Betelgeuse adı, Arapça "al-jazua'nın eli" anlamına gelen "yad al-jauza"dan bozmadır. Al-jauza, eski Arap mitolojisinde "gizemli kadın"dır. Batılılar için ise Betelgeuse, Helen mitolojisindeki avcı Orion'un yukarı uzanan sağ kolunun omuz başında yer almaktadır.
Betelgeuse, gökyüzünün en parlak iki kırmızı devinden biridir. Öteki Antares'tir. Ayrıca, görülebilecek en büyük yıldızlardan da biridir; öyle ki, Betelgeuse büyüklüğünde bir yıldıza kolay rastlanmaz. Büyüklüğü (parlaklık, kadir) birinci dereceden (genelde 0,50) olan Betelgeuse, gökyüzünün en parlak 10. yıldızıdır. Sıcaklığı ortalama 3.600 Kelvin derece olan kırmızı dev yıldızın ışıması yarı-düzenli olduğundan, büyüklüğü periyodik olarak 0,2 ile 1,5 arasında değişir.
Yıldızın bizden uzaklığı 425 ışık yılıdır ve çapının yaklaşık 2,8 astronomik birim (AU) olduğu, yani Güneş'in çapının 600 katı olduğu hesaplanmıştır. (Bir astronomik birim Güneş'in merkeziyle Dünya'nın merkezi arasındaki uzaklık olan 149,6 milyon km.'dir.) Betelgeuse o kadar büyüktür ki, Güneş'in yerine konulacak olsaydı, yıldızın dış atmosferi Güneş Sistemi'nin beşinci gezegeni olan Jüpiter'in yörüngesini içine alırdı. Merkür, Venüs, Dünya ve Mars ise yıldızın içinde kalırlardı.
Kural olarak, bir yıldızın çapı Güneş'in çapının 100 katından fazla ise, dev yıldız sayılır. Kırmızı dev yıldızlar, kendilerine kırmızı rengi veren ve yüksek parlaklığı sağlayan yüzey sıcaklıklarının düşük oluşundan (genellikle Güneş'in yüzey sıcaklığının yarısı kadar) anlaşılır. Kırmızı devler, büyüklüklerine oranla son derece hafiftirler. Örneğin Betelgeuse'ün kütlesi Güneşin külesinin yalnızca 15 katıdır. Bir başka deyişle, Betelgeuse'ün yoğunluğu Güneş'in yoğunluğundan çok daha azdır.
Yıldızın kütlesi ilk olarak 1920'de, California'daki Mount Wilson Gözlemevi'nde çalışan Francis Gladheim Pease ve Albert A. Michelson adlı gökbilimciler tarafından hesaplanmıştır. Bu, bir yıldızın kütlesinin hesaplandığı ilk başarılı çalışmadır. Ayrıca, Güneş'ten sonra yüzeyinin fotoğrafı çekilen ilk yıldız da Betelgeuse'dür. Bunu, Arizona Tucson'daki Kitt Peak Ulusal Gözlemevi'nde çalışan gökbilimciler bir radyo teleskobu yardımıyla gerçekleştirmişlerdir.
Büyüklüğü, sıcaklığı ve kızılötesi ışıması gözönüne alındığında Betelgeuse, Güneş'ten 60.000 kat daha parlak bir yıldızdır, yani 60.000 kat daha fazla ışıdığı söylenebilir. Betelgeuse, maddesini güçlü bir rüzgarla (bkz. güneş rüzgarı) dışarı püskürttüğünden, tozdan dev bir kabukla çevrelenmiştir. Yıldızı kuşatan bu dış atmosfer ve yıldızın tıpı bir yürek gibi atması, yüzeyinin kesin yerinin ve gerçekte ne kadar büyük olduğunun belirlenmesini güçleştirir. Betelgeuse'ün parlaklığı 40.000 ile 100.000 Güneş arasında değiştiğinden, bizden uzaklığı da kesin olarak belirlenememiştir.
Gerçek değerler ne olursa olsun, Betelgeuse hidrojen yakıtını tüketmek üzere olan ileri derecede evrimleşmiş bir yıldızdır. Bu nedenle, çekirdeği büzülerek yoğunlaşmış, dış kısımları ise kabarmıştır. Yıldızın gerçek durumu üzerine fazla bir şey bilinmiyor olsa da, büyük olasılıkla çekirdeğindeki helyumu karbon ve oksijene dönüştürüyor olmalıdır. Kuramsal olarak, yıldızın başlangıçtaki olağanüstü kütlesinin, şimdi Güneş'in 12 ile 17 katı arasındaki bir değere düşmüş olduğunu söylenebilir; bu da, çekirdeğindeki elementlerin neon, magnezyum, sodyum, silikon ve sonuçta demire dönüştüğü anlamına gelir. Sonuçta Betelgeuse yakıtını tamamen tükettiğinde kendi üzerine çökecek, ardından bir süpernova gibi patlayarak büyük olasılıkla son derece küçük ve yoğun bir nötron yıldızına dönüşecektir.
Betelgeuse patladığında, Dünya'dan yeniay kadar parlak görünecektir. Yani, patlayan yıldızın gündüzleri de gökyüzünde rahatlıkla görülebileceğini ve geceleri ise nesnelerin gölge vermesine elverecek kadar parlak olacağını söyleyebiliriz.
Kaynakça
- "Stars and Star of the Week", Prof. Jim Kaler
- "Uzay Bilgisi", William J. Weiser
- Microsoft Encarta96 Encyclopedia
- Software Toolworks Encyclopedia
Tungsten Carbide Inserts - 1 ay önce