Lübnan

Kısaca: Lübnan Cumhuriyeti Güneybatı Asya’da ve Doğu Akdeniz kıyısında bulunan bir Ortadoğu devleti. Lübnan’ın kuzey ve doğusunda Suriye, güneyinde İsrâil ve batısında Akdeniz bulunur. Lübnan Cumhuriyeti, Doğu Akdeniz kıyısında bir Arap ve Ortadoğu ülkesidir. Başkenti Beyrut'tur. Tarihteki Fenike uygarlığının vatanı Lübnan ve kıyılarıdır. Kuzeyinde ve doğusunda Suriye, güneyinde İsrail yer alır. Yüzölçümü 10,452 km², nüfusu 3.874.050 'dir. Nüfusu %70 Müslüman (Şii ve Sünni), %30 Hıristiyan'dır (K ...devamı ☟

Lübnan
Lübnan

Lübnan Haritası



Lübnan Bayrağı
Lübnan Bayrağı
Lübnan Cumhuriyeti, (الجمهورية اللبنانية) Doğu Akdeniz kıyısında bir Arap ve Ortadoğu ülkesidir. Başkenti Beyrut'tur. Tarihteki Fenike uygarlığının vatanı Lübnan ve kıyılarıdır. Kuzeyinde ve doğusunda Suriye, güneyinde İsrail yer alır. Yüzölçümü 10,452 km², nüfusu 3.874.050 'dir. Nüfusu %70 Müslüman (Şii ve Sünni), %30 Hıristiyan'dır (Katolik ve Ortodoks). Lübnanlıların ana dili ve resmi dili Arapçadır. Lübnan’ın kuzey ve doğusunda Suriye, güneyinde İsrail ve batısında Akdeniz bulunur.

Dinleri, ırkları ve kültürleri birbirinden çok farklı olan insanların yaşadığı, bitki örtüsü ve iklim bakımından da tezatlara sahip, karışık bir ülkedir. Bu yüzden Ortadoğu’nun İsviçre’si sayılır.

Tarihi

Lübnan’ın en eski tarihi Fenikeliler’le başlar. Fenikeliler’den sonra Lübnan’a sırasıyla Âsurlular, Yeni Babilliler, Persler, Makedonyalılar ve Romalılar sahip oldular.

Hazret-i Ömer zamanında, 643 yılından itibaren Suriye’nin fethi için gönderilen İslam orduları, aynı tarihlerde Lübnan’ı da fethetti. Bu arada Suriye’den göç eden Maruni Arapları, Lübnan Dağlarının kuzey bölgelerine yerleştiler. Bugünkü iç karışıklıkların sebebi olan Dürziler ise on birinci yüzyılda güneyden Lübnan’a girdiler.

Lübnan daha sonra Haçlı saldırılarına maruz kaldı ve birçok küçük Haçlı devletçikleri kuruldu. Bunlar da Memlukler zamanında özellikle Baybars ve Kalavun dönemlerinde temizlendi.

Osmanlı Devletinin ilk olarak Müslümanların halifesi ünvanına da sahip olan padişahı Yavuz Sultan Selim, 1516 ve 1517’deki Mısır Seferi sırasında Memlük Devletine son vermiş ve Lübnan’ı da Osmanlı sancağı yapmıştı.

Osmanlı adalet ve idaresindeki Lübnan, özel bir statüye sahipti. Otonom idare sistemiyle yönetilirdi ve ayrı bir vergi (haraç) sistemine tabiydi. Dolayısıyla Lübnan, refah seviyesi yüksek, türlü kolaylıklara sahip ve harplerden uzak bir halde sakin bir sancaktı. Komşu bölgelerin insanları akın akın Lübnan’a göç ederek nüfusu arttırmaya başladı. Bu kadar rahatlığa rağmen Fakreddin Maan adlı bir Dürzi yönetiminde iken, Osmanlı Devletiyle münasebetleri bozuldu. Maan, 1613’te Osmanlı ordusunun korkusuyla İtalya’ya kaçtıysa da 1618’de geri döndü. Mısır’a kadar sınırlarını genişletti. Nihayet 1633’te gerekli cezası verildi.

