Flash
1. anlamı (i). parıltı, ani alev, şule; işaret olarak yanıp sönen ışık; an; birden gelen su akıntısı; kaba gösteriş; cama renk vermek için maden tuzu ile kaplama; bülten. flashback (i). geriye dönme. flashboard (i). suyun yüksekliğini artırmak için barajı.2. anlamı ani. şiddetli. havalı. şık. gösterişli. ışıltı. parlama. şimşek. yıldırım. flaş. ani ışık. an. yıldırım haber. çarpıcı çekimya cep feneri. uyuşturucu sonrası gevşeme. ışık tutmak. aydınlatmak. yakmak. atmak (bakış). böbürlenmek. parlamak. çakmak. akla. bir.