Allah'ın isimlerinin genel olarak kaynağı Kur'an'dır ve Kur'an'da Allah'ın isimlerine ve O'nun anılışına dair çeşitli ayetler bulunmaktadır, İsra suresi 110. ayet gibi. Allah'ın isimlerinden bir kısmı, geçtikleri ayetlerle birlikte aşağıda verilmiştir.
- Allah
- Rahman: Esirgeyici, bütün mahlukatına rahmetiyle muamele eden (dünyada).
- Rahim: Bağışlayıcı, sevdiklerine ve müminlere merhamet eden (ahirette).
- Melik: Mülkün sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan.
- Kuddüs: Her türlü eksiklik ve ayıplardan münezzeh olan.
- Selam: Her çeşit afet ve kaderlerden emin olan.
- Mümin: Kullarına emniyet veren. Kendinin ve peygamberlerinin doğruluğunu ortaya koyan, kullarına yaptığı vaadinde sadık.
- Müheymin: Saltanatı hakkında dilediği gibi tasarruf eden, her şeyi gözetip koruyan.
- Aziz: İzzet sahibi, mağlup edilmesi imkansız olan, her şeye galip olan.
- Cebbar: Azamet ve kudret sahibi, istediğini mutlak yapan,dilediğine muktedir olan.
- Mütekebbir: Ululuk sahibi, her şeyde ve her hadisede büyüklüğünü gösteren.
- Halık: Her şeyin varlığını ve geçireceği halleri takdir eden, yaratan, yoktan var eden büyüklükte eşi olmayan.
- Bari: Her şeyin aza ve cihazını birbirine uygun yaratan.
- Musavvir: Tasvir eden, her şeye bir şekil ve hususiyet veren.
- Gaffar: Kullarının günahını örten, mağfireti çok, günahları bağışlayıcı.
- Kahhar: Her şeye, her istediğini yapacak surette, galip ve hakim.
- Vehhab: Çok fazla ihsan eden, çeşit çeşit nimetleri daima bağışlayan.
- Rezzak: Bütün mahlukatın rızkını veren ve ihtiyacını karşılayan.
- Fettah: Her türlü müşkülleri açan ve kolaylaştıran, darlıktan kurtaran.
- Alim: Her şeyi en ince noktasına kadar bilen, ilmi ebedi ve ezeli olan.
- Kabız: Dilediğine darlık veren, sıkan, daraltan.
- Basit: Dilediğine bolluk veren, açan, genişleten.
- Hafıd: Yukarıdan aşağıya indiren, alçaltan, dereceleri düşüren.
- Rafi: Yukarı kaldıran, yükselten, dereceleri yükselten.
- Muiz: İzzet veren, aziz kılan.
- Müzil: Zillete düşüren, hor ve hakir eden.
- Semi: Her şeyi işiten, kullarının niyazını kabul eden.
- Basir: Her şeyi gören.
- Hakem: Hikmet sahibi olan, yaptığı her işte hikmeti gözeten, hükmeden.
- Adl: Son derece adaletli olan.
- Latif: En ince işlerin bütün inceliklerini bilen, lütuf ve ihsan sahibi olan.
- Habir: Her şeyi iç yüzünden,gizli tarafından haberdar olan.
- Halim: Yumuşak davranan, hilmi çok olan.
- Azim: Pek azametli olan, yüce.
- Gafur: Çok bağışlayan, mağfireti çok.
- Şekur: Kendini rızası için yapılan amelleri daha ziyadesi ile karşılayan.
- Aliyy: Çok yüce.
- Kebir: Pek büyük.
- Hafız: Yapılan işleri bütün tafsilatıyla hıfzeden, her şeyi afet ve beladan koruyan.
- Mukit: Bilen, tayin eden. Her yaratılmışın rızkını veren.
- Hasib: Herkesin hayatı boyunca yaptıklarının bütün teferruatıyla hesabını iyi bilen. Mahlukatına kafi olan.
- Celil: Azamet sahibi olan, ululuk sahibi olan.
- Kerim: Çok ikram edici, kerimi olan.
- Rakib: Bütün varlıklar ve bütün işler murakabesi altında bulunan.
- Mucib: Kendine yalvaranların isteklerini veren,duaları kabul eden.
- Vasi: Lütfu bol olan.
