eleştiri
1 . Bir insanı, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlış yanlarını bulup göstermek amacıyla inceleme işi, tenkit:
"Fırkacılık, karşıya sövüp saymadan çamur atmadan çok önce hatta karşıyı eleştiriden önce, kendi ilke ve amaçlarını, uygulama yöntemlerini anlatmak olmalıydı."- T. Buğra.
2 . edebiyatBir edebiyat veya sanat eserini her yönüyle anlaşılmasını sağlamak ve değerlendirmek amacıyla yazılan yazı türü, tenkit, kritik.
3 . felsefeÖzellikle bilginin temellerini ve doğruluk durumunu inceleme, sınama, yargılama:
"Zengin seçenekleri dinlerken siz de muhayyilenizi, eleştiri bilincinizi bilemiş olurdunuz."- H. Taner.
eleştiri
Türkçe eleştiri kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. criticism, strictures, critique, review, commentary, comment, animadversion, censure, denouncement, expostulation, knocking, slating, stricture
eleştiri
bir insanı, bir yapıtı, bir konuyu, doğru ve yalnış yanlarını bulup göstermek ereğiyle inceleme işi, ºtenkit, ºkritik.
bir yazın ya da sanat yapıtını her yönüyle inceleyip açıklamak, anlaşılmasını sağlamak ve değerlendirmek amacıyla yazılan yazı türü, ºtenkit, ºkritik.
özellikle bilginin temellerini ve doğruluk durumunu inceleme, sınama, yargılama.
eleştiri
Türkçe eleştiri kelimesinin Fransızca karşılığı.
critique [la]
eleştiri
Türkçe eleştiri kelimesinin Almanca karşılığı.
Ausstellung, Beurteilung, Kritik, Rezension; (kitap) Besprechung
linda - 1 ay önce