Geleneksel olarak şamisenin tellerinin yapımında ipekten yararlanılsa da günümüzde naylon da kullanılmaktadır. En alttaki tel, şamisene özgü savari adı verilen sesi oluşturabilmesi için sap tarafındaki ucunda, bir tümsek üstünden geçirilir. Gövdenin üstteki teli hemen her zaman do kake denen bir kapakla örtülüdür ve çalanlar sapta yukarı ve aşağı hareket etmeyi kolaylaştırmak için sol ellerine bir bez dolarlar. Bu şeritin adı da yubikakedir. Çalgının baş bölümünde tencin adı verilen bir kapak da bulunabilir.
Çalımı
Şamisenlerin pek çok türü baçi adı verilen ve geleneksel olarak fildişi ya da kaplumbağa kabuğundan yapılan büyük boyutlu ve ağır bir mızrapla çalınır. Ancak günümüzde şamisenlerde mızrap olarak, genelde mabet ağacı yaprağı biçimi verilen tahtalar kullanılır. Hayvan derisi kaplı gövdesi nedeniyle çalgının sesi pek çok bakımdan Amerikan halk müziği çalgısı banjonunkine benzer. Şamisen çalınırken mızrap hem tellere, hem de deri kaplı gövdeye vurulur ve böylece aynı zamanda vurmalı bir ses de elde edilir.Kouta adı verilen ("kısa şarkı") şarkılarda ve nadiren diğer türlerde şamisenler salt parmakla da çalınabilir.
Tarihi ve türleri
Şamisen, 16. yüzyılda Japonya'nın en güney bölgesi olan Okinava'ya özgü sanşin adı verilen bir çalgıdan türemiş ve bu dönemde en çok kullanılan çalgılardan biri olmuştur. Köken olarak sanşin de Çin müziğine Orta Asya müzik kültüründen giren sanxian adlı çalgıdan gelmektedir.Şamisen tek olarak ya da diğer şamisenlerle birlikte ya da diğer Japon çalgılarıyla birlikte topluluk olarak çalınabilir. Kabuki ve bunraku gibi teatral türlerde söylenen naguata adlı şarkılara eşlik etmekte sık sık başvurulur. Geleneksel olarak şamisen erkeler tarafından da, kadınlar tarafından da çalınabilir.
En ünlü ve en çok rağbet gören türlerden biri adını 1651-1714 yılları arasında yaşamış ve Osaka'da bunraku denen kukla tiyatrosuyla uğraşan Takemoto Gidayu'dan alan gidayudur. Gidayu şamiseni ve mızrabı, şamisen ailesinin en büyük boyutlu üyeleridir. Bu türde oyundaki karakterleri konuşturacak ve açıklamaları yapacak bir anlatıcı gerekir. 19. yüzyıldan başlayarak onna-gidayu sıfatıyla bu görevi kadınlar da yürütmeye başlamışlardır.
Yapı ve çalmada ayrımlar
Şamisenler, içinde kullanıldıklar müzik türüne göre boyut ve biçimde büyük değişkenlik gösterebilir. Örneğin futozao (uzun sap) denen tür yeni bir tasarımdır ve bilinçli olarak geleneksel şamisenlerden daha büyük yapılırlar. Gövdeleri daha iridir, sapları da daha uzun ve daha kalındır.Genellikle ince saplı hosozao türü, uzun şarkı anlamına gelen nagautalar ile kullanılır. Bunun kısa ve ince sapı Kabuki'nin ustalık ve kıvraklık gerektiren hareketlerinde işe yarar. Hosozao türü kısa şarkı anlamına gelen koutolara eşlik ederken, parmak kullanılarak çalınır.
Şamiseni çalmada kullanılan baçi denen mızraplar da şekil bakımından farklılık gösterebilir. Naguatalar için kullanılan baçiler daha üçgen bir biçimde ve sivri uçlara sahipken, gidayu şamisenleri daha ince bir yapıda ve daha keskin uçlu bir üçgen yapıdadır. Çalgının koma adı verilen köprü bölümü de türden türe farklılık gösterir.
Japon müziğindeki geleneksel türlerde kullanılan şamisenler katı ölçütlere bağlıdır. Şamisen üstatları iyi bir şamisenin yapılmasında doğru tahtanın, doğru derinin ve çalımında kullanmak üzere doğru baçinin seçilmesinin büyük etkisi olduğunu söylerler.