yoksul
1 . Geçinmekte çok sıkıntı çeken (kimse, toplum, ülke), yoksuz, fakir, fukara, zengin, varsıl karşıtı:
"Onu ... zavallı, yoksul çevresinde bırakıp gidebileceğini hiç düşünmüyordu."- H. E. Adıvar.
2 . mecaz İstenilen nitelikte ve özellikte olmayan, yetersiz:
"Yazılarını okudum, sözlerini dinledim, bilgice onu biraz yoksul buldum."- M. Ş. Esendal.
yoksul
Türkçe yoksul kelimesinin İngilizce karşılığı.
adj. hand-to-mouth, indigent, in need, needy, pauper, penurious, poor, poverty stricken, poverty struck
n. pauper, poor person
yoksul
geçinmekte çok sıkıntı çeken (kimse), fakir.
istenilen nitelik ve özellikte olmayan, yetersiz.
yoksul
Türkçe yoksul kelimesinin Fransızca karşılığı.
indigent/e, minable, misérable, nécessiteux/euse, paumé/e, miséreux/euse
yoksul
Türkçe yoksul kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Habenichts
adj. bedürftig, dürftig, elend