İlköğrenimini Suşehri Cumhuriyet İlkokulu'nda ortaöğrenimini Suşehri Lisesi'nde tamamlayan Kırca, 1974'te Kara Harp Okulu’na girdi. 1978 yılında buradan Jandarma Teğmeni rütbesi ile mezun oldu.
Binbaşı Cem Ersever'in öldürülmesinden sonra JİTEM'in Diyarbakır Bölge Komutanı görevine geldi. Davası 2005 yılında açılan ve 1992-1994 yılları arasında 8 kişi kaçırılarak öldürülmesi ile ilgili başlatılan soruşturmalarda, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ve Abdülkadir Aygan'ın da aralarında bulunduğu 7 kişi ile beraber cinayetlerin sorumlusu olmakla suçlandı. İddianamede sanıkların JİTEM adına cinayetler işlediği, Kırca'nın çetenin yöneticisi olduğu iddia edildi. Bu röportajdan birkaç gün sonra Abdülkerim Kırca intihar etti. Genelkurmay Başkanlığı Kırca'nın ölümü üzerine, basında yer alan haberlere sert tepki gösterdi. Yapılan basın açıklamasında "Kişi ve kuruluşların adeta yargısız infaz edilerek suçlu ilan edilmesi, temel insan haklarına aykırı olduğu gibi hiçbir hukuki ve ahlaki kuralla da bağdaşmamaktadır" denildi. Kırca'nın cenaze törenine Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanların da içinde bulunduğu pek çok asker katıldı. Kırca Ankara Karşıyaka mezarlığında defnedilmiştir.
Aygan bunun dışında 2004 yılında verdiği bir röportajda; 10 Haziran 1994 gününde Diyarbakır'a bağlı Yenişehir Semti, Ali Amiri 1. Sokak'ta arkadaşlarıyla birlikteyken kimliği belirsiz kişilerce zorla bir arabaya bindirilen ve o günden itibaren kendisinden haber alınamayan Murat Aslan isimli Açık Öğretim 2. sınıf öğrencisinin Abdülkerim Kırca'nın emriyle, Silopi JİTEM İstihbarat Tim Komutanlığı'na götürüldüğünü ve burada işkenceyle sorgulandıktan sonra Dicle Nehri'nin kenarında Körtük Köyü'nün karşısına düşen bir derede üzerine benzin dökülerek, yakıldığını iddia etmişti. Aygan'ın ifadeleri üzerine Murat Aslan'ın babası İnsan Hakları Derneği Şube Başkanı Selahattin Demirtaş ve Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu ile 19 Nisan 2004 günü Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdullar. Talep üzerine avukat heyeti ile askeri yetkililer ve bir doktorla olay yerine gittiler. Savcı Ayhan Önder'in açtırdığı mezardan, toprağın yaklaşık 15 cm altında yanık izleri belli olan kemikler çıkmış ve yapılan DNA testinde kemiklerin Murat Aslan'a ait olduğu kesinleşmiştir.