İmparator Jüstinianos Ayasofya`nın yanı sıra Aya İrini`yi de yeniden yaptırmıştır. 532`de yapımına başlanmışsa da bitiş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. 8. ve 9. yüzyıllarda yaşanan şiddetli depremler binada önemli hasarlara neden olmuştur. Bizanslıların patrikhane şapeli diye niteledikleri Aya İrini, İstanbul`un fethinden sonra Topkapı Sarayı`nı çevreleyen Sur-ı Sultani içersinde kalmış, bu yüzden camiye çevrilmediği için önemli bir mimari değişiklik olmamıştır. Önce iç cephane, sonra da Harbiye Nezareti`nin silah ambarı olarak kullanılmıştır.
Türkiye`deki ilk müze çalışmaları Aya İrini`de başlamıştır. III. Ahmet döneminde Osmanlı İmparatorluğu`nun çeşitli yerlerinden gönderilen eserler Mecma-i Esliha-i Atika (Eski Silahlar Koleksiyonu) ve Mecma-i Asar-ı Atika (Eski Eserler Koleksiyonu) isimleri altında iki ayrı bölüm olarak Aya İrini`de toplanmıştı. Bu müze 1875`te Çinili Köşk`e taşındı. 1908`de yeni bir askeri müzenin kurulması için Aya İrini`de çeşitli tarihsel malzeme depolandı. Daha açılan bu müze 1949`a kadar Askeri Müze olarak hizmet verdi.
1974-76`da arasında yapılan çalışmalarda nemden arındırmak amacıyla çevresindeki toprak dolguları kaldırılmıştır. 1973`ten beri başta İKSV bünyesinde olmak üzere, birçok sanat etkinliğine ev sahipliği yapmaktadır.
Gallery
Linkler
- commons|Hagia Eirene
- Aya İrini fotoğrafları