Oyun sopası, birbirini dik kesen çizgilerle hazırlanır. Oyun başladığı zaman yalnız bir takımın oyuncuları yerlerini alır. Öteki takımdan top çelici diye adlandırılan bir oyuncu elinde beyzbol sopası ile oyuna katılır. Bu oyuncudan başka bütün oyuncular tek ellerine pamukla takviye edilmiş kalın deri eldivenler giyerler. Oyun, topu atan oyuncunun, topu tutana atmasıyle başlar. Öteki takımın elinde sopa olan tek oyuncusu, elindeki sopayla bu topa vurarak, onu çizgilerin arasındaki sahada mümkün olduğu kadar uzağa vurarak birinci kaideye koşar. Bu koşma esnasında kaideye varmadan, top sahadaki oyuncuların eline geçerse yanmış sayılır. Yanmadan yerine ulaşınca buradaki birinci oyuncunun da ikinci kaideye varması gerekir. Top çelici bütün kaideleri dolaşarak ilk bulunduğu yere gelince takımına bir puan kazandırır.
Oyun kuralları
Hücumdaki takımın her oyuncusu sırayla sayı kalesine gelir ve fırlatıcı tümseğinden fırlatıcının sayı kalesinin arkasında duran yakalayıcıya attığı topa sopayla vurmaya çalışırlar. Fırlatıcının atışının, vuruş alanı içinden geçen, geçerli bir atış olup olmadığına sayı kalesinin arkasındaki hakem karar verir. Fırlatıcı dört geçersiz atış yaparsa, vurucuya birinci kaleye yürüme hakkı vermiş olur. Eğer bir vurucu, üç kez geçerli atışa vuramazsa, vurduğu topu karşı takımın yakalayıcısı havada yakalarsa ya da vurduğu topu ceza alanına düşürürse oyun dışı kalır. Üç oyuncusu oyun dışı kalan takım hücum hakkını kaybeder ve savunma konumuna geçer. İki takım da vuruş hakkını tamamlayınca devre tamamlanır.
Vurucu, topa isabetli bir vuruş yaptığında birinci kaleye koşar. Savunma konumundaki karşı takımın oyuncularının topu alıp kale bekçilerine ulaştırmasına kadar geçen sürede öbür kaleleri de dolaşarak sayı kalesine dönebilir. Vurucu bu durumda sayı turunu tamamlamış olur. İsabetli bir vuruştan sonra bir kaleye ulaşabilen vurucu o kalede durabilir ve bir sonraki vurucunun koşusu esnasında o da ilerideki kaleye koşabilir.
Beyzbol oyununda, fırlatıcı, fırlatıcı tümseğinde, yakalayıcı sayı kalesinin arkasında, üç kale bekçisi üç kalenin çevresinde, bir kısa top yakalayıcı iç alanın hemen dışında ve üç dış alan oyuncusu dış alanda yer alırlar. Hücumdaki takımın oyuncuları sırayla sayı kalesine gelerek, fırlatıcının yakalayıcıya attığı topa sopayla vurmaya çalışırlar. Fırlatıcının atışının, vuruş alanı içinden geçen, geçerli bir atış olup olmadığına, sayı kalesinin arkasında duran hakem karar verir. Fırlatıcının dört geçersiz atışı, vurucuya birinci kaleye yürüme hakkı verir. Üç kez geçerli atışa vuramayan, vurduğu top yere düşmeden yakalanan, ya da ceza alanına düşen vurucu oyun dışı kalır. Üç oyuncusu oyun dışı kalan takım hücum hakkını kaybeder ve savunmaya geçer. İki takım da vuruş hakkını tamamlayınca devre biter. İsabetli bir vuruştan sonra bir kaleye ulaşabilen vurucuya, koşucu denir. Sayı turunu tamamlayamadan aradaki kalelerden birinde kalan koşucu, ya kendinden sonraki vurucunun isabetli vuruşu ile ortaya çıkan koşma süresinde, ya da herhangi bir anda, kale bekçilerini atlatarak, bir sonraki kaleye koşar. Bu şekilde sayı turunu tamamlamaya çalışır. Her kalede aynı anda ancak bir koşucu bulunabilir. Koşucu iki kale arasında koşarken, top kale bekçisine ulaştırılırsa, ya da topu taşıyan bir savunma oyuncusu koşucuya değerse, koşucu oyun dışı kalır.
Eğer vurucu iyi bir vuruşla topu çitlerin ötesine gönderirse buna, sayı turu vurmak denir. Sayı turu vuran oyuncu, yakalanması söz konusu olmadan, kalelerden geçerek sayı turunu tamamlar. Sayı turu vurulduğu zaman eğer kalelerde koşucular varsa, onlar da sayı turunu tamamlarlar. Bir vurucunun takımına sağlayabileceği en büyük yarar sayı turudur. Çünkü normal bir koşuda bir vurucu ancak bir sayı kazandırabilirken, sayı turunda sahada ne kadar koşucu varsa bir o kadar daha sayı kazandırmış olur.