1799’da Napolyon’a karşı Akka’da, Lübnan idarecilerinden olan Başir-II muharebe ederek Fransızlar bozguna uğratıldı. Lübnan tam 402 yıl Osmanlı idaresi altında kaldı. Son dönemlere doğru Lübnan’da sayıları artan Dürzi ve Maruniler, isyanlar çıkarmaya başlamıştı. Fransızlar Marunileri, İngilizler ise Dürzileri destekliyorlardı. Nihayet Birinci Dünya Savaşı sonunda Lübnan, Fransız mandası altına girdi. 1926’da çıkan Dürzi Atraş Paşa isyanı büyük bir katliam sonucu bastırıldı.

Kıtalara hakim Osmanlı Devleti yıkılınca, bütün bölgelerde olduğu gibi Lübnan’da da idari sistem tamamen bozularak karışıklıklar arttı. Sultan İkinci Abdülhamid Han zamanında Osmanlı Devletinin en büyük ve en gelişmiş şehirlerinden biri olan Beyrut, savaş alanına döndü. 1941’de Fransa mandası altında bağımsız oldu. 1943’te manda da kaldırıldı, seçimler yapıldı. Hükumet ve idari sistemde dinlerin eşit etkisi esas olmak üzere hazırlanan Milli Pakt (1943’te) kabul edildi.

Buna göre, Lübnan batı ile dost olan Arap Birliği üyesi bir devlet oluyordu. 1945’te Birleşmiş Milletlere katıldı.

Arap-İsrail Harbinde,Arap devletleri safında İsrail’e taarruz etti. Harbin sonunda yurtsuz kalan 400.000 Filistinli, Güney Lübnan’da mülteci kamplarına alındı. Bugün dış güçlerin müdahalesi ile Lübnan iç savaşı, tedavisi mümkün olmayan kangren haline gelmiştir. 1975’ten bu yana iç savaş muhtelif şekiller değiştirerek devam etmektedir.

Fiziki Yapı

Güneybatı Asya’da 33°-35° kuzey enlemleri ve 35°-36° doğu boylamları arasında yer alan Lübnan, ismini, “Beyaz Karlar” manasına gelen Lübnan Dağlarından alır.

Küçük bir ülke olmasına rağmen fiziki yapı oldukça farklıdır. Kuzeyden güneye 217 km uzunluğa ve doğudan batıya 32 ila 80 km kadar genişliğe sahip olan ülke, başlıca dört bölgeye ayrılabilir: Kıyı bölgeleri, Bekaa Vadisi, Lübnan Dağları, Antil Lübnan Dağları. Kıyı bölgeleri verimli olup, nüfusu kalabalık olan tarım alanlarıdır. Önemli ticaret merkezleri buradadır.

169 km uzunluğunda ve yaklaşık 10-56 km genişliğindeki Lübnan Dağları denizin yanısıra uzanır. Yükseklikleri kuzeyde 3100 m ve Beyrut civarında ise 2500 m’ye ulaşır. Bu dağları yer yer yaklaşık 300 m derinliğindeki kanyonlar kesmektedir. Bu dağlara paralel olan Anti-Lübnanlar ise Suriye sınırını teşkil ederler.

Lübnan Dağlarının sona erdiği yerde yaklaşık 180 km uzunluğunda ve 10 ila 16 km genişliğindeki Bekaa vadisi yer alır. Kuzeydeki Oronte ve güneydeki Litani nehirleri buradan doğar.

10.400 km2lik yüzölçümü olan Lübnan’ın en yüksek yerleri Kurnet-es Sauda ve 2814 m ile Hermon Dağıdır. İki nehrin kaynaklarını ayıran Baalbek bölgesi ise yaklaşık 900 m yüksekliğindeki Bekaa Vadisinde yer alır.

