Dilin sözlü ve yazılı kullanım olarak karşımıza çıkan iki yönü vardır. Günlük hayatta kullanılan dil konuşma dili olarak adlandırılır. Eğitim öğretim hayatında, eserlerde, dergilerde ve tamamen yazıda kullanılan dil ise yazı dilidir. Bir dilin yazısı çoğu zaman lehçelerinden veya ağızlarından birine göre şekillenir. Yazıda kullanılan dil ise ilim ve din adamları ile sanatkârlar tarafından işlenerek zenginleşir ve yazı dili adını alıp konuşma dilinden az çok farklılaşır.
Yazı dili, her kelimeyi, her heceyi ya da kelimenin her sesini birer işaretle gösteren ve görme duyumuza seslenen işaretler sistemidir. Resmi dil, kültür dili, edebi dil olarak da adlandırılabilir. Standart dil, kullanıldığı toplum içindeki yerel ve sosyal tabakalara ait izleri taşımaz, ağızlar üstüdür, norm oluşturucudur, biçimleme farklılıklarını azaltır.
Her bölgenin tabii dili konuşma dilidir; fakat o dil yalnız kendi bölgesinde geçer ve yazıda kullanılmaz. Yazıda bütün bölgeler tabii konuşma dillerinden başka, ortak bir dil kullanırlar. Mesela "geliyorum" kelimesi Batı Anadolu veya Doğu Anadolu ağızlarında Karadeniz ağzına göre farklı söylenirler ama yazıya geçilirken bu kelime standart olarak "geliyorum" olarak yazılır. Bir dilin için standardın oluşturulabilmesi ve bunun sonucunda da bir yazı dilinin meydana getirilebilmesi için onun belli aşamalardan geçmesi gerekmektedir. Bu aşamalar;
Seçilme
Bir dilin kullanıldığı alan içerisinde birbiriyle rekabet halinde olan çeşitli biçimlemeleri mevcuttur. İşte bir dil sahası içindeki bu farklı biçimlemelerden yani muhtelif konuşmalardan bir tanesi, çeşitli sebeplerle yazı dili haline gelir. Mevcut dili kullanan gruplar arasında kültürel, politik ve ekonomik yönden diğer kullanıcılara göre baskın olan bir grubun varlığı, esas alınacak biçimin belirlenmesinde etkilidir.
Kodlanma
Dil sahası olarak ele alınan yerde yasa, yaptırım gücü olan bir kurum (bizdeki TDK, MEB gibi) ya da güç (akademi vb.) standart dil olarak yapılandırılmasına karar verilen biçimlemenin nasıl olacağını; var olan kullanımdan hareketle ses, biçim ve söz diziminde hangi esaslara uyulacağını belirler. Belirlenen bu esasların söz konusu olan dili kullananlara duyurulması, dolayısıyla da bunun yaygınlaştırılması amacıyla dil bilgisi kitapları, söz varlığını tespit eden sözlükler, bu dilin yazılı hale getirilmesindeki yazım kurallarını belirleyen imla kılavuzları gibi kaynaklar ilgili kurumlarca hazırlanır.
İşlevlerin Geliştirilmesi
Seçilmiş olan biçimleme, devlet idaresini ve yazmayı ilgilendiren bütün alanlardaki her türlü dilsel işlevi yerine getirebilmelidir. Mesela mecliste, eğitimde, bürokraside, bilimle ilgili her türlü dokümanda ve doğal olarak da edebiyatın değişik alanlarında esas alınan yazı dili kullanılabilmelidir.
Kabul
Bu seçilmiş, kodlanmış ve işlev alanları belirlenmiş biçimlemenin daha ortaya çıkmadan ölü diller arasında sayılmayıp standart dil olabilmesi için kullanıcıya sahip olması, genel olarak kullanıldığı gibi aslında milli dil anlamında toplumu birleştirecek bir biçimleme olarak kabul edilmesi gereklidir.