batak
1. anlamı Ãœzerine basıldığında çöken çamurlaşmış toprak:"İnsan bu kumda, bir batakta gibi yürür, ayağını güç çeker, her adımda bir günlük yol zahmeti duyar."- F. R. Atay.
2. anlamı Kötü durum, içinden çıkılmaz iş:
"Bu bataktan kendini kurtarmaya çalıştıkça büsbütün saplandığını dehşetle görüyordu."- R. N. Güntekin.
3. anlamı sıfat, mecaz Hayır gelmez, yarar sağlamaz, batmış.