Türkiye arasında yapılacak görüşmelerde tesbitine karar verildi. Çoğunluğunu Fransızlar`ın oluşturduğu alacaklılarla Türkiye arasındaki görüşmeler hem uzadı ve hem de gerginliklere sebep oldu. Nihayet 13 Haziran 1928`de imzalanan antlaşmalarla, ödenecek borçların miktarı ve ödeme şekli bir formüle bağlandı. Bu antlaşmalarla, Osmanlı Duyün-u Umumiyesi de tarihe karıştı. Fakat 1929 Dünya İktisadi bunalımı Türkiye`nin ödeme güçlükleriyle karşılaşmasına yol açınca, alacaklılarla görüşmeler tekrar başladı. 22 Nisan 1933`de Paris`te imzalanan yeni borç sözleşmesi ile istemlere devam edildi. Ayrıca, bir Fransız şirketi tarafından işletilen Adana- Mersin demiryolunu 1929`da Türkiye`nin satın alması talebine Fransa başlangıçta karşı çıktı ise de, Haziran 1929`da yapılan bir anlaşma ile tren yolu Türkiye`ye teslim edildi.
Diğer taraftan, Frnasız bayrağını taşıyan Lotus gemisi ile Türk bayrağı taşıyan Bozkurt adlı yük gemisi 2 Ağustos 1926`da Midilli adasının 5-6 mil açığında çarpıştı. Ortaya çıkan "Bozkurt-Lotus Davası" ile ilgili sorun da iki ülke arasında önemli bir krize sebep oldu. Tüm bu sorunlar çözüldükten ve özellikle Almanya`da 1933 yılında Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi Partisi`nin iktidara gelmesiyle Türk-Fransız ilişkileri olumlu yönde gelişmeye başladı.