İnsanlar arasında hüküm verme, yargılama, hükme bağlama anlamında Arapça "Kada-yakdi" fiilinden bir mastar; "Kaza" bir isim olarak; yargı, hüküm, yerine getirme, ödeme, eda ve mahkeme etme işi anlamlarına gelir. Bir fıkıh terimi olarak kaza; insanlar arasındaki husumetleri gidermek ve anlaşmazlıkları sona erdirmektir. Şafiilerin tarifi şöyledir: Kaza; iki ve daha çok kişi arasındaki husumeti Allah'ın hükümlerini uygulayarak çözmektir. Başka bir deyimle, şeriatın hükmünü belirli olaylara uygulamaktır (İbnü'l-Hümam, Fethu'l-Kadir, 1. baskı, Mısır 1316/1898, V, 453; İbn Âbidin, Reddü'l-Muhtar, Mısır, t.y., IV, 309; eş-Şirbini, Muğni'l-Muhtac, Mısır, t.y., IV, 372).
İnsanlar arasındaki anlaşmazlıkları yargı yoluyla çözme görevinin meşruluğu Kitap, Sünnet ve İcma delilleriyle sabittir.
Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulur: Ey Davud, biz seni yeryüzünde bir halife yaptık. O halde, insanlar arasında hak ve adaletle hükmet. Hüküm verirken duygusal hareket etme ki bu, seni Allah yolundan saptırır" (Sad, 38/26); "Onların aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet. Onların heva ve heveslerine uyma "el-Maide, 5/49);
"Şüphesiz biz, sana kitabı, Allah'ın sana gösterdiği şekilde insanlar arasında hükmetmen için, hak olarak indirdik. Hıyanet edenlerin savunucusu olma" (en-Nisa, 4/105). Müslümanların dışında ehl-i kitaptan başvuran olduğu takdirde onlara da İslam'ın hükümleriyle hükmedilmesi şöyle açıklanmıştır: "Onlar çok yalan dinleyen ve haram yiyenlerdir. Eğer sana başvurulursa, aralarında hükmet veya onlardan yüz çevir. Onlardan yüz çevirirsen, sana hiç bir şekilde zarar veremezler. Eğer hükmedersen aralarında adaletle hükmet. Çünkü Allah adalet sahiplerini sever" (el-Maide, 5/42).