El Kurtubî

Kısaca: Muhammed bin Ahmed el-Kurtubi, (doğum tarihi VI. Yüzyılın sonları ve VII. Yüzyılın başları olarak tahmin edilmiştir.), Endülüslü ve Arap, muhaddis, müfessir, fakih, dilci ve kıraat alimi. ...devamı ☟

Muhammed bin Ahmed el-Kurtubi, (doğum tarihi VI. Yüzyılın sonları ve VII. Yüzyılın başları olarak tahmin edilmiştir.), Endülüslü ve Arap, muhaddis, müfessir, fakih, dilci ve kıraat alimi. Hayatı Kurtubi, Endülüs'ün yetiştirdigi büyük alimlerdendir. Endülüs Emevileri’nin başşehri olan, dönemin ilim yuvası Kurtuba’da dünyaya geldi. Doğum tarihi 12. yüzyılın sonları ve 13. yüzyılın başları olarak tahmin edilmiştir. Kurtuba'da çiftçilikle uğraşan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Hıristiyan İspanyolların 16 Temmuz 1230 tarihinde gerçekleştirdikleri bir saldırıda öldürüldü. Kurtubi, gençlik yıllarında çömlek yapımında kullanılan toprak taşımacılığı ile uğraşarak ailesinin geçimine yardımcı olmuştur. Eğitiminin ilk yıllarını Kurtuba’da geçirdi ve burada 'İbni Ebi Hucce' diye tanınan Ebu Cafer Ahmed bin Muhammed el-Kaysi (ö. 1245), Rebi bin Abdurrahman bin Ahmed el-Eş’ari (ö.1235), Ebu’l Hasan Ali bin Kutral el-Ensari gibi alimlerden sarf-nahiv (Arap grameri), belağat, Kur'an ilimleri ve fıkıh dersleri aldı. Kurtuba’nın 1236 yılında Kastilya-Leon Kralı III. Fernando’nun kuvvetleri tarafından ele geçirilmesinden sonra şehri terk ederek İskenderiye’ye geçti. Burada 'İbnü’l Müzeyyen' ismiyle anılan Ahmed bin Ömer el-Kurtubi’den (ö.1258) el-Müfhim fi Şerhi Sahih-i Müslim adlı eserinin bir kısmını dinledi. Ayrıca 1251 yılında vefat eden hadis alimi Ebu Muhammed Abdulvehhab İbn Revac, Ebu Muhammed Abdülmu’ti el-Lahmi, el-Hasen İbn Muhammed el-Bekri (ö.1258), İbnu'l Cummeyzi (ö.1252) gibi hocalardan dil, edebiyat, Kur'an ilimleri, kıraat, tefsir, hadis ve fıkıh dersleri aldı. Şehabeddin el-Karafi ile birlikte Feyyum’a seyahat etti. 1249'da Mansure’ye uğradı. Burada ders gördü. Kahire’de de bir müddet ikamet ettikten sonra Said bölgesindeki Münyetü Beni Hasib’e yerleşti ve hayatının sonuna kadar burada yaşadı. Kendisinden ders alanlar arasında oğulları Şehabeddin Ahmed ile İbnü’z Zübeyr, İsmail bin Muhammed bin Abdülkerim, Ebu Bekir Muhammed bin Ahmed bin Ali el-Meymuni ve Ziyaeddin Ahmed bin Ebu’s Suud es-Satrici’nin adlarını zikredebiliriz. Mütevazi kişiliği ve sade yaşantısı ile tanınan, zühd hayatına önem veren, itkan sahibi bir alim olarak kaynakların zikrettiği Kurtubi 29 Nisan 1272 Münyetü Beni Hasib’de vefat etti ve buraya defnedildi. Kabri 1971 yılında onun adına inşa edilip hizmete açılan bir cami avlusundaki türbesine nakledilmiş olup halen ziyaretçilere açık bulunmaktadır. İlmi tutumu ve çalışmalarıİlmi tutumu Tefsir, hadis, kıraat, fıkıh gibi İslami ilimlerde çok iyi yetişmiş olduğunu kaleme aldığı eserleriyle ortaya koyan Kurtubi’yi Zehebi “ilimde derya” olarak nitelendirmiş diğer alimlerde hakkında benzer ifadeler kullanmışlardır. El-Kurtubi eserlerinde Ehl-i Sünnet’i savunmuştur. Başta Mu’tezile olmak üzere İmamiyye, Rafiziyye, Kerramiyye gibi fırkaları eleştirmiştir. Amelde Maliki itikatta Eş’ari olmakla birlikte mezhep taassubuna karşı çıkmış ve taklitçiliği bir metot olarak benimsemediğini dile getirmiştir. Kitap ve sünnet yolunu tutan tasavvuf ehline karşı çıkmamışsa da cehalet ve hurafe temeline dayanan sufiler hakkındaki olumsuz tutumunu açıkça ortaya koymuştur. Bu arada devlet adamlarını çekinmeden eleştirmiş, zamanın idarecilerinin rüşvet aldığını ifade etmiş , onların hukuk dışı davrandıklarını, menfaat karşılığında hükmettiklerini, Allah’ın dinini değiştirdiklerini ileri sürmüştür. Eserleri Kurtubi hakkında doktora ve yüksek lisans tezleri mevcuttur.

