Yüksel Işık, 8 Ocak 1961`de Tercan`da doğdu. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi`ni bitirdi. Genç yaşta sendikal örgütlenmelerde görev aldı. Sendikacılıkta kazandığı deneylerden hareketle bu alana ilişkin araştırma ve incelemelerini kitaplaştırdı. Uzun süredir, siyasal İslam üzerine okuyor; bu konuda araştırma ve yorum yazıları yazıyor. Yazıları Radikal İki`de ve zaman zaman Yeni Şafak`ta yayınlanıyor. Işık`ın kitap tanıtım yazılarıysa Radikal Kitap ve Cumhuriyet Kitap`ta yayınlanıyor. Ankara`da yaşıyor. 2004-2006 arasında ÇGD Ankara Şube Başkanlığını yürüten Işık`ın Yayınlanmış kitapları şunlardır: 1- Sendikal Bürokrasi ve Çözüm Önerileri, 2- Türk Solu ve Sendikal Hareket, 3- Osmanlı`dan Günümüze İşçi Hareketinin Evrimi, 4- Siyasal İslam ve Sendikalar, 5- Sendikalar Kimin Örgütü? 6- Siyasal İslamın Arkabahçesi. Işık`ın Radikal İki`de yayınlanan yazıları, yakın tarihten başlayarak aşağıdaki başlıkları taşıyor.
1- Ankara elden gitmeden (11/02/2007) Hititlerin Ankuva, Galatların Ankyra dedikleri Ankara, 1. yüzyılın başında Roma İmparatorluğu`nun en büyük ve görkemli üç şehrinden biriydi. Savaşların ve salgın hastalıkların etkisiyle küçüle küçüle 20. yüzyılın başına kadar gelen Ankara, nihayetinde...
2- Sol gösterip sağ vurmak (07/01/2007) İktidar sevicilikten olsa gerek, 14 Mayıs 1950`nin yıldönümleri, törenlerle kutlanırken, Demokrat Parti`nin kuruluş tarihi olan 7 Ocak 1946 pek anımsanmıyor. 7 Ocak 1946, fikri pırıltısı bugün bile geçilememiş...
3- Bir başka açıdan Atilla Yayla vakası (17/12/2006) AKP Gençlik Kolları`nın İzmir`de düzenlediği toplantıda, Atatürk için, "bu (o, aynı) adam" ifadesini kullanan Atilla Yayla`nın ders verdiği üniversiteyle ilişkisinin kesilmesine ilişkin tartışmalar sürüyor.
4- İşimizi de yapalım, siyaset de (01/10/2006) Türkiye, tuhaf davranışlar ülkesi olmayı sürdürüyor. İlk tuhaflık, Meşruiyet döneminin bakanlarından Emrullah Efendi`ye ait; "mektepler olmasaydı, Maarifi ne güzel idare ederdim" demişti de, yıllardır tekrarlıyoruz.
5- Anlamak ve desteklemek (23/07/2006) Zorunlu din derslerine ilişkin AİHM`in vereceği kararın çerçevesinin belirginleşmesi, Alevilerin talepleri açısından yeni bir eşiğe gelindiğine işaret ediyor.
6- Alevilik, ulus mudur? (30/10/2005) Son dönemlerdeki çıkışı nedeniyle toplumsal gündemde zaman zaman yer işgal eden Aleviliğin, toplumsal çoğunluk bir yana entelektüel dünya tarafından dahi yerli yerine oturtulabildiği söylenemez.
7- Diyanet ve Alevilik (25/09/2005) Geçtiğimiz aylarda, Anadolu halk inançları araştırmalarını konu edinen Kırkbudak Dergisi`nin isteği üzerine, sosyolog Ahmet Kerim Gültekin ile birlikte Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu ile Aleviliği eksen alan uzun bir röportaj yaptık.
8- Homojenleşmenin neresi iyi? (28/08/2005) Bu yıl 16-19 Ağustos tarihleri arasında yapılan Hacı Bektaş Veli`yi Anma Etkinlikleri, önemli sayılabilecek iki noktadan tartışılmayı hak ediyor. Birincisi, tıpkı geçen yıl olduğu gibi bu yıl da, Alevi örgüt ve...
9- Abdullah Cevdet Sokağı (21/08/2005) Ankara Belediyesi, durup dururken, Çankaya`daki Abdullah Cevdet Sokağı`nın adını Yusuf Halaçoğlu olarak değiştirme kararı almış. Teklif AKP`li Meclis üyelerinden gelmiş ve...
