Cumhuriyet döneminden hemen önceki haliyle Çankaya, bağlık bahçelik kırsal bir alan görünümündeydi. Bu bağlardan birinin içindeki köşke Mustafa Kemal Paşa `nın yerleşmesi, Çankaya`nın önemini birdenbire artırdı. Bu köşk bugün bir müze olarak korunuyor. Bugünkü Çankaya köşkü ise, Alman Mimar Clemens Holzmeister tarafından projelendirilerek daha sonra yapıldı.
Kale çevresinde oluşmuş eski kente tepeden bakan, güney yöndeki bu bağlık bahçelik alan zaman içinde gelişerek 1936 yılında ilçe durumuna geldi. Çankaya bu konumu ve hızlı gelişimi ile, "başkent içinde başkent" niteliği kazandı. Bugünkü Çankaya, ülkenin en önemli kamusal karar organlarını, üniversitelerini, çeşitli ülkelerin büyükelçiliklerini, iş alanlarını, ticaret merkezlerini, bankaları, büyük otelleri, kültür ve sanat kuruluşlarını, restoranları, eğlence ve dinlenme yerlerini barındıran bir yerleşim alanı. Yeni Türk devletinin kuruluşundaki güç günleri yakından yaşamış olan bu ilçe, sağlığında Atatürk`ün konutuna, ölümünde Anıtkabirine mekan oldu.
Çankaya`da 108 mahalle vardır. İlçenin bugünkü nüfusu resmi rakamlara göre 769.000dir. Fakat, gerçekte bu nüfusun 1 milyon dolayında olduğu tahmin edilmektedir. Günlük nüfus hareketlerine bağlı olarak Çankaya`nın nüfusu, gün boyunca 2 milyona ulaşmaktadır. İlçe bu özelliğiyle kent içinde ayrı bir kent merkezi özelliğine sahiptir.
İlçe aynı zamanda, uluslararası kültürel ve sanatsal etkinliklerin de merkezi durumundadır. Bu özelliği, onu Ankara `nın en gözde ilçesi haline getirmektedir.
Çankaya, bütün bu özellikleriyle, tüm yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret etmek istediği nadir ilçeler arasında yer almaktadır.
Kültür
Çağlar boyu Anadolu Medeniyetleri nin beşiği olan Ankara, Başkent olmasından sonra özellikle kültürel etkinlikleri açısından hızlı bir toplumsal gelişme ve yenileşme içerisindedir. Eski Anadolu kültüründen günümüze değin birçok uygarlığın uğrağı olan İlimizde gelenek, görenek ve kültürdeki gelişmelerin derin izlerini genellikle kırsal kesimde daha belirgin görmekteyiz.
İlin özellikle; Dikmen , Çankaya ve Gazi Osman Paşa semtlerinde eski Osmanlı mimarisi nin taklidi ile başlayan akım; modern mimariye dönüşerek şimdiki çağdaş Türk mimarisinin biçim ve stiline önderlik etmiştir. Bununla birlikte Ankara Kalesindeki eski konak ve evler hemen hemen hiç bozulmadan günümüzde de yaşamaktadır.
İlde 30 civarında resmi ve özel müze, yeni tesisleri ile bir Milli Kütüphane, 43 halk, 1 gezici ve 1 çocuk kütüphanesi mevcuttur.
Ayrıca Ulusal ve Uluslararası kongre turizmine hitap eden çok sayıda resmi ve özel organizasyonlar kültürel faaliyetleri canlı tutmaktadır. İlimizde kültür ve sanat etkinliği gösteren 343 dernek ve vakıf faaliyette bulunmaktadır. İlimizde 418 matbaa, 32 sinema, 8 devlet tiyatrosu ile 21 özel tiyatro faaliyetlerini sürdürmektedir.
İlimiz Başkent olduktan sonra müzecilik alanında başarılı çalışmalarla adını duyurmuştur. Anadolu Medeniyetleri (Arkeoloji) ve Etnografya Müzeleri Cumhuriyetimizin ilk yıllarında kurularak, eserleri ile hızla zenginleşen müzelerimizdir.
İlimiz ve İlçemiz Cumhuriyet Döneminin kültür bileşimi ile ortaya çıkmıştır. Günümüzde Kültür ve Sanat Merkezi olan İlçemiz halkına özgü özellikleri göremeyiz. Ancak, anonim ürünler olarak gördüğümüz Çankaya Folklörü Ankara ve Anadolu Kültüründen ayrı düşünülemez.
Nüfusu bir milyona yaklaşan Çankaya`da yaşayanlar, uyum döneminden sonra modern ve çağdaş kent giysilerini benimsemişlerdir.
Eski Ankara Efesi giysileri olan zıvga, işlik, lorta , hırka, şal, dizlik, cimcime ve kama ile kadın giysilerinden; şalvar, patiska gömlek, salta kuşak, fes, yemeni ve tülbent, özel ve milli günlerde folklor gösterisi sırasında giyilir.