Kayda değerlik
Genç Siviller Hareketi, Türkiye`de anti-militarist, özgürlükçü ve demokrasi yanlısı görüşleri savunan bir sivil toplum hareketi. Orta Doğu Teknik Üniversitesi kökenli bir grup tarafından 2003`te kurulmuş, fakat özellikle 2007`de Abdullah Gül`ün cumhurbaşkanı seçilişiyle ilgili siyasi kriz döneminde adını duyurmuştur. Öncelikle internet ortamında etkinlik gösteren grup, internetin gelişmesiyle ortaya çıkan yeni tip siyasi örgütlenmelerin Türkiye`deki ilk başarılı örneklerinden biridir.
Hareketin Kökleri
10 Mayıs 2007`de Agos gazetesinde yayımlanan bir röportajda, hareketin başlangıcı şöyle açıklanmaktadır:"2000`li yıllardan itibaren ODTÜ İletişim Topluluğu çatısı altında “Buluşmalar” adını verdiğimiz ve her 19 Mayıs`ta düzenlediğimiz toplantılar vardı. İlkini Van`da gerçekleştirmiş, 2003 yılındakinde ise TBMM`de “19 Mayıs`lar stadyumlardan kurtarılsın” mesajlı bir bildiri okumuştuk. Bu fikre Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de destek verince birden medyanın ilgi odağı olduk. Bir iki gün sonra Cumhuriyet gazetesi düşük rütbeli subayları kast ederek “genç subaylar rahatsız” manşetiyle bir haber yaptı. Genç subayların rahatsız olduğu konular arasında bizim 19 Mayıs statlardan kurtarılsın önerimiz de varmış. Biz de bu habere gönderme yaparak adımızı “Genç Siviller” koyduk."
Görüşleri
Aynı röportajda hareketin siyasi tavrı şu şekilde özetlenmektedir:"Bizler genel anlamda demokratız. Aramızda her politik görüşten arkadaşlar var. Solcular, liberaller, muhafazakarlar gibi. Türkiye`de bugün Hrant Dink`in öldürülmesi gibi çok önemli sorunlarımız var. Bu nedenle de ideolojik kamplaşmalar yerine, öncellikle namuslu, ahlaklı ve duyarlı bir demokratik duruş yakalamayı ve bunu da toplumun her kesiminden destek alarak, demokrasinin hepimize gerekli bir zemin olduğunu anlatarak yapmaya çalışıyoruz. (...) Biz demokratik aktivizm yapan, ama bunu herkes ve her şey için yapan, özellikle sesi duyulmayan öteki`lerin dertlerini de önemseyen bir hareket planı izliyoruz. Kısaca amacımız tüm duyarlılıkları birbirine bağlamak, demokratik bir ahlak ve namusu kendi içimizde sağlayarak Türkiye için de bir açılım yaratmak."Hareketin sivil siyaset anlayışı da şöyle özetleniyor:
"Bizler hakları çiğnenen her kesime eşit mesafede duruyor, sadece demokrat olmayı, katılımcı, aktivist bir tavır sergilemeyi düşünüyoruz. Darbenin konuşulduğu bir Türkiye`de doğal olarak öncelikli gündemimizde asker üniforması var. Ama bizler genel olarak sivil olmaktan kimsenin üniformasını giymeyen, kalın kırmızı çizgileri olmayan, sırtında kimsenin yumurta küfesini taşımayan bir vatandaşlık tanımını anlıyoruz. Türkiye`de farklı bir şey söyleyene mutlaka bir tavır gelişiyor. hemen birilerinin maşası oluyorsunuz. Gençlerin kendi fikirleri olamaz mesela. Bize Soros`pu çocukları da diyorlar. Bu toplumsal ezberden kaynaklanıyor. Herkesin kafasında çekmeceler var. O çekmecelerden birine girmiyorsanız hemen damgalanıyorsunuz. Çünkü kontrolü kaybettiklerini düşünüyorlar. Ama bizim hedefimiz tam da bu. Ezberleri bozmak."