Venedik Okulu`nu yaratan en önemli faktörlerden biri, Venedik`teki müzik hayatının merkezi olan San Marco Bazilikası`ydı. Her ne kadar Doge`nin törenlerine eşlik eden enstrümantal müzikler ve koral madrigaller uzun süredir yazılıyorsa da Venedik Okulu, San Marco Bazilikası`nda yaratılmıştır.
Polychoral stili
San Marco`nun birbirine karşı duran iki koro bölümü ve geniş, boşluklu iç yapısı, dinsel baskılardan uzak yaşayan ``maestro di capellalara`` yeni fikirler yaratma yolunu açan en önemli faktördür. Ses gecikmelerini ve yansımalarını bir sorun olmaktan çıkarıp avantaj haline dönüştürmeye çalışan besteciler, bu tür efektlere pek yatkın olmayan polifoniden uzaklaşarak monofonik eserler ortaya çıkarmaya başladılar. Bununla beraber ayrılmış koro bölümlerini de müziklerine uyarlayarak (``cori spezzati``) Venedik`e özgü polychoral stili yarattılar.Bu stili ilk olarak ciddi bir biçimde uygulayan, Doge Andrea Vitti tarafından, 1527`den 1562`deki ölümüne kadar San Marco Bazilikası`nda ``maestro di capella`` olarak görevlendirilen Adrian Willaert oldu. Yine Venedik Okulu`na dahil edilen Gioseffo Zarlino tarafından “yeni Pythagoras” olarak adlandırılan Willaert, besteciliğinin yanı sıra eğittiği müzisyenler sebebiyle de etkisini uzun süre hissettirmiştir.
Willaert`ten itibaren, Venedikli besteciler bu teknikleri kullanmış, genellikle iki koro ve onları birleştiren bir org için eserler yazmışlardır. Andrea Gabrieli zamanında en yetkin örneklerini veren bu stil, kimi zaman beşe kadar bölünebilen, zengin enstrüman eşlikli, güçlü eserlerin ortaya çıkmasına yol açmıştır.
Venedik`in müzik tarihindeki önemini yaratan bir başka faktör de baskı teknolojisi olmuştur. Matbaanın bulunuşundan sonra müzik eseri basımında hızla dünyanın en önemli merkezi haline gelen Venedik, Avrupa`nın dört bir yanından gelen müzik adamlarını da konuk ediyordu. Özellikle Fransız ve Flaman bestecilerin ziyaret ettiği Venedik bu dönem boyunca bir uluslararası müzik merkezi görevi gördü.
Fikir ayrılığı
1560`lı yıllarda Venedik Okulu iki grubun fikir ayrılığı sonucu ortaya çıkan yoğun tartışmalara sahne oldu. Baldassare Donato`nun başını çektiği ilerici grup, zamanın ``maestro di capellası`` Gioseffo Zarlino`nun liderliğindeki muhafazakar grupla anlaşmazlığa düştü. Donato ve Zarlino`nun Aziz Marko kutlamalarında halk önünde kavgaya tutuşmalarına kadar varan anlaşmazlıkların sebebi, muhafazakar grubun Franko-Flaman kökenli polifonik stili korumak istemesiydi. Zarlino, Cipriano di Rore ve Claudio Merulo`nun dahil olduğu muhafazakar grupla, Donato, Giovanni Croce ve daha sonra Andrea ve Giovanni Gabrieli`nin de dahil olduğu ilerici grubun anlaşamadığı bir konu da, San Marco`da İtalyan asıllı olmayan bestecilere görev verilip verilmemesi konusuydu. 1603`te yerel bestecilerin galip geldiği bu tartışmanın sonucunda Giovanni Croce ``maestro di capella`` oldu. Daha sonra onu 1609`da Giulio Cesare Martinengo ve 1613 yılında Claudio Monteverdi izledi.Etkileri
Venedik Okulu`nun en önemli zamanları, 1580`lerde Andrea ve Giovanni Gabrieli`nin güçlü enstrüman ve org destekli polychoral yapıtlarını verdikleri zamandır. Gabrieli gibi bestecilerin ve Claudio Merulo ve Girolamo Diruta gibi orgcuların yetiştirdiği müzisyenler Avrupa`nın her yanına dağılmış ve Venedik Okulu stilini geliştirmişlerdir. Heinrich Schütz, Jan Pieterszoon Sweelinck, Dietrich Buxtehude ve Johann Sebastian Bach bu stilden etkiler taşıyan bestecilerden bazılarıdır.Önemli bestecileri
- Adrian Willaert (1490-1562)
- Jacques Buus (1500-1565)
- Andrea Gabrieli (1510-1586)
- Nicola Vicentino (1511-1576)
- Cipriano de Rore (1515-1565)
- Gioseffo Zarlino (1517-1590)
- Baldassare Donato (1525-1603)
- Annibale Padovano (1527-1575)
- Costanzo Porta (1529-1601)
- Claudio Merulo (1533-1604)
- Gioseffo Guami (1540-1611)
- Vincenzo Bellavere (ö. 1587)
- Girolamo Diruta (1554-1610 sonrası)
- Girolamo Dalla Casa (ö. 1601)
- Giovanni Gabrieli (1555-1612)
- Giovanni Croce (1557-1609)
- Giovanni Bassano (1558-1617)
- Giulio Cesare Martinengo (1561-1613)