Köyün Adı
Yazıbaşı Kasabasının adı anlatılanlara göre, bundan 150-200 yıl önce Fırtına`dan bozma Fortuna`mış. Daha sonraları isimdeki “F” harfi “H” değişimine uğrayarak köyün adı Hortuna olmuştur. Köye Fortuna denmesinin nedeni, çok rüzgar alan bir mevkide kurulu olmasıdır. Hala halkın seçtiği “Yazıbaşı” (Yazı: Ova, Yazıbaşı: Ovanın başı) ismi kullanılmaktadır...
Tarihi
1700-1750 yılları arasında “Taşlıoğulları” tarafından kurulduğu sanılmaktadır. Anlatılanlara göre Taşlıoğulları, Antalya tarafından gelen bir Yörük boyudur. İki birader olarak köye yerleşen Taşlıoğulları, şimdiki Çeşmederesi dediğimiz alanda bolca akan suyu görürler. Bu mevkide kalmaya karar verirler. Sürekli olarak kalmaya karar vermelerine neden olan olay ise: Köy sınırları içerisinde yer alan Bademlik Mevkiindeki Kilise yıkıntıları arasında yaşayan, Davuloğulları`nın kızının, Taşlıoğulları`nın küçük kardeşinin oğlu ile evlenmesidir. Davuloğulları kızlarını verdikten belirli bir süre sonra, Taşlıoğullarıyla aralarında husumet doğar ve köyü terk etmek zorunda kalırlar. Bu olaylardan yaklaşık 100 yıl sonra, Aydın tarafından gelen Candarlılar köye yerleşirler. 5-10 yıl yaşadıktan sonra Aydın`a geri dönerler. 20 yıl sonra köye Karamanoğulları yerleşir, onlar da pek uzun süre kalmayıp bu günkü Saipler köyü mevkiine yerleşirler. Köyün nüfusu 93 Harbi sonunda (1877 / 78) Selanik`ten gelen göçmenlerle yaklaşık 400`ü bulmuştur. 1960`lı yılların sonuna doğru nüfusun artmasıyla harekete geçen köylüler, belediyelik olmak için hükümete başvururlar. 9 Aralık 1973`te belediyelik hakkını kazanırlar ve kasabanın adı köylülerin oybirliğiyle aldığı kararla ovanın başlangıcı anlamına gelen “Yazıbaşı” olarak kabul edilir.Kurtuluş Savaşı Yılları
15 Mayıs 1919` da İzmir` de başlayan ve 3 yıl sürecek olan Yunan işgali halkta korku ve panik yaratır. İzmir`in işgalinden kısa bir süre sonra Yunan Ordusu, Torbalı ve çevresini de ele geçirir. Bu çevrede bazı yerli Rumların Yunanlılara iş birliği yapması sonucu evler basılır, yağmalamalar olur, evler yakılır. İşgalle birlikte direniş hareketleri de başlar. Direnişçileri barındırdığı gerekçesiyle Dağkızılca köyü yakılır. İşgal sırasında kaçmayanların, bataklıklara atılarak öldürüldüğü söylentisi, halktaki korku ve paniği arttırır. Herkes Kuzeydeki dağlara kaçmaya başlar. Bu durum uzun sürmez, direnişçiler dışındakiler bir süre sonra evlerine dönerler. Dağda kalan direnişçilerin en önemlisi ise Hortuna`lı Hamit Efe`dir. Hamit Efe ve arkadaşları Karakuyu, Helvacı ve Dağkızılca Köylerinde kurulan Yunan Karakollarını zaman zaman basmışlar, yerli işbirlikçileri cezalandırmışlardır. Bu köyler ve çevrelerinde çıkan çatışmalarda çok sayıda Yunan askerini ve iş birlikçilerini öldürmüşlerdir. Bu hareketleriyle yörede, Kuvay-i Milliye`yi destekleyerek, yöreyi kahramanca savunmuşlardır. Yunan İşgal birlikleri Hamit Efe`yi yakalayabilmek için köye karakol kurmuşlar. Fakat çete savaşı yapan Efe`yi yakalayamamışlardır. Efeyi kendi adamı olan Çakırbeyli köyünden Piç Ali, Efe`nin başına konan para ödülü için kalleşçe öldürmüştür. Efe yörede bir efsaneye dönüşmüştür. 30 Ağustos 1922 yunan bozgunu ile beraber İzmir` e doğru kaçan Yunan kuvvetleri 7 Eylül 1922` de Torbalı ve çevresinden çekilmişlerdir.
