Budizm'de Tanrı

Kısaca: Budizm genelde bir din olarak kabul edilir; ancak kimi zaman Budizm için “ruhani felsefe” tanımı da yapılmaktadır. Bunun nedeni Budizm’de mutlak bir yaratıcı tanrı fikri bulunmamasıdır. Buda’nın yaşadığı dönemlerden itibaren, bir yaratıcı kavramının bulunmayışı Budist düşüncenin ayırt edici özelliklerinden biri olagelmiştir. ...devamı ☟

Budizm genelde bir din olarak kabul edilir; ancak kimi zaman Budizm için “ruhani felsefe” tanımı da yapılmaktadır. Bunun nedeni Budizm’de mutlak bir yaratıcı tanrı fikri bulunmamasıdır. Buda’nın yaşadığı dönemlerden itibaren, bir yaratıcı kavramının bulunmayışı Budist düşüncenin ayırt edici özelliklerinden biri olagelmiştir. Budizmin yaklaşımı klinik ve sistematiktir; Dört Yüce Gerçek’te Buda ızdırap sorununu analiz etmiş, kökenindeki nedeni teşhis etmiş ve ızdırabı ortadan kaldıracak reçeteyi yazmıştır. Buda’nın öğretilerine göre, sekiz katlı asil yolu izleyen tüm duyarlı varlıklar, “bensizlik” (anatta) kavramının kavranması yoluyla cehaleti, dolayısıyla acıyı ortadan kaldırabilir. Bu nedenle, Budizm bir yaratıcı tanrı kavramına değil, ahlak, meditasyon ve bilgelik kavramlarına dayanmıştır. Bu açıdan Budizm, nihai bir Benlik tanımlayan Hindu düşüncesiyle çelişir. Tüm Budist geleneklerde bir Dharma öğretmeni olarak Gautama Buddha’ya saygı, ruhani gelişimin önemli bir parçası olarak kabul edilir. Pali Budizminde Buda’nın kendisinin tanrılaştırılmasını reddetmiş olduğu kabul edilirken, Mahayana Budizminden kimi okullarda Gautama Buddha, çeşitli doğaüstü güçlere sahip bir tanrı olarak saygı görür. Budizm'de ilahi varlıkların fazlalığı dikkat çekse de, bunlar için herhangi bir özel ya da dini uygulama öne sürülmez. Yaygın olan kanıya göre, herkes bir göksel ilahi varlık olarak reenkarne olabilir. Deva adı verilen bu varlıklar için samsara aleminde aynı şekilde acı vardır. Budistler evrenin yasalarının derin ve manevi önemi olduğuna inanır. Bazen sonsuz bir Buda olarak temsil edilen Dharmakaya (her yerde varolan Buda doğası) evrenin temel niteliği ve birleştirici bir güç olarak görülür. Budizm’de doğaüstü kavramı Budizm doğaüstü varlıkların (örneğin, Budist yazmalarda bahsedilen devalar) varlığını reddetmemekle birlikte, diğer dinlerde olduğu gibi “tanrılara” yaradılış, kurtuluş veya yargılama gücü atfetmez. Daha çok insanların ve hayvanların yaptığı şekilde dünyevi olayları etkileme güçleri olduğu kabul edilir. Tıpkı insanların dünyayı hayvanlardan daha çok etkileyebilmesi gibi, “devaların” da etkisi insanlardan daha güçlüdür; ancak hiç bir tanrının gücü mutlak değildir. Daha da önemlisi tanrılar da insanlarla birlikte ölüm ve yeniden doğum döngüsü içinde, yani samsara’da acı çekmektedirler. Tanrılar nirvana’ya ulaşmamışlar, dolayısıyla kıskançlık, öfke, yanılgı ve keder gibi duygulara sahiptir. Bu nedenle, Buda nirvanaya ulaşan yolu gösterdiği için, “tanrıların ve insanların öğretmeni” (Sanskrit: śāsta deva-manuṣyāṇaṃ) olarak anılır. Pali derlemesine göre tanrılar, yalnızca kendi etki veya kontrol alanları izin verdiği kadar güçlüdür. Bu nedenle, nirvanaya insanlardan daha yakın, veya insanlardan daha bilge değillerdir. Kral Pasenadi Kosala, general Vidudabha ve Gautama Buddha arasında geçen bir konuşmada, Budizm’de tanrıların görece zayıf konumları gözler önüne serilmiştir.. Pali derlemesi aynı zamanda aydınlanmış varlıklara (Budalar) tanrıların bile sahip olamayacağı bir takım doğaüstü nitelikler atfeder. Bunlar arasında, işitilemeyen sesleri işitme, zihin okuma, kendinin ve başkalarının geçmişi yaşamlarını hatırlama vb. güçler sayılır. Yaradılış teorilerine karşı tutum Budizm evrenin yaradılışı hakkında her tür teoriye karşı kayıtsızdır, ve yaradılış inancını kişiyi samsaraya bağlayan engellerden biri olarak kabul eder. Burada dikkat edilmesi gereken, Buda’nın hiç bir zaman yaradılışı veya yaratıcıyı açıkça reddetmediğidir. Bunun yerine Budizm, yaradılış ve yaratıcı inancının insan zihnindeki etkileri üzerine yoğunlaşır. Her tür inanç karşısında Budist tavır, inancın insan zihni üzerinde ne gibi biri etkisi olduğu ve kişiyi samsaraya bağlayıp bağlamadığı perspektifinden yapılan eleştirel analiz şeklindedir. Buda, varlıkların içinde cahillik ve açgözlülükle dolaştığı varoluş döngüsünün başlangıcını bilmenin veya tespit etmenin imkansız olduğunu söylemiştir. Buna bağlı olarak evrenin kökenine ve boyutlarına dair spekülasyonlara erken Budizmde önem verilmemiştir.

