Vasco Nunez De Balboa

Kısaca: Vasco Nunez de Balboa de los Caballeres’de soylu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen bu adam, sıradan bir asker olarak Rodrigo de Bastidas’la birlikte Yeni Dünya’ya yelken açmış ve pek çok serüven yaşadıktan sonra Espanola’da karaya çıkmıştır. Ada valisinin, Nunez de Balboa’yı iyi bir sömürgeci yapma çabası başarılı olmadı; valinin verdiği çiftliği birkaç ay sonra yüzüstü bıraktı ve alacaklılardan yakasını nasıl kurtaracağını bilmeyecek kadar beş parasız kaldı. ...devamı ☟

Vasco Nunez de Balboa
Vasco Nunez De Balboa

Vasco Nunez de Balboa de los Caballeres’de soylu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen bu adam, sıradan bir asker olarak Rodrigo de Bastidas’la birlikte Yeni Dünya’ya yelken açmış ve pek çok serüven yaşadıktan sonra Espanola’da karaya çıkmıştır. Ada valisinin, Nunez de Balboa’yı iyi bir sömürgeci yapma çabası başarılı olmadı; valinin verdiği çiftliği birkaç ay sonra yüzüstü bıraktı ve alacaklılardan yakasını nasıl kurtaracağını bilmeyecek kadar beş parasız kaldı. Ama, kıyıda bekleyen öteki borçlular, yumruklarını sıkıp öfkeyle Enciso’nun gemisine binmelerine engel olan hükümet devriye teknelerine çaresizce bakarlarken, Nunez de Balboa, bir erzak sandığına gizlenip, kimsenin böyle bir kurnazlığı aklına getirmediği hareket anından yararlanıp kendisini gemiye taşıttırmakla, Diego Colomb’un kordonunu cesurca yarmış oldu. Ancak, gemi geri dönülmeyecek kadar kıyıdan uzaklaştıktan sonra, bu kaçak yolcunun varlığı anlaşıldı. O şimdi gemidekilerin karşısında duruyor.

Enciso bir hukuk adamıdır ve çoğu hukuk bilginleri gibi o da romantik şeylere pek ilgi duymuyor. Yeni sömürgenin Alcalde’si, yani polis müdürü olarak böyle hilekar kimselerin ve karanlık işlerle uğraşanların varlığına katlanmak istemiyor. Nunez de Balboa’ya dönerek, kendisini yanında götürmeyi kesinlikle düşünmediğini ve üzerinde insan bulunsun bulunmasın rastlayacakları ilk adaya bırakacağını sert bir üslupla bildiriyor.

Ancak iş bu kadar ileri gitmez. Çünkü gemi, Castilia del Oro’ya doğru yol alırken, –henüz daha keşfedilmemiş bu boğazlardan sayıları bir düzineyi bulan gemilerin geçiyor olması, o zamana göre bir mucizedir– kısa zaman sonra ünü bütün dünyaya yayılacak olan Francisco Pizarro adında bir adamın yönetimindeki içi hınca hınç insan dolu bir sandalla karşılaşıyor. Sandaldakiler, Enciso’nun sömürgesi San Sebastian’ dan geliyorlar ve gemidekiler onları görevlerini sorumsuzca bırakmış asiler sanıyorlar. Ancak sandaldakiler, Enciso’yu dehşete düşüren şu haberi veriyorlar: Artık San Sebastian diye bir yer mevcut değil ve bir zamanların sömürgesinden geriye kalan yalnızca onlardır. Komutan Ojeda, bir gemi ile kaçmış, iki küçük sandaldan başka ellerinde hiçbir gemi kalmayan kendileri ise, bu iki küçük sandala binebilmek için arkadaşları öle öle yetmiş kişi kalıncaya kadar beklemek zorunda kalmışlardır. Bu iki sandaldan bir tanesi de yok olmuştur. Pizarro’nun sandalındaki bu otuz dört kişi, Castilia del Oro sömürgesinde hayatta kalmayı başarabilen son insanlardır. Bu durumda nereye gideceklerdir? Pizarro’nun anlattıklarını duyduktan sonra, Enciso’nun adamları, bu yazgısına terk edilmiş sömürgenin korkunç sıtmalı iklimine ve yerlilerin zehirli oklarına kendilerini teslim etmek istemezler. Tek çıkar yol Espanola’ya geri dönmektir. İşte bu tehlikeli olabilecek karar aşamasında Vasco Nunez de Balboa birden ortaya atılarak, Rodrigo de Bastidas ile birlikte yaptığı ilk geziden dolayı Orta Amerika’nın bütün kıyılarını çok iyi tanıdığını ve anımsadığına göre o zaman, sularında zengin altın cevheri bulunan bir nehrin kıyısında, üzerinde sevimli ve güler yüzlü yerlilerin yaşadığı Darien adında bir yer bulduklarını söyledi. Yeni sömürge işte orada kurulmalıydı, bu felaket yerde değil!

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.