Eserleri

ne dair inceleme çalışmaları da vardır. Halihazırda birçok kitapta ve makalede Kurtubi’den alıntılar yapılmakta ve görüşlerine büyük önem verilmektedir. Bunların dışında Kurtubi’nin günümüze ulaşan veye ulaşmayan pekçok eseri vardır. *El-Cami': Kurtubi Tefsiri olarak ün yapmış olan eserin tam adı önsözünde geçtiği üzere 'el Cami li Ahkami'l Kur'an ve'l Mübeyyin lima Tedammenehu mine's Sünne ve Ayi'l Furkan'dır. Kurtubi’nin en önemli eseri olup geniş hacmine rağmen ilim çevrelerinde büyük ilgi görmüş ve çeşitli baskıları yapılmıştır. Eser, ahkam (islam hukukuna dair hükümler) ağırlıklı olduğu için bunu Ahkamu'l Kur'anlar içinde sayanlar da vardır. Ama bütün Kur'an'ın baştan sona kadar tefsirini ihtiva etmektedir. Kurtubi tefsirine Kur'an'ın fazileti, okunuşunun keyfiyeti, tefsiri, icazı, toplanması ve tertibi, yedi harf meselesi, müfessirlerin dereceleri ve tefsirle ilgili daha birçok konuya tahsis ettiği oldukça geniş bir önsöz ile başlar. Bu önsöz çeşitli isimlerde ve değişik kimseler tarafından neşredilmiştir. Bu mukaddimenin başında, tefsirinde takip edeceği metodu bizzat kendisi söyle açıklamıştır: “Ömrüm boyunca Allah'ın kitabı ile meşgul olmayı ve bütün gücümü ona sarf etmeyi uygun gördüm. Bunu da tefsirdeki nükteleri içine alacak şekilde lügatleri, i'rabları, kıraatleri, kalpleri doğru yoldan sapan dalalet ehlini reddetmeyi, bu zikrettiklerimin yanında ahkamı, ayetlerin nüzul sebeplerini, ayetler arasındaki manayı toplayan ve birbirine zıt gibi görünen ayetler arasındaki müşkülleri açıklayan selef ve halef alimlerinin görüşlerine şehadet eden hadisleri özlü bir şekilde yazmaya giriştim... Bu kitaptaki şartlarım: Sözleri söyleyenlerine, hadisleri de (hadis mecmualarının) müelliflerine dayandırmaktır... Müfessirlerin kıssalarından, tarihçilerin haberlerinden lüzumlu olanlar ve açıklama için mutlaka gerekli olanlar hariç olmak üzere yüz çevirdim. Bunun yerine "mes'ele" adini verdiğim ahkam ayetlerinin açıklamalarını koydum. Bir, iki veya daha fazla hüküm ihtiva eden her ayete bazı mes'eleler ilave ederek o mes'eleler içinde nüzul sebeplerini, tefsiri, garib kelimeleri ve hükümleri açıkladım. Şayet ayet bir hüküm ihtiva etmiyorsa tefsir ve te'vilini vermekle yetindim." Mukaddimede geçen bu bilgilerden de anlaşılacağı gibi eser baştan sona Kur’an tefsiridir. Ancak ahkam ayetlerine önem verilmiştir. Gerçekten Kurtubi mukaddimede verdiği bu esaslara uymuş ve rivayet ağırlıklı, son derece faydalı bir tefsir ortaya koymuştur. Tefsirde rivayete ağırlık verilmesi yanında dirayet ihmal edilmiş değildir. Yaptığı alıntılarda genel olarak kaynak göstermiştir. İstifade ettiği eserler arasında Ahkamu'l-Kur'an'lar önemli yer tutar. Bunlar içinde en çok Ebu Bekir er Razi el Cassas (ö. 981), İlkiya el Herrasi (ö. 1110) ve Ebu Bekir İbnu'l Arab’ın (ö. 1148) Ahkamu'l Kur'an'larından istifade etmiştir. Bilindiği üzere bunlardan İbnu'l-Arabi, Maliki; İlkiya el-Herrasi Şafi; Ebu Bekir el-Cassas ise Hanefi’dir.