Theravada

Huston Smith erken dönem Budizmin metafizik olmaktan çok psikolojik olduğunun altını çizer. Çeşitli tanrı düşüncelerine ve yaradılış mitlerine dayalı olan teist dinlerden farklı olarak, Budizm Dört Yüce Gerçek’te sayılan insani koşulların analizinden başlar. Bu nedenle erken Budizm yaratılış ve Yaratıcı gibi sorunlarla ilgilenmemiştir. Tanrı olsun, aydınlanmış bir varlık olsun, hiçbir varlık (Buda da dahil olmak üzere) yaratıcılık, kurtarıcılık ve yargı güçlerine sahip olarak tanımlanmamıştır. Pali derlemesi hiçbir varlığa ‘her şeye gücü yeterlik’ özelliği atfetmemiştir. Ayrıca,

Theravada

Budizm’inde cennet ya da Mahayana ‘‘Arık Ülke’’ anlayışına benzer bir yer yoktur. Buda’ya saygı Mutlak tanrı düşüncesi Budizm’de görülmemekle birlikte, Buda ve diğer Budalara saygı veya tapınma tüm Budist mezheplerde önemli bir rol oynamaktadır. Bunun nedeni Budaların tam aydınlanmaya ulaşmada gösterdikleri erdem, fedakarlık ve mücadelenini uyandırdığı saygı ile birlikte, bir öğretmen olarak Dharma’ya somut örnekler teşkil etmeleridir. Dipnotlar Bağlantılar * Budizm'de Tanrı anlayışı: Budistler Putperest mi? * Buddhanet: Buddhism and the God-idea

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Budizm
3 yıl önce

tanımlanan Budizm'in hedefi; hayattaki acı, ıstırap ve tatminsizliğin kaynaklarını açıklamak ve bunları gidermenin yollarını göstermektir. Budizm'de öğretilerin...

Budizm, Hindistan, Gautama Buddha, Hinduizm, Lankavatara Sutra, Zen, Mahayana, Zen Budizmi, Dört Asil Hakikat, Asil Sekiz Yol, Nirvana
Tanrı
3 yıl önce

olanlarına tanrı, dişi olanlarına tanrıça denir. Monoteistik ve henoteistik inançlardaki Tanrı kavramını tanımlamak için ise sadece tanrı sözcüğü kullanılabilir...

Tanrı, Tanrı
Tanrının varlığı
7 yıl önce

tarafından öne sürülmüştür. Felsefi terminolojide, Tanrı'nın varlığı problemi, tanrı ontolojisinin bilgi kuramı ile ilgilidir. Bilgi kuramı, epistemoloji, bilgiye...

Budizm Tarihi
3 yıl önce

Budizm tarihi. Buda’nın ölümünden 3 ay sonra, öğrencileri Rajagarha’da (günümüzde Rajgir) bir araya gelerek Birinci Budist Konsey'ini düzenlemişlerdir...

Budizm, Asil Sekiz Yol, Asya, Bangladeş, Bhutan, Bodhisattva, Buddha, Budizm Tarihi, Dört Asil Hakikat, Felsefe, Hindistan
Samsara
3 yıl önce

var oluşu ve yok oluşu tanımlar. Budizm geleneğinin amacı bu döngüyü terk etmektir. Samsara, cehennemden tanrıya kadar insanoğlunun bildiği varlığın...

Reenkarnasyon, Samsara, Ankh, Antik çağ, Brezilya, Budist, Budizm, Ekminezi, Gnostik, Hindu, Kabbala
Ateizm
3 yıl önce

sıklıkla "dinsizlik" ile özdeşleştirilse de, Budizm gibi bazı Uzak Doğu dinlerinde de "yaratıcı" anlamında bir tanrının varlığına rastlanmaz. Bu yönüyle de ateizm...

Ateizm, 1587, 1960, Agnostisizm, Animizm, Ateist, Deizm, Determinizm, Din, Eski Yunanca, Ezoterizm
Vajra
7 yıl önce

en azından doğal yıldırım fenomenini temsil etmesi açısından. Budizm'de vajra, Budizmin üç ana dalından biri olan Vajrayana'nın sembolüdür. Vajrayana...

Vajra, Budizm, Butan, Din, Elmas, Fenomen, Hinduizm, Lama, Mitoloji, Sanskritçe, Silah
Buda
3 yıl önce

Franz-Karl Ehrhard et Michael S. Deiner, Gautama Buddha Amitabha Buddha Budizm'de Tanrı Budizm tarihi Buda'nın Diş Emaneti Sirke Tadanlar 'Little Buddha', (1993)...

Buddha, Asil Sekiz Yol, Bodhisattva, Budizm, Dört Asil Hakikat, Kurtuluş (Ezoterizm, Teozofi ve Mistisizm ), Mahayana, Mokşa, Nirvana, Taslak, Tibet Budizmi