10- Madımak`ı müze yapalım! (03/07/2005) 2 Temmuz 1993`de, bu toprakların direniş simgelerinden biri olan Pir Sultan Abdal adına düzenlenen şenliklere katılmak üzere Sivas`ta, kaldıkları otel ateşe verilen 35 aydın ve sanatçının yanarak veya dumandan boğularak can vermeleri, Anadolu tarihinin en dramatik dönemeçlerinden biridir.
11- Sendikalar kimin örgütü? (22/05/2005) EGO`nun sözde taşeronu BUGSAŞ`ta çalışırlarken çalışma koşullarının kötülüğü, ücretlerinin düşüklüğü gibi nedenlerle örgütlenmek isteyip Belediye İş`in kapısına dayanan işçilerin bir türlü üye olamadıklarını, açtıkları davayı tek başlarına yürütmek zorunda kaldıklarını yazmıştım.
12- Bu işçi nasıl kurtulur? (08/05/2005) Sizin hiç evinize ekmek götüremediğiniz, minibüse binecek paranızın olmadığı bir anınız oldu mu? Çocuğunuzun istediği oyuncağı alamamanın ne demek olduğunu biliyor musunuz?
13- Yalnızca Aleviler değil... (10/04/2005) 10 Nisan`ın Türkiye Cumhuriyeti tarihi açısından önemi yadsınamaz. Zira, 1924 Anayasası`nda bulunan, "Türkiye Devleti`nin dini; din-i İslam`dır" maddesi, 1928`in 10 Nisan günü kaldırılmıştı.
14- Tuz kokarsa!.. (27/03/2005) 1994`de, Koruma Kurulu tarafından birinci derecede SİT alanı ilan edilen Güvenpark`ın, şimdi, tam da Melih Gökçek`in danışmanının eşinin üyeliğe atanmasından hemen sonra, aynı Kurul tarafından yeraltı dolmuş otoparkı haline getirilmesine izin veriliyor.
15- İbadethane olmanın ölçütü (13/03/2005) Aleviler, ister İslam içi isterse de İslam dışı olsun, inançlarını farklı ritüeller ve farklı ibadethanelerde yerine getiriyorlar. Alevilerin, ibadethanesinin cemevi olduğu, ibadetlerini hiçbir iradi engelle karşılaşmadan yapabilmeleri için...
16- İnanç özgürlüğü mü? Rabbena hep bana! (30/01/2005) İnsan Hakları Danışma Kurulu`nun kıyamet kopartan "azınlık raporu" tartışmaları sırasında Aleviliğin İslam`a içkin olduğunu söyleyenlerin tribüne oynadığı, Adnan Keskin`in "Bir ileri iki geri"(Radikal, 25/01/05) haberinden de anlaşılıyor.
17- Seni ham yapar bu solcular (23/01/2005) Okurun karşısına, "Melekler Erkek Olur" ve "Çiçeklerin Tanrısı"ndan sonra "İyi Dilekler Ülkesi"yle çıkan Hamdi Koç, anlaşılan her kitabından sonra enteresan sözler sarf etmeyi vazgeçilmez prensibi olarak belirlemiş.
18- Tezler ifrata vardı, yeter be hocam! (21/11/2004) Yalçın Küçük`ü artık herkes tanıyor. Benim tanışıklığım, 12 Eylül sonrası çıkarttığım sosyalist gençlik dergisi Yeni Aşama`nın ilk sayılarına, yani 1986`ya dayanıyor.
19- Alevilik tartışmaları ve "art niyet" (10/10/2004) Bu tartışmayı, bence Alevilerle Sünniler arasında sürdürülen bir tartışma olarak göstermek, son derece yanıltıcıdır. Alevilerin sürdürdüğü tartışma, herkese din ve inanç özgürlüğü alanının açılması tartışmasıdır.
20- 12 Eylül`den artakalanlar (12/09/2004) Bugün Eylül`ün 12`si ve günlerden Pazar. 24 yıl önce bugün, yani 12 Eylül Cuma`ydı ve Türkiye askeri bir darbeye daha tanık olmuştu. O gün, yalnızca ülkenin kaderini değiştirmekle kalmamış, kişisel tarihlerimizin yazım sürecinde de derin izler bırakmıştı. 21- Zorunlu din dersi (05/09/2004) Yeni bir eğitim yılı başlıyor. Her yıl olduğu gibi bu eğitim yılı da sorunlu olacak. Bu sorunların başında geçen yıl Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`ne (AİHM) taşınan zorunlu din dersleri eğitimi geliyor.
22- Sünniler ve Alevilik (15/08/2004) Bugün (15 Ağustos) başlayan ve artık uluslararası bir nitelik kazanan Hacı Bektaş Şenlikleri, bu yıl, din ve inanç özgürlüğü açısından önemli sayılabilecek sorunların yoğun olarak tartışıldığı bir ortamda yapılıyor.