Genel Bilgiler
Kasaba 4 mahalleden oluşmaktadır. Bunlar, İstiklal, Cumhuriyet, Bahçelievle ve Kuşçuburun mahalleleridir. Cumhuriyet ve İstiklal Mahalleri kasaba merkezinde yer almaktadır. Bahçelievler mahallesi ise Kasabanın en güneyinde yer alır ve Ayrancılar Belediyesi ile sınırdır. Kuşçuburun ise 2006-2007 arasında şehir düzenlemesiyle birlikte kasabaya bağlanmıştır. Nüfus yoğunluğu bakımından en küçük mahalle Bahçelievler`dir. Bahçelievler Mahallesinin, kasaba merkezine uzaklığı yaklaşık 5 km`dir. Bu bakımdan Bahçelievler mahallesi kendi başına bir köy havasındadır. Mahallede yaşayan aileler, çocuklarını okulları olmadığı için Yazıbaşı İlköğretim Okulu`na göndermektedirler. Kuşçuburun mahallesinde ise aileler ilköğretim eğitimini almak için sahip oldukları okulu kullanırken, lise ve dengi okullar için Ayrancılar ya da Torbalı`yı tercih etmektedirler...Kasabanın ilk nüfus sayımına göre nüfusu 402, hane sayısı 102`dir. 1985 yılında yapılan sayıma göre kasaba nüfusu 2786 kişi olmuştur. Kasabanın nüfusu 2000 yılı nüfus sayımına göre bir hayli artış göstererek 4182 kişiye ulaşmıştır. Bu sayının yaklaşık 2000`i bayan 2200`ü erkektir. Hane sayısı 900`dür. Aileler genelde 4-5 kişiliktir. Kasabaya ortalama 300 aile dışarıdan gelmiştir. Bu ailelerin büyük bir kısmı işsizlik, çok az bir kısmı ise depremden dolayı kasabaya yerleşmişlerdir. Kasabadan dışarıya göç yoktur.
Köyün yollarına muhtar Osman Ağa(Öğüt) tarafından Arnavut kaldırımı döşenmeye başlanmış, bu çalışma muhtar Nihat Gönülal zamanında bitirilmiştir. Köyün Arnavut kaldırımlı yollarının son örneklerini 1998 yılı yaz aylarına kadar, İstiklal Mahallesi Mezarlığına giden yolda görülmekteydi. 1973 yılından sonra kasabanın yollarının büyük bir bölümü ilk belediye başkanı Nihat Gönülal döneminde betonla kaplanmıştır. Bu çalışma ise daha sonraki belediye başkanlarından Mümin Bulut tarafından tamamlanmıştır. 1998 yılında ise zamanın belediye başkanı Vedat Filiz tarafından kasaba yollarının tamamına yakını sıcak asfaltla kaplanmıştır. 2007-2008 yılında kasabanın büyümesinin yarattığı elektrik sıkıntısıyla yer altı elektrik hatt çalışmasından etkilenen köyün ana giriş yolu, kaldırım yapılarak tekrar düzenlenmektedir...