- Hakim: Emirleri, kelamı ve bütün işleri hikmetli, hikmet sahibi olan.
- Vedud: İyi kullarını seven, rızasına indiren ve sevilmeye layık olan.
- Mecid: Şanı, şerefi çok üstün olan.
- Bais: Ölüleri dirilten, kabirlerden çıkaran.
- Şehid: Her zaman ve her yerde hazır ve nazır olan.
- Hakk: Vacib'ul vücut olan, varlığı hiç değişmeden duran.
- Vekil: Tevekkül sahiplerinin işini düzeltip onlardan daha iyi temin eden.
- Kavi: Pek kuvvetli.
- Metin: Pek güçlü.
- Veli: Seçkin kullarının dostu.
- Hamid: Ancak kendine hamd edilen, bütün varlığın diliyle övülen.
- Muhsin: Namütenahi de olsa, bir bir her şeyin sayısını bilen.
- Mübdi: Mahlukatı maddesiz ve örneksiz olarak baştan yaratan.
- Muid: Yaratılmışları yok ettikten sonra tekrar yaratan.
- Muhyi: İhya eden, dirilten, can bağışlayan, sağlık veren.
- Mumit: Canlı, bir mahlukatın ölümünü yaratan,öldüren.
- Hayy: Diri, tam ve mükemmel manasıyla hayat sahibi.
- Kayyum: Yarattıklarının işini çeviren her işleneni bilen, evveli olmayan.
- Vacid: İstediğini, istediği vakit bulan.
- Vahid: Tek. Zatında, sıfatlarında, isimlerinde, efailinde ortağı ve benzeri olmayan.
- Samed: Her şey O'na muhtaç, fakat O hiç bir şeye muhtaç değil.
- Kadir: İstediğini, istediği gibi yaratmaya muktedir olan.
- Muktedir: Kuvvet ve kudret sahipleri üzerinde dilediği gibi tasarruf eden.
- Mukaddim: İstediğini öne getiren, öne alan.
- Muahhir: İstediğini geri koyan, arkaya bırakan.
- Evvel: Her şeyden önce var olan.
- Ahir: Her şey helak olduktan sonra geri kalan.
- Zahir: Varlığı sayısız delillerle açık olan.
- Batın: Akılların idrak edemeyeceği yüce azabı gizli olan.
- Vali: Bu muazzam kainatı ve bütün hadisatı tek başına idare eden.
- Muteali: Aklın mümkün gördüğü her şeyden, her halden pek yüce olan.
- Berr: Kullarına iyilik ve ihsanı, nimetleri bol olan.
- Tevvab: Tevbeleri kabul edip günahları bağışlayan.
- Müntakim: Günahkarlara, adaletiyle, müstahak oldukları cezayı veren.
- Afüv: Affeden, magfiret eden.
- Rauf: Merhamet edici, pek şefkatli.
- Malikül Mülk: Mülkün ebedi ezeli sahibi.
- Zülcelal-i Vel-İkram: Hem azamet sahibi, hem fazlı kerem sahibi.
- Muksit: Hükmünde ve efalinde adaletli olan.
- Cami: İstediğini istediği zaman istediği yerde toplayan.
- Gani: Çok zengin, hiç bir şeye muhtaç olmayan.
- Muğni: Dilediğine zenginlik veren müstağni kılan.
- Macid: Kadri ve şanı büyük, kerem ve müsamahası bol.
- Mani: Bazı şeylerin meydana gelmesine müsaade etmeyen, engelleyen.
- Nur: Alemleri nurlandıran, dilediğini nur eden, nur olan.
- Hadi: Hidayete kavuşturan, kulunu hayırla muvaffak kılan.
- Bedi: Örneksiz, misalsiz, acayip ve hayret verici alemler yaratan.
- Baki: Varlığının sonu bulunmayan, ebedi olan.
- Varis: Varlığı devam eden, servetlerin hakiki sahibi.
- Reşid: Bütün alemleri dosdoğru bir nizam ve hikmetle akıbetine ulaştıran.
- Sabur: Çok sabırlı olan, isyankarlardan acele intikam almayan.
- Dar: Elem ve zarar verecek şeyleri yaratan, hüsrana uğratan.
- Nafi: Hayır ve menfaat verecek şeyleri yaratan, faydalandıran.