yapma
1 . Yapmak işi.
2 . sıfat Doğadaki şeylere benzetilerek insan eliyle yapılmış, yapay, suni, sahici karşıtı:
"Eliyle bahçenin dökme taştan yapma mağaralarından birini göstererek..."- Y. K. Karaosmanoğlu.
3 . sıfat İçten olmayan, içten gelmeyerek yapılan, yapmacık:
"Fakat fazla içliliği erkekliğe yakıştıramadığından kendini her zaman yapma bir sertliğin arkasına gizlerdi."- H. Taner.
yapma
Türkçe yapma kelimesinin İngilizce karşılığı.
adj. artificial, dummy, imitated, postiche, sham, spurious
n. accomplishment, acquittal, construction, execution, exercise, fulfillment, fulfilment, implement, making, pursuance
interj. cut it out!, stop it, drop it!, go on
yapma
yapmak eylemi.
doğadaki şeylere benzetilerek insan eliyle yapılmış, yapay, suni.
içten olmayan, içten gelmeyerek yapılan, yapmacık.
yapma
Türkçe yapma kelimesinin Fransızca karşılığı.
artificiel/le, faux, fausse, factice, postiche
yapma
Türkçe yapma kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Abhaltung, Anfertigung, Aufbau, Ausführung, Ausübung, Behandlung, Besorgung, Durchführung, Errichtung, Erzeugung, Verrichtung
adj. geschraubt