İklim

Tıpkı fiziki yapısı gibi iklimi de farklılık arz eder. Çok değişken olan iklimi, yaz ayları sıcak ve kurak, kış ayları ise yağışlı geçer. Yaz ayları sıcaklık ortalaması yaklaşık 30°C iken, kışın 11°C olur. Lübnan Dağlarının batı etekleri yılda ortalama 1270 mm yağış alırken, Anti-Lübnan’da bu rakam çok daha düşüktür. Dağların zirveleri sürekli karla kaplı olup, kış mevsimi hiç bitmez. Bekaa Vadisi ise yaklaşık 380 ila 635 mm yağış alır. Bu bölgede kışlar soğuk, yazlar kurak ve sıcak geçer.

Doğal Kaynakları

Lübnan yeterli yeraltı kaynaklardan mahrum olup, sadece toprakları nisbeten verimlidir. Bu toprakların % 32’si daimi ekim alanıdır. Bunların da ancak % 21’i sulanabilmekdedir. Topraklarının % 35’i üretim potansiyeline haiz ise de su kaynaklarının kıtlığı yüzünden kullanılamamaktadır. Sadece yaklaşık 68.000 hektarlık bir arazi sulanabilmektedir.

Lübnan diğer Ortadoğu ülkelerinde olduğu gibi, petrolce zengin ülkelerden biridir. Bunun dışında diğer madenler hemen hemen yok gibidir.

Lübnan Dağlarında önceleri limon ve sedir ağaçları pek fazlaydı. Öyle ki sedir ağacı Lübnan’ın sembolü olmuştu. Fakat bugün bu özellik oldukça azalmıştır. Lübnan ormanlarının kerestesi çok makbuldür.

Nüfus ve Sosyal Hayat

Birçok etnik grubun birarada bulunduğu Lübnan’da, bütün Batı Asya ülkesinden insanlar mevcuttur. Bu duruma, Osmanlı Devletine bağlı olarak yaşadığı 402 yıl boyunca sahip olduğu özel statüsü sebep olmuş denilebilir. Değişik zamanlardaki istila ve göçler, Haçlı Seferleri, iç çatışmalar, cihan harpleri, Avrupalıların istila emelleri ve günümüzdeki süper güçlerin karmakarışık olan Ortadoğu’yu ellerine geçirme arzuları küçük bir Ortadoğu ülkesi olan Lübnan’ı mozaik taşına çevirmiştir. Bu yüzden nüfusun yarıdan fazlası yabancı kaynaklıdır.

Diğer özelliklerinde olduğu gibi din ve dilde de Lübnan karışıklık arz eder. Nüfusun % 50’den fazlası Müslüman ise de bunun bir kısmı Şiilerden meydana gelir. Diğer önemli büyük topluluk Hıristiyanlar olup, çoğunluğu Katoliktir. Arap ırkına mensup olan Maruni Hıristiyanları oldukça fazladır. Ayrıca Melehitler, Ermeniler, Gregoryanlar ve Suriye Ortadoksları da mevcuttur. Üçüncü büyük grup ise, Dürziler olup, sayıları 80.000’i bulmaktadır.

Yaklaşık 4.000.000 nüfuslu bir ülke olan Lübnan’da kilometrekareye 358 kişi düşer ve çoğunluğu resmi dil olan Arapçayı konuşur. Ayrıca Türkçe ve Ermenice de konuşulur. Bunun yanında Fransızca da oldukça yaygındır.

Nüfusun % 90’ı Arap, % 6’sı Ermeni olup, diğerleri karışık ırklardandır. Nüfusun % 75’i okur yazardır. Devletin açtığı ve içinde Türkçe öğrenim de yapılan Beyrut Üniversitesinden başka Amerikan ve Arap Üniversiteleri de mevcut olup, genellikle İngilizce, Fransızca ve Arapça öğrenim yapılır.

Günümüz Lübnan’ı kardeş kanı dökülen ve her an iç harbin eşiğine gelebilen bir ülkedir. Emperyalist ülkeler, geçmişte olduğu gibi bugün de “böl-parçala-yut” prensibiyle Lübnan’ı bölme çabasındadır. Bugün Lübnan’da birçok milis kuvvetleri bulunmaktadır. Halen Lübnan’da yaklaşık 400.000 Filistinli mülteci, kamplarda kalmaktadırlar.

