uzak
1 . Gidilmesi çok süren, çok ötelerde bulunan, ırak, yakın karşıtı:"Mualla, uzaklardan bir ses duyar gibi oldu."- P. Safa.
2 . Arada çok zaman bulunan:
"Uzak bir gelecekte neler olacağı bilinmez."-
3 . Eli, gücü veya hükmü yetişmez:
"O böyle işlerden pek uzaktır."-
4 . İhtimali az olan:
"Ben bu işi çok uzak görüyorum."-
5 . Ayrı, birbiriyle yakın ilgisi olmayan:
"Ne iyi! Sizinle birlikte uzak şeylerden bahsedebileceğiz."- P. Safa.
6 . isimUzak yer:
"Fazla uzağa gitme."-
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
uzağı görmek uzak durmak uzak düşmek uzaklara gitmek uzaktan bakmak (veya seyirci kalmak) uzaktan merhaba