Tarihi yarımada ile surlarla ayrılmış, E-5 karayoluna sınır ve havalimanına 15-20 dakikalık mesafededir. Bu sebeple İstanbul`un dışarı açılan önemli bir penceresidir. Doğusunda Fatih, kuzeyinde Bayrampaşa, batısında Güngören, Bakırköy, güneyinde ise Marmara Denizi`yle çevrilidir.
Tarihi
Zeytinburnu`na ilk yerleşim İstanbul`un Türklerin eline geçmesini izleyen yıllarda Kazlıçeşme dolaylarına Kudüslü Papazlar diye adlandırılan insan topluluğu yerleşmeye başladı. İstanbul, Türklerin eline geçince çok eskiden kentte yerleşmiş olan Rumlar arasında anlaşmazlık çıktı. Bu anlaşmazlık sonucu, “Kudüs`lü Papazlar” bugün Zeytinburnu olarak bilinen deniz kıyısına yerleştiler.Buraya yerleşen papazların İstanbul içine kalanlara göre daha dindar oldukları, İstanbul içinde eski yerlerinde kalan papazların Hristiyan dininin kurallarını çiğnemelerine göz yumamadıkları için o çağlarda boş olan bu topraklar üzerine yerleştikleri söylentileri günümüze değin ulaşmış bulunuyor. Bir süre sonra, Zeytinburnu ile Kazlıçeşme dolayları Kudüslü Papazların, türlü tarım ürünleri, zeytin ve birçok yemişler yetiştirerek, gönüllerince yaşam sürdürdükleri bir yöre durumuna geldi.
Bakırköy tapu kayıtları incelendiğinde; bugünkü Zeytinburnu ilçesi topraklarının 3/4`ünün “Kudüslü Şerif Çiftliği” adı altında, Kudüslü papazların tapulu yerleri olduğu ortaya çıkmaktadır. Son yıllarda yapılan araştırmalara göre, II. Bayazıt çağından önce bu toprakların Türklerin tapulu yerleri olduğu ortaya çıkmıştır. Bu nedenle Zeytinburnu topraklarının tapu kayıtlarında Kudüslü Papazların yeri olarak gözüken bölümlerden birçoğu Vakıflar yönetimine devredilmiştir.
Küdüslü papazların yaşadıkları çağlarda bu yerler güzel bir yöre durumuna geldi. İklimin zeytin bile yetiştirilmesine elverişli olduğu bu çağlarda Zeytinburnu yöresi bir gezinti yeriydi. İstanbul kentinin kıyısında bir eğlenme, dinlenme, gezinme yeri olarak uzun yıllar İstanbul halkının yaşamını etkiledi.
Bakırköy ile Kazlıçeşme arasında “İskender Çelebi” adıyla bilinen bir gezinti yeri bulunuyordu. Çok güzel bir bahçe, bahçenin içinde köşkler, köşklerin önünde denizle kucak kucağa olan yalılar vardı.Burası Osmanlı Hakanlarının (Padişahlarının) gönülerince yaşadıkları bir yerdi. İlçede dericiliğin başlaması Zeytinburnu ilçesi toprakları üzerinde yerleşmeyi etkileyici ikinci olay; Kazlıçeşme`de dericilik sanayisinin kurulmasıdır.
Türkiye`de dericilik sanayisinin 150 yılı aşkın tarihçesi Kazlıçeşme`de başlamıştır denebilir. Kazlıçeşme kentin dışında kalan boş bir yöreydi. Dericilik sanayi, deniz kıyısında, suyu, güneşi kısaca kendisine gerekli tüm olanakları sağlayabileceği bir ortam bulmuştu. Bu ortamda dericilik gelişirken çevreye yerleşenlerin sayısı da her geçen gün biraz daha çoğalıyordu. Dericilik sanayini, dokuma sanayi izledi. 1927 yılında Bezmen`ler Kazlıçeşme`de dokuma sanayini kurunca çalışan işçiler çevreye yerleşmeye başladılar. Gecekondular Yapılarak Yerleşmenin Başlaması: 1946 yıllarında Zeytinburnu ilçesi toprakları insanla dolup taşmaya başladı. Gecekondular bir çığ gibi yayılıyordu. Yoksul insanlar her gece yüzlerce gecekondu yapıyor, böylece her geçen gün binlerce kişi bu yörenin insanları arasına katılıyordu.Böylece gecekondu yapımına göz yumulmuş oldu. Yapan, yıkan birbirine karıştı. Gecekondu alım-satımıyla uğraşan bir sürü aracı türedi. Yolsuz, okulsuz, düzensiz, plansız kocaman bir gecekondu kenti kapladı Zeytinburnu topraklarını. Bu gidiş kendisine özgü evrelerde 1966 yılına değin süregeldi. Toplumsal yasalar, yoksul halk yığınlarını yöneten doğa kuralları bildiğince işlendi. Bu gelişigüzel gidişi önlemek için 30 Temmuz 1966 tarihinde 775 sayılı Gecekondu Kanunu yürürlüğe girdi.
Bu yasa, bundan sonra gecekondu yapımını önlemek amacı güdüyordu. Bu yasa da genişletilmedi. Sorunlar üstüste yığılmaya başladı. Gecekondu yapımı eski hııznda olmasa bile sürüp gitti. Yapılan, onarılan gecekondular birbirini izledi.
Bucak Oluşu
Zeytinburnu ilçesi toprakları 1953 yılına değin doğusu Fatih ilçesi batısı Bakırköy ilçesi topraklarında kalan bir yöre olarak yönetildi. 1950 yıllarında artık Fatih veya Bakırköy ilçesinden yönetimi yapılamayan bu yörenin yönetimsel bir örgüte kavuşturulması düşünülmeye başlandı. 30 Temmuz 1953 tarihinde Fatih ilçesine bağlı Zeytinburnu Bucağı olarak örgütlendirildi. Batı bölümü yine Bakırköy ilçesine bağlı olarak kaldı.İlçe Oluşu
Nüfusu günden güne çoğalan toplumsal, ekonomik, kültürel sorunlari her geçen gün bir kat artan bir yöre olarak büyüdü. 1940`lardan 1960 yıllarına değin iç göçün pekçok sorunuyla karşılaştı. 1955 sayımlarında 17.585 olan nüfus, 5 yıl sonra 1960 yılı sayımlarında 5 kat artarak 88.343 oldu. Artık Fatih ilçesinin bir bucağı olarak kalamayacak duruma gelmişti. Bunun üzerine 1 Eylül 1957 tarihinde 7033 sayılı yasa ile Zeytinburnu İlçesi adıyla İstanbul ilinin 14. ilçesi olarak örgütlendirilmeye başlandı.Zeytinburnu İlçesi 13 mahalleden oluşup, köy yerleşimi yoktur.Turistik yerler
- Bizans Surları
- Erikli Baba Türbesi
- Yenikapı Mevlevihanesi
- Kazlıçeşme
- Merkezefendi Camii Türbesi Ve Çilehanesi
- Dikilitaş
- Derya-i Ali Baba Türbesi
- Seyit Nizam Camii ve Türbesi
- Belediye Hizmet Binası
- Zoohodos Piyi Kilisesi
Not:Ayrıca bir çok kültürel,spor,eğlence mekanlarını bünyesinde bulunduran ilçemizdir.(Olivium Alışveriş Merkezi,Abdi İpekçi Spor Salonu,Yedikule Zindanları)
Dış bağlantılar
- http://www.e-zeytinburnu.com