24 Ocak 1980 tarihinde, Türk Lirası, Dolar karşısında yaklaşık %49 oranında devalüe edilerek Dolar kuru 47 TL'den 70 TL'ye çıkarılmıştır. 1 Temmuz 1981'den sonra ise günlük kur ayarlamalarına başlanmıştır.
İhraç ürünlerimize dış pazarlarda rekabet gücü kazandırılması ve ihracatta sanayi mamullerinin payının artırılması amacıyla, yeni teşvikler uygulamaya konmuştur. Bu çerçevede ihracatta vergi iadesi sistemi yeniden gözden geçirilmiştir. İhracatçıların döviz tutma yetkisi (kazandıkları dövizin %50'sini kendileri ya da diğer üreticilerin girdi ithalatında kullanma olanağı) kapsamı genişletilmiştir. İhracata yönelik üretimde kullanılacak girdilerin ithalatı gümrük vergisinden muaf tutulmuştur. T.C. Merkez Bankası nezdinde "İhracatı Teşvik Fonu" kurulmuş, teşvik belgesi alan ihracatçılara bu fondan kredi sağlanmıştır.
Ticari bankaların kredilerinin %15'ini sınai ürün ihracatında kullanmaları zorunluluğu getirilmiştir. İhracatta kullanılmak üzere yurtdışından getirilen prefinansman dövizlerine, döviz cinslerine göre "Libor" faiz oranları ve azami %1,25'e kadar "faiz farkı (spread)" verilebilmesine olanak sağlanmıştır. Ayrıca ihracatın artırılması amacıyla serbest bölge, gümrüksüz antrepo kurulması ve işlemlerin kolaylaştırılması yönünde önlemler alınmıştır.
Bu uygulamalar sonucunda ihracat gerek döviz getirisi açısından gerekse miktar açısından üç yılda iki katına yakın artmış, ihracatın GSMH içindeki payı 1979'da %4,1'den 1982'de %10,5'e yükselmiştir.
İthalatın Libere Edilmesine Yönelik Tedbirler
İthalatta alınan damga vergisinin oranı %25'den %1'e indirilmiştir. 1981 yılında "Tahsisli İthal Malları Listesi" uygulamadan kaldırılmış, I ve II sayılı Liberasyon Listelerinin kapsamı genişletilmiştir. İthalatta alınan teminat oranları düşürülmüş ve tahsili konusunda bazı kolaylıklar sağlanmıştır. Liberasyon listelerinden ithalatçıların 20 bin dolara, sanayicilerin 40 bin dolara, imalatçı-ihracatçıların ise 10 bin dolara kadar olan taleplerinin, ithal müsadesi düzenlenmeksizin, doğrudan yetkili bankalara yapılmasına ve transferlerin de bu bankalarca yerine getirilmesine imkan sağlanmıştır.Fiyat Oluşumuna İlişkin Tedbirler
24 Ocak kararlarının en önemli ve belirleyici öğelerinden biri fiyat politikalarının piyasa koşullarında belirlenmesidir. Bu çerçevede fiyat denetimi ile ilgili komisyonun görevine son verilmiştir. Kamu kesiminin ürettiği mal ve hizmetlerin fiyatı %100-400 arasında artırılarak, temel malların kapsamı sınırlanmıştır.Gübre, kömür, elektrik, demir ve denizyolu "yük" taşımacılığı dışında kalan tüm mal ve hizmetlerin fiyatının ilgili kamu kuruluşu tarafından serbestçe saptanabilmesine imkan tanınmıştır. İstikrar programında iç pazarın rekabete açılmasının gerekliliği belirtilmiştir. Programın belirleyici özelliklerinden biri de işgücü ve sermaye gibi temel üretim faktörlerinin fiyatının piyasa koşullarına göre belirlenmesidir. Ücretler, istikrar programının uygulandığı ilk iki yılda gerilemiştir.
Yabancı Sermaye ile İlgili Tedbirler
Yabancı sermaye girişini özendirmek amacıyla ise yönetimsel ve yasal düzenlemelere gidilmiştir. Yabancı Sermayeyi Teşvik Kararı (6224 sayılı) ve Çerçeve Kararnamesi doğrultusunda daha sonra çıkarılan kararlarla yabancı sermaye teşvik edilmiştir. 1980'de 97 milyon Dolar olan yabancı sermaye girişi izni, 1981 yılında 337 milyon dolara yükselmiştir.Para Politikası ile İlgili Tedbirler
Faiz oranlarının piyasa koşullarına bırakılması ile faiz oranları hızla artmış, 1 Temmuz 1980 tarihinden sonra kredi faizleri ile vadeli tasarruf mevduatı faizleri tümüyle serbest bırakılmıştır. 24 Ocak İstikrar Programı'nda hedeflendiği gibi para arzı artış oranı ilk üç yılda giderek azaltılmıştır. Bunda Merkez Bankası kredilerinin önceki yıllara oranla daha az kullanılması etkili olmuştur.Bankalar sistemi aracılığı ile kaynak yaratılmaya başlanmasıyla kamu kesimi yerini özel sektöre bırakmaya başlamıştır. GSMH içerisinde kamu harcamalarının oranı %27-28'den, %20-21 dolayına inmiş, kamu gelirlerinin GSMH'ye oranı da vergi düzenlemeleri sonucu %18 dolayına yükselmiştir.
1 Ocak 1981'de yürürlüğe giren yeni vergi düzenlemeleriyle gelir dilimleri yeniden düzenlenerek ücretli kesim üzerindeki vergi yükü azaltılmıştır.
Sermaye ortaklıkları, kooperatifler ve vakıf gibi kuruluşlardan alınan vergilerde de yeni düzenlemeler yapılarak ortaklıkların pay sahiplerine dağıttıkları karlar üzerinden alınan vergi oranları azaltılmıştır.
İhracata yönelik mal ve hizmetleri üretenler ve ihracatçılar için özel istisna ve bağışıklıklar getirilmiştir. Ek olarak, taşınmaz mal alım-satımıyla, dayanıklı tüketim mallarının alım-satım vergisi ve yıllık vergiler artırılmıştır.
Kaynak: Rehber Ansiklopedisi