Bugün Lübnan’da 7 ayrı ordu vardır; bunlar (50 bin kişilik) İsrail, (20 bin kişilik) Hıristiyan Falanjist, (12 bin kişilik) Lübnan, (30 bin kişilik) Suriye, (7 bin kişilik) Hür Lübnan, (15 bin kişilik) Filistinli gerillalar ve (7 bin kişilik) Amal ordularıdır. Ayrıca barış gücü de mevcuttur (1993). Dolayısıyla Lübnan her an patlamaya hazır bir barut fıçısı görünümündedir.

1975’te başlayan iç savaştan bu yana silahlı çatışmalar, bu kadar fazla asker ve sivil teşkilatlar bulunması dolayısıyla zaman zaman artmış ve ateşsiz bir gün hemen hemen hiç geçmemiştir.

Eğitim ve Öğretim Hayatı

Lübnan eğitim sistemi denilince akla ilk olarak, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Fransız, İngiliz ve Amerikan misyonerlerinin bu ülkede kurdukları okullar gelir. Özellikle bölgedeki yabancılar ile Lübnan ve diğer Arap elitinin çocuklarına eğitim veren bu kurumlar, bölgenin Osmanlı'dan kopuşunda etkili olan Arap milliyetçiliği fikrinin yayıldığı merkezlerdir. Bunların içinde en önemlileri, ABD dışındaki ilk Amerikan üniversitesi olan Beyrut Amerikan Üniversitesi (1866) ile Fransızların kurduğu Saint Joseph Üniversitesi (1875)'dir. 1970'lere kadar eğitim sisteminin en önemli parçası olan bu kurumlar, iç savaş ile birlikte eski önemlerini kaybederek, giderek zayıflamış olsalar da, Lübnan'ın eğitim sisteminde hala etkinliklerini sürdürmektedir.

Bağımsızlığın ardından Lübnan hükümeti 1946 yılında, Fransız modeline dayalı eğitim sisteminde reforma gitmiştir. Yeni müfredatın yanı sıra Arapça, tüm okullarda temel eğitim dili haline gelmiştir. Ancak halen ilk ve orta dereceli okullar bazı yerel uyarlamalar haricinde Fransız sistemini takip etmekte, üniversiteler ise daha ziyade Amerikan modeline dayanmaktadır. Okulların %60'ında Arapça ve Fransızca, %20'sinda Arapça ve İngilizce, kalan %20'sinde ise her üç dil de, temel eğitim dilidir.

Zorunlu eğitimin 6 yıl olduğu Lübnan'da okullar devlet, özel ve yarı özel olmak üzere üç çeşittir. Ülkedeki okulların yarısını oluşturan devlet okulları, Eğitim Bakanlığı'na bağlı olup eğitim parasızdır. Özel okullar (%36), özel kişi ve kuruluşlarca idare edilmektedir. Oranı %14'ü bulan yarı özel okullar ise, dini cemaatlere bağlı okullardır. Lübnan eğitim sisteminde mesleki ve teknik okullar da önemli bir yer tutmaktadır. Yükseköğretime gelince, bu ülkedeki üniversite sayısı Lübnan nüfusu ile karşılaştırıldığında oldukça fazladır (çoğunluğu Beyrut'ta 33 adet). Öte yandan yaşanan iç savaşın ardından eğitim kalitesinin düştüğü Lübnan'da temel standartlara yeniden ulaşabilme yönünde halen büyük çabalar verilmekte, eğitim için bütçeden büyük paylar ayrılmaktadır.

Lübnan'da okuma-yazma oranı 2003 itibarıyla %87,4'tür. Bu oran erkekler arasında %93,1'e ulaşırken, kadınlar arasında %82,2'dir. Lübnan'da Hıristiyanlar en eğitimli kesimi oluşturmaktadır. Müslüman cemaatler arasında en eğitimli kesim ise Dürzilerdir. Şiiler, tüm cemaatler arasında eğitim seviyesi en düşük kesimi teşkil etmektedir.

Siyasi Hayat

Lübnan parlamenter cumhuriyet rejimi ile idare edilir. Beş idari bölgeye ayrılır. Dört yılda bir seçilen 99 üyeli bir meclis bulunur. Devlet Başkanı, Maruni Hıristiyanlarından olmak üzere altı yıllığına seçilir. Hükumeti kuran başbakan, Sünni Müslümandır. Meclis başkanı ise Şii’dir.