Coğrafi Konumu
Doğusunda; Çapak köyü, Batısında; Yoğurtçular ve Ayrancılar, Kuzeyinde; Bozköy ve Sahipler, Güneyinde ise Kuşçuburun köyü yer almaktadır. Yazıbaşı 24.150 dekarlık bir alan üzerine kurulmuştur. Mevki olarak Torbalı`nın kuzey kısmındadır. İzmir-Aydın Karayolu üzerinde 1 km`lik mesafede, Nif dağının eteklerinde meyilli bir arazi üzerine kurulmuştur.
Yer Şekilleri
Kasabanın kurulduğu yer yamaç olup, güneyi tamamen ovalık, kuzeyi ise dağlık ve tepeliktir. Kasabada bulunan en önemli dağlar “Kel Dağı, İncirlik Dağı`dır”. Demirci Tepe, Taş Tepe, Çakal Tepe, Topak Tepe, Deştuvan Tepe ve Kuyruktepe kasaba sınırları içinde bulunan tepelerdir. Kasabanın güneyi tamamen ovalıktır. Ovadaki önemli mevkiler ise Bozalan, Ambarlı, Sarıkova, Tulumba, Osmanbey, Kilise Yıkığı, Acı Armut`dur. Beldedeki önemli mevki ve mıntıkalar ise, Dümbelek, Kabaağaç, Terzi İni, Kuşçu, Kalamaki, Kömürocakları, İskele tepesi, Boyalık, Altıncı Hisse, Katiltemel, Damgalı ve Karaselvi`dir.
İklimi
Tipik Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü beldede kışlar yağışlı geçerken, bazen yazları da yağış olmaktadır. İlkbaharda sıcaklık artmaktadır, yazları ortalama sıcaklık 35 derece ile 38 derece arasında değişmektedir. Sıcaklık kışları ise 8 derece ile 15 derece arasında değişmektedir. Kar sadece yüksek tepelerin zirvelerinde bulunur. Belde sınırlar dışında fakat uzakta olmayan Nif Dağı belde iklimini çok etkilemekte olup, özellikle poyraz rüzgarı yaz kış demeden esmektedir. Kar en son 2002 Ocak ayında görülmüştür. İklime bağlı olarak Akdeniz bitki örtüsü hakimdir. Maki ve özellikle zeytin ağacı arazilerin büyük bir kısmını kaplamaktadır.
Yer Altı ve Yerüstü Suları
Kasabada yöresel adlarıyla anılan bazı akarsular vardır. Bunlar, Üçgöz, İncirli Nehri, Sıtma Pınarı, Çeşme deresi, Karacakoyun deresi ve Üçoluk çeşmedir. Bu çeşme 1739 yılında Taşlıoğulları tarafından yapılmıştır. Üçgöz ve Üçoluk çeşmelerinin suları daha çok tarım alanlarının sulanmasında ve küçük-büyük baş hayvanların su ihtiyacı için kullanılmaktadır.Kasabanın içme suyu şebekesi 1972 yılında döşenmiştir. Kasabada artan su sorununu çözmek için İller Bankası tarafından sondaj kuyusu açılmış ve yeterli su bulunmuştur. Bu suyun 1987 yılında şebekeye dahil edilmesiyle sorun bitirilmiştir. 2001 içinde artan su ihtiyaçlarını karşılamak için belediye tarafından yapılan çalışmalarla, 172 metreden 6 inçlik su bulunmuştur. Bu suyunda şebekeye dahil edilmesiyle kasabanın uzun yıllar su sorunu çekmeyeceği belirtilmektedir.
