Fransa'nın Paris şehrinde doğdu. Babası Alexander Edmond Becquerel Paris Doğal Tarih Müzesinde uygulamalı fizik profesörüydü. Ailesinin bilim geleneğini devam ettirerek 1872 yılında École Polytechnique okuluna başladı ve 1888 yılında fizik üzerine doktorasını verdi. 1878 ile 1892 yılları arası Paris Doğal Tarih Müzesi'nde asistan, sonrasında da profesör olarak görev aldı. 1895 yılında École Polytechnique'te fizik profesörü olarak göreve başladı.
Araştırmaları
Radyokativiteyi keşfi
Babası gibi o da fosforens olayını ve kristallerin ışığı soğurmasını incelemekteydi. 1895 yılında Wilhelm Röntgen'in x ışınlarını bulmasının ardından, Becquerel, fosforens olayının x ışınları ile bağlantısı olup olmadığını merak edip, araştırmaya başladı. Çeşitli bileşikleri güneş ışığına maruz bırakıyor sonrasında da bu bileşikleri siyah kağıda sarılı fotoğraf filminin yakına koyuyordu. Eğer kristalde x ışınları üretilirse siyah kağıdı geçip filmin üzerine iz bırakacaktı. 1896'nın Şubat ayının sonlarına doğru, ilk denemelerinden birinde tesadüfen babasından miras kalan uranyum tuzlarından uranyum potasyum sülfat kullandığın da film üzerinde izler görmeyi başarmıştı.Becquerel yağmurlu havadan dolayı birkaç gün uranyum tuzlarını güneş ışığına maruz bırakamadı. Siyah kağıda sarılı film ve üstüne konmuş uranyum bileşiği birkaç gün cekmecesinde güneşin doğmasını beklediler. 1 Mart günü, belli bir sebebi olmaksızın, çekmecedeki filmi banyo etti, ve uranyum kristalinin güneş ışığına maruz kalmadığı halde filme iz bıraktığını gördü. Becquerel bunun x ışınlarına benzer görünmez bir ışın olarak tanımladı.
Becquerel bulduğu bu sonucu 2 Mart 1896'da kısa bir makale olarak Fransa Bilim Akademisi'ne okudu. Bu olay o tarihten itibaren 1898 yılına kadar Becquerel ışınları olarak adlandırıldı. 1898 de Marie Curie adını daha genel bir isim olan, radyoaktivite ile değiştirdi.
Diğer çalışmaları
Becquerel radyokativiteyi bulmasının ardından, üç ayrı keşfe daha imza attı. 1899 ve 1900 yılları arası beta parçacıklarının elektrik alan ve manyetik alan içerisinde saptığını gözlemleyerek, beta parçacıklarının İngiliz fizikci J. J. Thompson'un yeni keşfettiği elektronlar ile aynı parçacık olduğunu gösterdi. Bunun yanı sıra yeni hazırlanmış uranyumun belli bir süre sonra kısmen yok olduğuna ve radyoaktiflik kazandığına dikkat çekti. Bu gözlem 1902 yılında Ernest Rutherford ve Frederick Soddy tarafından radyoaktif bozunma olarak adlandırılacaktı. Son olarak 1901 yılında cebinde taşıdığı radyumun vücudunda yanma yarattığını bildirerek sağlık fiziğine ve radyum kanser tedavisine katkıda bulunmuş oldu.Aldığı ödüller
Birçok onur ödülü ve Fransada ve Dünyadaki çeşitli akademik topluluklara olan üyeliklerine layık görildü. 1903 yılında Pierre Curie ve Marie Curie ile birlikte radyokativitenin keşfinde oynadığı rolden dolayı Nobel Fizik Ödülü'nü aldı.Son zamanları
24 Ağustos 1908 yılında Fransa'nın Le Croisic şehrinde öldü. Ölümünün ardından onuruna, radyokativitenin SI ölçü sistemindeki birmine Bekerel (Becquerel veya Bq olarak da adlandırılır) ismi verildi. Ayrıca biri Ay'da diğeri Mars'ta olmak üzere iki kratere Becquerel krateri ismi verildi.ek bilgi
Fransız fizikçisi Henri Becquerel 1852 yılında Paris'te doğdu ve 1908 yılında öldü. 1877 yılında mühendis, 1892'de Museum d'historie naturelle'e, 1895'te Politeknik okuluna fizik profesörü oldu. 1889'da Institut üyesi oldu.X ışınlarının bulunmasından sonra bu ışınlara fosforışı olayının arasında bir ilişki bulunup bulunmadığını araştırdı. Böylece 1896'da uranyum tuzlarında radyoaktivite olayını buldu. Bir elektromıknatısça sağlanan manyetik alanda uranyumun saçtığı ışınları tahlil etti ve bu ışınların uranyum atomuna has bir olgu olduğunu ortaya çıkardı.
Ayrıca bu ışınların uranyumun bütün bileşikleri için geçerli olduğunu saptadı. Bunların sonunda uranyuma tutulan gazların iyonlaştığını da o fark etti. Ayrıca manyetik dönerle porlama, fosforışı, kızılötesi tayf üzerinde de çalışmalar yapmıştır.