yavan
1 . Yağı az:
"Yavan yemek."- .
2 . Katıksız:
"Birçok günler yavan ekmek bile bulamaz."- F. R. Atay.
3 . mecaz Hoşa gitmeyen, tatsız:
"Hayatları gerçekten yavan ve dayanılmaz bir sıkıntıyla sonuçlanır."- H. E. Adıvar.
4 . mecaz Görgüsüz, bilgisiz.
yavan
Türkçe yavan kelimesinin İngilizce karşılığı.
[Greece] adj. arid, bald, crude, cut and dried, dry, frail, insipid, jaded, jejune, meager, meagre, milk-and-water, pedestrian, platitudinous, prosaic, prose, prosy, tasteless, uninspired, vapid, watery
yavan
yağı az; görgüsüz, bilgisiz.
katıksız.
hoşa gitmeyen, tatasız.
yavan
Türkçe yavan kelimesinin Fransızca karşılığı.
maigre, fadasse, fade, frugal/e, insipide, plat/e, prosaïque, sec/sèche
yavan
Türkçe yavan kelimesinin Almanca karşılığı.
adj. fad, labberig, strohig, wässerig