Eğitim Durumu
Kasabada iki tane okul vardır.(Yazıbaşı ve Uluğbey İ.Ö.O). Yazıbaşı İlköğretim Okulu, 01.11.1928 tarihinde, köy camisinin yanında bir odada öğretime başlamıştır. Okulun ilk öğretmeni Ahmet Taşlıoğlu`dur ve 1944 yılına kadar öğretmenliğe devam etmiştir. Şu anda eğitim veren okulun yapımına 1930 yılında başlanmış, 1933 yılında ise okul eğitim ve öğretime başlamıştır. Cumhuriyetin 50. yılını kutladığımız, 1973 yılında iki derslik ve 1 öğretmenler odasının temeli atılmış, bu bina da 29 Ekim 1974 tarihinde hizmete girmiştir. 1989-1990 Eğitim öğretim yılında Yazıbaşı İlkokulu arazisi içine yapılan, 2 katlı 5 derslikli yeni okul binası ortaokul olarak hizmet vermeye başlamıştır. Kasabanın genişlemesi ve nüfusun hızlı artışıyla, Yazıbaşı İlkokulu yetersiz kalmıştır. Bunun için İstiklal mahallesine 5 derslikli yeni bir ilkokul yapılmış ve bu yeni okul Uluğbey İlkokul`u adıyla, 1986 yılı Şubat ayında eğitim ve öğretime başlamıştır. 1999 yılında Uluğbey İlkokuluna 3 katlı ek bina yapılmış ve tekrar ortaya çıkan derslik sorunu çözülmüştür. Ayrıca 2006-2007 yılları arasında Yazıbaşı İlköğretim Okulu`na da ek bina yapımıyla kasaba modern bir eğitim olanağına kavuşmuştur. Kasabada orta öğretimini tamamlayan öğrenciler lise eğitimini almak üzere ilçe merkezindeki liselerden birini seçerler. Torbalı köyleri arasında okuma yazma oranı en yüksek olan yerleşim birimlerinden birisidir. Kasaba halkının okuma yazma oranı %95`tir...
Köy Hayatı
Kasaba halkının günlük yaşamı kesimlere göre değişmektedir. Arazisi olanlar tarla işleriyle uğraşırlar. Tarımla uğraşmayan aileler ise sanayileşmenin hızla artması sonucu açılan fabrikalara çalışmaya gitmektedir. Emekli olanlar zamanlarını genellikle kahvehanelerde veya küçük çaplı bağ-bahçe işleri ile uğraşarak geçirirler. Yaşlılar ise vakitlerini kahvehanelerde arkadaşlarıyla sohbet ederek geçirir. Kahveye çıkmak genel bir alışkanlıktır. Kahvelere birçok günlük gazete alınır, kasabalılar gazeteleri sürekli takip eder. Havaların güzelleşmesi ile kahvehanelerin yerlerini parklar alır. Kadınlar genellikle çalışmaz, ama son yıllarda arda arda yaşanan ekonomik krizler ve yanlış uygulanan tarım politikaları yüzünden, onlara da fabrika yolları görünmüştür. Kadınlar, turşu, konserve ve zeytin fabrikaları gibi gıda ile ilgili işletmelerde çalışmaktadırlar. Gençler ve çocukların büyük bir bölümü eğitimleriyle ilgilenmektedirler.Kasabada bir de kütüphane bulunmaktadır. Kuruluşu 1970`li yıllara dayanan kütüphane o yıllarda üniversitelerde okuyan köyün gençlerinin, çeşitli sebeplerle üniversite eğitimi alamayan, arkadaşlarına ve köylülere gerçek bir kültür hizmetidir. Çeşitli sebeplerle kapanan kütüphane 1990`lı yıllardan itibaren, kasabalıların ve üniversitede okuyan gençlerin çabalarıyla, yeniden aktif hale getirilmiştir. Yaklaşık 650 tane kitabı bulunan Yazıbaşı Halk Kütüphanesi halkın ve özelliklede öğrencilerin bilgi ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir mekan haline gelmiş, 2007 yılında tekrar düzenlenmesiyle modern bir görünüm almıştır...
