Burada anlatılmaya çalışan "barutlu silahlarla savaş" tarzı tarihçi Michael Roberts`ın eserlerinden gelmektedir. Roberts, onaltıncı yüzyılda savaş tarzını ve dolayısıyla da toplumu tamamıyla değiştiren bir askeri devrim olduğunu savunmaktadır. 1950`lerde bu konuyu gündeme getirdikten sonra birçok bilimadamı bu konuyu destekleyen ya da karşı gelen çalışmalarda bulunmuştur. Bu devrimin ne zaman olduğu ya da devrim değil de yavaş yavaş oluşan bir değişim olduğu hala bir tartışma konusudur.
16. yüzyılın başlarından itibaren özellikle İtalyan devletlerinin ordularında gözlenen ateşli silahların yaygınlaşması, bu ordularda diğer savaşçı unsurların sayısının hızla düşmesine yol açmıştır. Okçular, kargıcılar, süvariler ve kılıçlı savaşçıların ordu içindeki sayısı hızla azaltılmıştır. Bunların yerini elde taşınan ateşli silahları kullanan savaşçı unsurlar almaya başlamıştır.
Tüfekçilerin ordularda ağırlık kazandığı bu ilk evrelerde, atış yenileme hızının ve menzilin düşük olması, diğer savaşçı unsurlarca desteklenmesini gerektirmiştir. Bir çok çatışmada tüfekçiler, kare düzeninde saf tutmuş kargıcılar tarafından korunmuşlardır.