Her ne kadar meclis sandalyeleri kontenjana tabi ise de, milletvekilleri oldukça karışık dini topluluklarca seçildiğinden mecliste belli bir dini topluluğun çoğunluğu elde ettiği pek görülmez.

Politik partiler din farklılıklarını göz önüne alarak hareket etmektedirler. Bugün Lübnan’da Sağcı Falanjistler (Hıristiyanlar), sağcı Müslüman Kardeşler, Yoksunlar Hareketi, Sosyalist Parti, Baasçılar, Iraklı Baasçılar, Nasırcılar, Komünistler, Sünniler, Şiiler olmak üzere çok sayıda grup vardır. Bunlardan başka Maruni keşişlerinin idare ettikleri Sedir Savunucuları Cephesi ve Maruni Birliği Milisi ve yedi ayrı ordu, hususi milis kuvvetler ve Ermeni teşkilatları bulunmaktadır.

Ortadoğu’nun ticaret ve turizm merkezi iken 1975-1976 iç harbinden bu yana savaş, terör, kan ve barut içinde kalan ve imha olan Lübnan’da 80.000’in üzerinde yabancı asker vardır.

Ekonomi

Ortadoğu’nun ekonomik bakımdan en gelişmiş ülkelerinden biridir. Lübnan ekonomisine özel teşebbüs hakim olup, ülke liberal iktisat sistemini uygulamaktadır.

Halkın çoğu tarımla uğraşır, bununla beraber milli hasılanın % 35’ini ticaret ve % 13’ünü de imalatçılık meydana getirir. Lübnan ekonomisi özellikle 1950’den sonra gelişme göstermiştir. Serbest pazar olması, Lübnan’ı, Arap Ortadoğusu’nun ticari ve mali merkezi haline getirmiştir. Kişi başına düşen milli gelir, 884 dolardır. Daha çok İtalya, Fransa, Suudi Arabistan, Kuveyt, Ürdün ve Suriye ile ithalat ve ihracat münasebetleri içerisindedir.

Temel gıda mahsülü (Creal) olmakla beraber, buğday, arpa, muz, üzüm, şekerkamışı, zeytin, patates, pamuk ve çeşitli sebze ve meyveler yetiştirilir. Tarım ürünleri temel ihraç maddeleri olup, bunların yanında yünlü eşyalar, deri ve çimento da satılır. Bunlara karşılık dışardan endüstri hammaddeleri, makina, çeşitli eşyalarla hayvan ve hayvani ürünler ithal edilir. Gıda, şeker, tekstil, çimento ve petrol endüstrileri mevcuttur. İki büyük petrol boru hattı Lübnan’da son bulur. Bu yüzden petrol ve transit taşımacılıktan Lübnan büyük karlar sağlamaktadır.

Bunlardan başka mobilya ve kağıt endüstrileri çok önemlidir. Lübnan, en fazla geliri, transit taşımacılıktan elde etmektedir. Beyrut, dünyanın önemli ticari ve mali merkezlerindendir. Normal devrelerde ticaret ve bankacılık merkezi olduğu gibi, aynı zamanda Arap Ortadoğusunun dağıtım kapısıdır. Hava ulaşımı ağırlıkta olmak üzere, transit taşımacılığın üçte ikisi Beyrut’tan geçmektedir. Fakat bu özellikleri iç savaşlar sebebiyle sarsılmaktadır.

Lübnan’ın diğer önemli gelir kaynaklarını mücevherat satımı ve turizm teşkil etmektedir. Elektrik enerji ihtiyacının büyük bir kısmını Litani Nehri üzerindeki Karun Barajından sağlamaktadır.

Ülke mükemmel bir karayolu şebekesine sahiptir. Ayrıca 420 km’lik demiryolu da vardır. Sayda, Beyrut ve Trablus limanlarına her türlü gemi yanaşabilmektedir. Beyrut havaalanı ise Ortadoğu’nun işlek hava limanıdır.