Eserleri

nde görüşlerine yer verdiği kimseleri tenkit de etmiştir. Ahkamu'l-Kur'an'lar dışındaki tefsir kaynakları içinde Ebu Cafer Taberi (ö.923)'nin Camiu'l Beyan'ı, Ebu Cafer en Nehhas’ın (ö. 949) I'rabu'l Kur'an ve Maani'l Kur'an'ı, Ebu Bekir en-Nakkas (ö.962)'in Sifau's-Sudur adli tefsiri, Ebu'l-Abbasi Ahmed ibn Ammar, el-Mehdevi (ö.1039)'nin et-Tahsil li-Fevaidi Kitabi't-Tahsili'l Cami li-Ulumi'd-Tenzil’i, ve el Maverdi (ö.1058)'nin Tefsir'i sayilabilir. *el Esna fi Şerh-i Esma'il lahi'l Hüsna: El-Kurtubi'nin el-Cami’de pek çok atıfta bulunduğu eser'in tam adı eserin tam adı: el-Esna fi Şerhi Esmai´l-Lahi´l-Hüsna ve Sıfatihi´l-Ulya şeklindedir. Allah'ın 99 isminden bahseder. Bu isimler ayetlerde geçtikçe daha geniş açıklamalar ve bilgiler için bu kitabına atıflarda bu­lunmaktadır. *El İ’lam: Tam adı el-İ’lam bima fi dini'n-nasara mine'l-fesad ve'1-evham ve izhari mehasini dini'l-İslam ve işbati nübüvveti nebiy-yina Muhammed aleyhi's-salatü ve's-selam'dır. Tuleytula'da adı bilinmeyen bir kişi tarafından kaleme alınıp Kurtuba'ya gönderilen bir risaleye reddiye olarak yazılmış olup Ahmed Hicazi es-Sekka tarafından neşredilmiştir (Kahire 1980). Naşir kitabın kapağında müellif adını sadece el-İmam el-Kurtubi olarak zikretmiş, yazma nüshanın sonunda müstensihin:"Eserin yazımı 1326 tamamlandı" şeklindeki kaydından hareketle kitabın başka bir Kurtubi'ye ait olabileceğini ileri sürmüş, İbn Ferhun'un müfessir Kurtubi'nin eserleri arasında bu eseri zikretmemesini de delil olarak kaydetmiştir. Ancak müelliflerin eserlerinin ölümlerinden asırlarca sonra da istinsah edilebildiği gerçeği karşısında bu tereddüde an¬lam vermek güçtür. Ayrıca eserin Köprülü Kütüphanesi'nde mevcut iki nüshasından birinde (nr. 794 (mükerreri) müellif adı Muhammed b. Ahmed b. Ferh el-Kurtubi. Diğerinde (nr. 814) İbn Ferh el-Kurtubi olarak belirtilmiştir. Faiz Said Salih eseri tahkik ederek bir doktora çalışması yap¬mıştır. *El-İ'lam fi marifeti mevli-di'1-Mustafa 'aleyhi's-salatü ve's-selam: El-I'lam bi-mevludi'n-nebiyyi aleyhi's-selam ismiyle de bilinmektedir. Eserin bir nüshası, el İ’lam fi ma Yecib-u ale'l En'am min marifet-i mevlidi'l Mustafa 'aleyhi's-selam adıyla Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi'nde kayıtlıdır. *Et Tezkire fi Ahvali'l Mevta ve Umuri'l Ahire: Kurtubi bu eserinde ölüm, ölülerin halleri, kıyamet, Cennet, Cehennem gibi mevzuları anlatır. *Et Tezkar fi Efdali'l Ezkar: Kur'an'ın faziletlerine dair kırk babdan oluşan bir eserdir. *El Misbah beyne'l Ef'al ve's Sihah: Ebu'l Kasım Ali İbn-i Cafer'in Kitabu'l-Ef'al'i ile el-Cevheri'nin es-Sihah adlı lügate dair eserlerinin muhtasarıdır. *El Muktebes fi Şerh-i Muvatta'i Malik İbn-i Enes *El Lumau'l Lu'luiyye fi Şerhi'l İsrinati'n Nebeviyye

Dipnotlar

# El-Kurtubi, El-Cami' # Diyanet İslam Ansiklopedisi, El-Kurtubi maddesi

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.