ödev
Türkçe ödev kelimesinin İngilizce karşılığı.n. duty, obligation, assignment, homework, schoolwork, incumbency, task, theme
yetki kanunu ile verilmektedir. Temel haklar, kişi hak ve ödevleri ile siyasi hak ve ödevler hakkında düzenleme yapılamaz. Olağanüstü Kanun Hükmünde Kararnameler...
Kanun Hükmünde Kararname, 1982 Anayasası, Anayasa, Ansiklopedi, Bakanlar Kurulu, Hükümet, Kanun, Parlamento, Sıkıyönetim, TBMM, Türkiyemaddesi oldu. Eylül 2005: Yaklaşık 30 üniversite öğrencileri üye oldular, ve ödev olarak maddeler yazdılar. 28 Ekim 2005: 5.000. maddesi, Bao Qingtian oluşturuldu...
ödev kavramının incelenmesine geçer ve üçlü bir ayrım getirir; ödeve aykırı davranışlar, ödeve uygun davranışlar ve ödevden dolayı davranışlar. Ödeve...
Bir başka deyişle yemek, uyku, işe gitme, şirket idaresi, okula gitme, ödev yapma ve ev işleri gibi mecburi faaliyetlerin öncesi veya sonrasında dinlenmeye...
bilinebilecek doğal olmayan bir niteliği olduğunu öne sürmüştür. Doğruluk, ödev gibi diğer ahlaki kavramlar ise, söz konusu iyilik niteliğini yaratabilen...
George Edward Moore, 1873, 1958, 24 Ekim, 4 Kasım, Ahlak, Analitik felsefe, Bertrand Russell, Bilgi, Cambridge İœniversitesi, Doğrulukahlaki değer ve etik kuralları inceleyen bilim dalıdır. İnsanın belirli ödevleri olduğunu varsayan ahlak öğretilerini temel alır ve bu öğretilerden kaynaklanan...
Deontoloji, Bilim, Etik, Taslak, MeslekSchuester (Matthew Morrison), glee ekibine Madonna şarkıları temalı bir ödev vererek kulübün kadın üyelerini güçlendirmeyi umut eder. "The Power of Madonna"...
sonda bulunur: Kalemi masanın üzerine bıraktım. (kurallı) Yarına kadar bu ödevleri bitirmelisin. (kurallı) Kurallı cümlede diğer öğeler vurgu sırasına göre...