23- Cevapsız olur mu? (18/07/2004) Geçen hafta Radikal İki`de yayınlanan, "İnanç özgürlüğünün sınırlanması mı?" başlıklı yazıma Nuray Mert tepki verdi.
24- İnanç özgürlüğünün sınırlanması mı? (11/07/2004) Türban gibi simgeler, yalnızca bir yaşam biçimine duyulan özlemin nişanesi değil; aynı zamanda başka yaşam biçimlerine müdahalenin de aracı olageldi. Nitekim, metropolün taşrasında, İslam`ın gereğine uygun giyinmek, din ve vicdan özgürlüğünün bir alanı olmaktan çoktan çıktı ve herkes için uyulması gereken bir vecibe haline dönüştü.
25- Sizin çocuğunuz var mı? (30/05/2004) Ercan Mutlu, mektubunda, "Hücre burası... Her anı yalnızlık dolu...
26- Ey insanlar neredesiniz? (09/05/2004) 25 Nisan 2004 tarihli Hürriyet Pazar`da, Emel Armutçu imzalı, "Çocuklar çocuklara tecavüz ediyor, koca bir kasaba gözlerini kapayıp susuyor" başlıklı yazıyı okudunuz mu?
27- Zorunlu din dersleri kaldırılmalı! (08/02/2004) Pir Sultan Abdal Derneği, "zorunlu din dersleri aracılığıyla kendi çocuklarının asimile edilmek istendiği" gerekçesiyle "Din Kültürü ve Ahlak...
28- AKP mi, CHP mi? (25/01/2004) 28 Mart seçimlerinin yaklaşması, politik tartışmaların teorik düzlemden çıkıp pratiğe, özellikle de, AKP ve CHP üzerinde yoğunlaşmasına vesile oluyor. AKP, iktidar olmanın avantajlarını henüz iktidarda değilmişcesine lehine kullanıyor; CHP ise muhalefette olmanın dezavantajlarını yaşıyor.
29- AKP, İslam`ın sosyal demokrasisi mi? (14/12/2003) AKP, iktidarının üzerinden bir yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen, hala nasıl bir yol izleyeceğine karar verebilmiş izlenimi bırakmıyor.
30- Erdoğan ve Alevilik (14/09/2003) Başbakan Erdoğan`ın ruh hali, karmaşık! Bir dediği diğerini tutmuyor.
31- Bu kadarı fazla (27/07/2003) Tuhaflıklar üreten bir coğrafyada yaşıyoruz. O kadar ki, Başbakan, bilinçli olarak, diline yeni deyimler doluyor; örneğin "benim ülkemde..."
32- Laiklik olmazsa olmaz (02/02/2003) Gazetelere göre, "Alevi yorumu üzerinde yeteri kadar bilgi yok.
33- AKP`nin ruh hali (01/12/2002) Türkiye, bir yandan, 3 Kasım seçimleri sonucu oluşan iki partili parlamentoyu sindirme sürecini yaşıyor; öte yandan AB tarih sözü alabilmek için, başta AKP ve CHP liderleri olmak üzere, dış kapıları zorluyor.
34- Hizayı bozmaya ne dersiniz? (04/08/2002) Marx`ı anımsar mısınız; hani, "bugüne dek filozoflar dünyayı tahlil etmekle yetindi, tahlil etmek yetmez, değiştirmek gerekir" diyen büyük düşün adamını?
35- Alevilik ve azınlık meselesi (24/02/2002) Tüzüğünde ve adında "Alevi" kavramı geçtiği için Alevi Bektaşi Kuruluşları Birliği (ABKB) mahkemece kapatılınca asıl...
36- Kem söz delikanlıyı bozar (13/01/2002) "Star olduğunda yaptığın her şeyle ilgili herkes konuşuyor" diyerek, Ahmet Tulgar`ın Milliyet Pazar için yaptığı mülakat sırasında...
37- Sol denince... (23/12/2001) İnsan hem hatırı sayılır bir gazetenin genel yayın yönetmeni olur hem de insanın vicdanına dokunursa...
38- Soğur mu yürekler (01/07/2001) Siz hiç fotoğraf yaktınız mı? Yakanı bilir; fotoğraf tam yanarken, içiniz acır; vazgeçmek istersiniz. Yeni Şafak`ta ise http://www.yenisafak.com.tr/yorum/?q=1&c=12&i=29686&Akıllı/olalım/Canımızı/koruyalım linkinden okunabilir.