Başlangıç
Tasfiye hareketi DTCF dekanı Prof. Dr. Enver Ziya Karal`ın Milli Eğitim Bakanlığı`na 13 Aralık 1945`te yazdığı raporla başlar.Bu raporda Doçent Behice Boran, Doçent Pertev Naili Boratav ve Doçent Mediha Berkes`in "İstanbul`da yayınlanan ve siyasi görüşü ilmi düşünceyle uzlaşma kabul etmeyen" bir dergiye yazı vaadi verdiğini, bu durumun okuldaki eğitim-öğretim için sakınca barındırdığı beliritiliyordu.Bahsedilen dergi Zekeriya Sertel`in "``Görüşler``" isimli dergisiydi.Bu rapordan önce de Yüksek Öğrenim Genel Müdürü N. Halil Onan, Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel`e yazdığı mektupta Boratav, Boran ve Niyazi-Mediha Berkes çiftinin görüşleri nedeniyle üniversitede kalmasının sakıncalı olduğunu belirtmişti.
Bu yazılardan sonra 15 Aralık 1945`te bahsedilen öğretim üyeleri aktif eğitimden çıkarıldı ve bakanlık emrine alındı.Bunun üzerine öğretim üyeleri Danıştay`a başvurdu; Danıştay`da 26 Mart 1946 günü oy birliği ile tasfiye kararını iptal etti.
Milliyetçi tepkiler
Komünistlik ile suçlanan öğretim üyelerinin üniversiteye geri döndüğünü duyan milliyetçi görüşlü öğrenciler Milli Eğitim Bakanlığı`na başvurarak Behice Boran ve Pertev Boratav`ın üniversiteden çıkarılmasını istediler.Bununla da kalmayıp Boratav`ın o gün konferans vereceği salonu bastılar, burada eylem yapıp rektörün istifasını istediler; rektör Şevket Aziz Kansu`ya zorla istifa dilekçesi imzalattılar.Rektör Kansu`yu polis ve jandarma fakülteyi abluka altına alarak odasından çıkartabildi; öğrenciler de fakülteden çıkıp halkevlerinin bulunduğu binayı kuşattılar ve solcu olarak tanınan Türkiye Gençler Derneği şubesine girerek büyük tahribat yarattılar.
Olaylardan sonra Boratav, Boran, Niyazi Berkes ve Muzaffer Şerif Başoğlu hakkında soruşturma açıldı.
Soruşturma
Soruşturmalarda diğer öğretim üyelerinden milliyetçi öğrencilere kadar iki yüz tanığın ifadesi alındı.Boratav, Boran ve Berkes Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesi`nde yargılandılar.Yargılama sonucu Boratav aklandı ama Boran ve Berkes "görevi kötüye kullanmak" suçu ile cezalandırıldılar.Ama kısa bir süre sonra Yargıtay bu kararları bozdu.Yargıtay`ın kararı bozması sonucu CHP hükümeti öğretim üyelerinden kurtulmak için onların kadrolarını kaldırmaya kara verdi. 5 Temmuz 1948 günü TBMM`de görüşülen tasarı gereği bu öğretim üyelerinin kadroları kaldırıldı.
Sonuç
Farklı siyasi görüşlerin hem öğrenim hem de öğretim kademesinde sıkça karşı karşıya geldiği Ankara Üniversitesi DTCF`de meydana gelen bu olaylar ülke genelinde politik sağ-sol kavgalarının daha da alevlenmesine yol açtı.Zaten Tan Gazetesi Baskını ve Irkçılık-Turancılık Davası ile iyice gerilen siyasi ortam daha da gerginleşti. Bu olaylar sonrasında komünistlikle suçlanan profesörler Demokrat Parti grubuna yaklaştı; bu Demokrat Parti`nin komünistlik suçlamaları almasına hedef oldu; bunun üzerine Demokrat Parti ve onlara yakın duran Fevzi Çakmak da Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel`in komünistleri himaye ettiğini belirtip CHP`yi suçladı.Kaynak
- ``40`ların Cadı Kazanı``, Uğur Mumcu.