunu ödemiş oldu.
Shaw`un popülerliği arttıkça oyunları laf kalabalıklarıyla dolmaya başladı. Ancak bu oyunlarının başarısından birşey götürmedi. Bu dönemdeki bazı oyun örnekleri şunlardır: ``Caesar and Cleopatra`` (1898), ``Man and Superman`` (1903), ``Major Barbara`` (1905) ve ``The Doctor`s Dilemma`` (1906).
1904`ten 1907`ye kadar, oyunlarından birkaçı Harley Granville-Barker ve J.E. Vedrenne müdürlüğündeki Court Theatre`da sahneye konmuştur. Orada sahneye konan ilk oyunu, ``John Bull`s Other Island`` (1904), bugün çok ünlü olmasa da King Edward VII`ın bir gösteri sırasında sandalyesini kıracak kadar güldüğünden, zamanında, Londra`da oldukça ses getirmiştir.
1910lara gelene kadar, Shaw kendini yeterince tanıtabilmiş bir oyun yazarı haline geldi. ``Fanny`s First Play`` (1911) ve ``My Fair Lady``ye (1956) kaynaklık edecek olan ``Pygmalion`` (1912), Londra seyircisinin önünde uzun seneler oynamıştır. (Oscar Straus`un ``Arms and the Man`` (1894) uyarlaması olan ``The Chocolate Soldier`` çok popüler olmasına rağmen, Shaw müzikalden nefet etmiştir ve hayatı boyunca da eserlerinin müzikalleştirilmesine izin vermemiştir. Buna Franz Lehar`ın ``Pygmalion`` uyarlaması da dahildir. ``My Fair Lady`` de ancak Shaw`un ölümünden sonra gerçekleştirilebilmiştir.)
Shaw`s outlook was changed by World War I, which he vigorously opposed, despite incurring outrage from the public as well as from many friends. His first full-length piece presented after the War, written mostly during it, was ``Heartbreak House`` (1919). A new Shaw was emerging--the wit remained, but his faith in humanity had dwindled. In the preface to ``Heartbreak House`` he said
"It is said that every people has the Government it deserves. It is more to the point that every Government has the electorate it deserves; for the orators of the front bench can edify or debauch an ignorant electorate at will. Thus our democracy moves in a vicious circle of reciprocal worthiness and unworthiness."Shaw had previously supported gradual democratic change toward socialism, but now he arguably saw more hope in government by benign strong men. This would sometimes make him oblivious to the defects of dictators like Stalin, Hitler and Mussolini.
1921 tarihinde,Shaw ``Bünyesel Pentateuch`` den ``Methuselah`n Ardı`` `nı tamamladı.The massive, five-play work starts in the Garden of Eden and ends thousands of years in the future. Shaw proclaimed it a masterpiece, but many critics did not share that opinion.
Bir dahaki oyunu olan (1923) tarihli ``Saint Joan`` ise genellikle onun en iyi oyunlarından biri olarak kabul edilir.Shaw Joan Yayı`na dair düşündelerini uzunca yazmıştır.and her canonization supplied a strong incentive. Bu oyun uluslararası alanda başarılı olması ona Nobel Edebiyat Ödülü`nü getirdi. Oyunlarını ömründe istirahatteyken yazdı.Ne yazık ki bu oyunların yalnızca bir iki tanesi dikkate değer gibiydi -ya da çoğu sonradan düzelmişti- ve de çocukluk çalışmalarına aitti.
``The Apple Cart`` (1929) was probably his most popular work of this era. Later full-length plays like ``Too True to Be Good`` (1931), ``On the Rocks`` (1933), ``The Millionairess`` (1935), and ``Geneva`` (1938) have been seen as marking a decline. His last significant play, ``In Good King Charles Golden Days`` has, according to St. John Ervine, passages that are equal to Shaw`s major works. His last full-length work was ``Buoyant Billions`` (1946-48), written when he was in his nineties.
Shaw`s published plays come with lengthy prefaces. These tend to be more about Shaw`s opinions on the issues addressed by the plays than about the plays themselves. Often, his prefaces are longer than the play. For example, the Penguin Books edition of his one-act ``The Shewing-up Of Blanco Posnet`` (1909) has a 67-page preface for the 29-page playscript.
19`uncu yüzyılın ikinci yarısından 20`nci yüzyılın ikinci yarısına doğru uzanan 94 yıllık ömrü boyunca Shaw`un bir an bile ara vermediği başlıca uğraşı, düşünmek ve düşündüklerini gülümseterek dile getirmek oldu.
Tiyatro oyunlarından romanlarına, siyasal ve sosyal yapıtlarından müzik, resim ve tiyatro eleştirilerine, mektuplarına dek tüm yazdıklarında ya da konuşma ve demeçlerinde Shaw, çağının her sorununu korkusuzca ele aldı, yeniden sorguladı.
İnsan, toplum, aile, din, bilim, uygarlık, kültür, sanat, eğitim, devlet, siyaset, savaş, barış gibi sayısız kavramı sınır tanımaz dünyasında sürekli tartıştı. Basmakalıp inançlara karşı yepyeni görüşlerin kapılarını araladı.
En bilinen eseri 1913`te yazdığı `Pygmalion`dur. Bu oyun daha sonra `My Fair Lady` ismiyle müzikale ve sinemaya da uyarlanmıştır.
Şakir Eczacıbaşı`nın `Bernard Shaw- Gülen Düşünceler` adıyla yayınlatmış olduğu ebatı büyük ve içeriği zengin metinde ünlü oyun yazarının yaşamı ve eserlerine ilişkin pek çok faydalı bilgi bulunacağı gibi, Shaw`ın kaleminden çıkma cümlelere de rastlanmaktadır.