Tarım
Kasabada başta pamuk ve zeytin olmak üzere buğday, arpa, tütün, mısır, yulaf, fiğ ile birlikte meyve ve sebzelerin birçok türü de yetiştirilmektedir. Kasabada hayvan çok fazla sayıda olmamakla birlikte, son yıllarda hayvancılık artış göstermiştir. Bunların başında besi sığırcılığı, süt sığırcılığı, koyunculuk, et ve yumurta tavukçuluğu, et ürünleri için hindi yetiştiriciliği ve arıcılık yapılmaktadır. Ova üzerinde genellikle pamuk üretilmekte olup çıkarılan pamuğun büyük bir kısmı Tariş`e kalanı ise tüccarlara satılarak değerlendirilmektedir. Pamuk üretimi geleneksel hale gelmiştir. Fakat son birkaç yıldır yer altı sularının kuruması ve vakitsiz yağan yağmurlar yüzünden verimde düşüşler yaşanmış ve üreticiler zarar etmiştir. Tütün beldenin en eski ve en önemli ürünüdür. Yanlış uygulanan tarım politikaları ve verimli topraklara kurulan fabrikalar kasabada tütüncülüğün sonunu getirmiştir. O yıllarda yaz mevsiminde ova, gece tütün kırmaya giden insanların lamba ışıklarıyla (lüx lambası) aydınlanmaktaydı. 1970` li yıllarda 11.000 balya tütün üretilen kasabada 2001 yılı itibarıyla toplam 750 balya tütün üretilmiştir. Beldenin iklim ve arazi yapısı zeytinciliği de son derece uygundur. Ayrıca üretilen zeytinyağının asiditesi düşük olduğundan kalitesi bir hayli yüksektir. Kasabada toplanan zeytinlerin büyük bir bölümü, birisi kalkınma kooperatifine ait olan diğeri özel iki ayrı fabrikada zeytinyağına dönüştürülmektedir. Beldede yetiştirilen ürünleri değerlendiren kuruluşlar ise Tariş, zeytinyağı fabrikaları, salamurhaneler, un ve yem fabrikaları, Tekel ve mandıra işletmeleridir.Teknolojinin gelişmesi, tüm yurtta olduğu gibi kasaba tarımında da kendini göstermiştir. Yaklaşık 35 yıl önce tarımla uğraşan tüm ailelerin, kendi işlerini görebildiği en az bir öküzü vardı. Bu öküzler ile; çift sürülür, tütün, pamuk, zeytin yerleri hazırlanır, ürünler taşınır ve tarlalara gidilip gelinirdi. Öküzler de bir bir tarihe karışıp, yerlerini traktörlere bırakmıştır. Kasabada tarımla geçimini sağlayan tüm ailelerin traktörü vardır.
Ulaşım
Belde İzmir-Aydın Karayolunun 35. km.sinde, karayolundan 1 km. içeride kurulmuştur. Torbalı`ya 12 km. mesafededir. Türkiye`nin ilk demiryolu olan İzmir-Aydın demiryolu beldeye yakın bir noktadan geçtiği halde istasyon yoktur. Belediyeye ait 3 otobüsle ilçe irtibatı düzenli olarak sağlanmaktadır. 2007 yılına kadar İzmir`e ulaşım Torbalı - İzmir arası çalışan minibüslerle sağlanılsa da 2007 yılında kasabaya sevk edilen eshot arabaları da ulaşıma büyük kolaylık getirmiştir. Belde havaalanına 25 km. uzaklıktadır...
Turizm
Kasabada herhangi bir turistlik mekan yoktur. Fakat kasabanın doğusunda yer alan mağara bazı düzenlemeler yapılarak, doğal güzelliklerden hoşlanan insanların gezebileceği güzel bir mekana dönüştürülebilir. Mağaranın içinde suların damlamasıyla oluşan sarkıtlar ve dikitler bir hayli fazladır. Mağaranın içine vuran küçücük bir ışıkta dahi bu doğa harikaları kendilerini göstermektedir. Yer yer uzunlukları bir metreyi bulan bu sarkıt ve dikitlerden hala şıpır şıpır sular damlamaktadır. Mağaranın derinliklerine doğru ilerledikçe sarkıtlar ve dikitler azalmakta fakat suların damlaması giderek artmaktadır.Mağarada yaklaşık 6 yıl önce tarihi kaplar ve su testisi bulunmuştur. Bulunan eserler Yazıbaşı ilköğretim okulunda sergilenmektedir. Fakat mağarada herhangi bir arkeolojik çalışma yapılmamıştır. Burada yapılacak her hangi bir çalışmada belki de Kurtuluş Savaşı yılları ile ilgili bulgulara rastlanabilir.