Lübnan

Türkçe Lübnan kelimesinin İngilizce karşılığı.
[Lebanon] n. Lebanon adj. Lebanese

Lübnan

Türkçe Lübnan kelimesinin Almanca karşılığı.
npr. Libanon

RCGT Insert - 1 ay önce
We carbide inserts contain drilling Inserts suppliers properties that threading Inserts will be suitable for CNC Carbide Inserts a wnmg inserts wide variety of standard applications. If you are a reliable CNC Carbide Inserts VBMT Insert supplier in China for tungsten carbide Inserts inserts, then carbide drilling Inserts We will tungsten tig inserts be your drilling Inserts suppliers perfect place.

Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Lübnan Resimleri

Lübnan Haritaları

dunya uzerinde Lebanon nerede.png
dunya uzerinde Lebanon nerede.png
guney lebanon harita jubayl.png
guney lebanon harita jubayl.png
harita guney lubnan.png
harita guney lubnan.png
konum lebanon.png
konum lebanon.png
lubnan 2002 cia harita.jpg
lubnan 2002 cia harita.jpg
lubnan mavi hat.png
lubnan mavi hat.png
lubnan topografya.jpg
lubnan topografya.jpg

Lübnan Dağı
3 yıl önce

Suriye ve Lübnan Mandası kurulmadan hemen önce Lübnan'ın bayrağı, karı simgeleyen beyaz yüzey üzerine Lübnan Dağı'nda yetişen, yeşil Lübnan sediriydi...

2006 Lübnan Savaşı
7 yıl önce

2006 İsrail-Lübnan Savaşı, Hizbullah'ın askerî kanadı ile İsrail Silahlı Kuvvetleri arasında Lübnan toprakları ve İsrail'in kuzeyinde, 12 Temmuz-14 Ağustos...

Lübnan-Türkiye ilişkileri
7 yıl önce

Lübnan-Türkiye ilişkileri, Lübnan ve Türkiye arasında süren uluslararası politikaları içerir. Türkiye'de 2003 yılı itibarıyla sermaye tutarı 2,7 milyon...

Lübnan'daki Yahudilerin tarihi
7 yıl önce

Lübnan Yahudileri geleneksel olarak bir Mizrahi cemaati olup genelde Lübnan'ın Beyrut şehrinde veya çevresinde yaşayan veya yaşamış olan Yahudilerdir....

Lübnan Bayrağı
3 yıl önce

imzaları bulunan, elle çizilmiş ilk Lübnan bayrağı, 11 Kasım 1943. Lübnan bayrağındaki ağaç logosu Fransız mandasındaki bayrak Lübnan Bayrağı 1943-1967-?...

Lübnan Bayrağı, 1943, 7 Aralık, Afganistan Bayrağı, Azerbaycan Bayrağı, Bahreyn Bayrağı, Bangladeş Bayrağı, Birinci Dünya Savaşı, Birleşik Arap Emirlikleri Bayrağı, Bruney Bayrağı, Butan Bayrağı
Eurovision Şarkı Yarışması'nda Lübnan
7 yıl önce

istenmiş; fakat Lübnan'ın İsrail'e ait olan içeriğin yayınını yasaklayan yasaları sebebiyle bu karardan daha sonra vazgeçilmiştir. Lübnan bunun sonrasında...

Güney Lübnan
7 yıl önce

Güney Lübnan'daki Sur, Bint Cbeil ve Nebatiye Şii çoğunluğa ve küçük bir Hristiyan azınlığa sahip olmalarıyla bilinmektedir. Güney Lübnan, İsrail-Lübnan sorunu...

Lübnan Millî Futbol Takımı
7 yıl önce

Lübnan millî futbol takımı, Lübnan'ı uluslararası arenada temsil eden futbol takımıdır. 1956 - 1968 arası - Katılmadı 1972 - Elemeleri geçemedi 1976 -...

Lübnan Millí® Futbol Takımı, 1930 FIFA Dünya Kupası, 1940, 1956 AFC Asya Kupası, 1959, 1967, 1982 FIFA Dünya Kupası, 1985, 1986 FIFA Dünya Kupası, 1990 FIFA Dünya Kupası, 1994 FIFA Dünya Kupası