Dayısı Şehzade Mehmed, Kefe sancakbeyi olunca, Hüsrev’i de beraberinde götürdü. Şehzade Mehmed’in elçisi sıfatıyla Moskova’ya gitti. 1521’de Bosna sancakbeyi oldu. Kanuni Sultan Süleyman’ın Belgrad Seferine katıldı ve Zemlin Kalesini fethetti. Belgrad’ın fethinden sonra Macaristan, Hırvatistan, Transilvanya ve Dalmaçya’ya Türk akınları devam etti. Mohaç Savaşına kadar süren bu akınlara, Sinan ve Bali beylerle birlikte Gazi Hüsrev Bey de katıldı. Mohaç Savaşında emrindeki deli kuvvetleri ile ihtiyat birliği olarak geride durdu. Savaştan sonra Obrovaç Kalesiyle birlikte stratejik önemi olan pek çok kaleyi zaptetti. 1534’te Semendire sancakbeyi olan Gazi Hüsrev Bey, iki yıl sonra tekrar Saraybosna’ya tayin oldu. 1537’de Venediklilere ait Solin, Kilis ve daha birçok kaleyi fethetti. 1539’da Adriyatik sahilindeki Kastelnova Kalesi denizden Barbaros Hayreddin Paşa, karadan da Gazi Hüsrev Bey'in sıkıştırmaları sonucu ele geçirildi.
1540 yılında vefat eden Gazi Hüsrev Bey'in hayatı İslamiyeti yaymak yolunda geçti. Emri altında bulunan 10 bin kadar deli kuvveti (serdengeçti) ile devamlı olarak hudutlarda mücadele etti. Ancak Hüsrev Bey, bu sırada idaresi altında bulunan Saraybosna’yı da imar etmekten geri durmadı. Şehirde pek çok cami, mescid, medrese, çarşı ve köprü yaptırdı. Kurşunlu Medrese diye de anılan Gazi Hüsrev Bey Medresesi yıllarca bir ilim ve kültür merkezi olarak hizmet verdi. Adalet ve ihsanı ile halkın sevgi ve saygısını kazandı.
İlgili başlıklar