Ticaret
Kasabada salı günleri kurulan pazar halkın ihtiyaçlarına cevap verecek düzeydedir. Belediyenin eski araç garajlarını yıkmasıyla açılan büyük meydana kurulan pazarda ortalama 60-70 sergi açılmaktadır. Kurulan pazar sayesinde halk tüm ihtiyaçlarını ilçe merkezine gitmeden karşılayabilmektedir. Pazarda bazı aileler sergi açarak ailelerinin geçimlerini sağlamakta, bazıları ise bağında bahçesinde yetiştirdiği ürünleri satarak ev ekonomilerine katkıda bulunmaktadırlar. Kasabada diğer ticaret mekanları arasında marketler, kahvehaneler, birahaneler büyük yer tutmaktadır. Bunların yanında berber, marangoz, manav, ekmek fırını, nalburiye dükkanları ve kasaplar da faaliyet göstermektedir.
Madenler
Kasaba sınırları içerisinde çeşitli madenler olduğu bilinmektedir. Bunlar arasında; Kasabanın kuzeyine bulunan şehir merkezine 1 km mesafede, demir yatakları vardır. Cevher demir şapka şeklinde oluşmuştur. İşletilebilir oranda bakır ve altın içermektedir. 120 m genişliğinde 2-3 km uzunluğunda bir damar saptanmıştır. İşletilmesi için Türkiye Demir Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğünce ruhsat verilmiştir. Bir süre işletilen madende şimdi herhangi bir çalışma yoktur. Portland çimento üretiminde kullanılan çimento kumu yatakları da, beldemizdeki demir cevheri alanında işletilmektedir. Bu yataklardan elde edilen kum, Batı Çimento Fabrikasına verilmektedir. Kasabanın doğusunda onix cinsi mermer yatakları mevcuttur. Çok değerli mermer çeşidi olan onix mermer yatakları için beldede, şuanda her hangi bir çalışma yapılmamaktadır. Kasabada yapılan araştırmalar sonucu Kurşun madenide bulunmuştur. Ancak Rezerv azlığı, işleme güçlüğü v.b. nedenlerle işletilememektedir.
Sanayi
İzmir`in içme suyu ihtiyacını karşılayacak olan Menderes ilçesi sınırları içerisinde bulunan Tahtalı Barajının koruma havzası belde sınırlarını yakınına kadar gelmektedir. Koruma alanı içerisine sanayi imarı verilmediği için sanayileşme, Torbalı ovasına özellikle Yazıbaşı Beldesi sınırları içerisine kaymıştır.Bu kaymada beldenin İzmir`e ve havaalanına da yakın olması etkindir. Özellikle son 10 yılda irili ufaklı birçok fabrika belde sınırları içerisinde inşa edilmiş ve üretime geçmiştir. Bu fabrikalardan 90 tanesi faal durumdadır. fabrika mevcuttur. 20-25 tane fabrikada inşaat halindedir. Bu fabrikalar, çeşitli sanayi kollarında faaliyet göstermekte olup gıda, tekstil, boya ve endüstri alnında yoğunlaşmıştır. Kurulan fabrikalar genellikle küçük çaplıdır. Bunları yanında Teba, Toros Gübre, Hayran Deri ve Pizza Pizza gibi büyük işletmelerde mevcuttur. Kasaba halkının bir kısmı bu fabrikalarda çalışmaktadır.