Yerleşme önceleri "Derbent" adıyla anılırken, belediyelik olduktan sonra başına ULU kelimesi eklenmiş ve kasabaya "ULUDERBENT" adı verilmiştir. Ancak halk arasında hala Derbent denilmektedir. Derbent adından anlaşılacağı üzere kasaba tarihi bir özellik göstermektedir. Derbent kelimesinin anlamı, geçmişte tarihi yolların veya öneme haiz yerlerin korunması amacıyla kurulan karakoll yerleşmeleridir. Uluderbent`te böyle bir yerde Küçük Menderes grabeniyle Alaşehir ovasını ve Denizli yöresini birbirine bağlayan yollar üzerinde bulunmaktadır. Bunun yanında kışları denize yakın sıcak alanlarda, yazları iç kesimdeki yüksek yaylalarda (Denizli ve Afyon civarında) geçiren Türkmenlerin göç yolları da burada geçmektedir. Bu sebeple kasaba merkezinde ev yapmak amacıyla kazılan temellerde tarihi paralara ve eserlere rastlanılmıştır. Ayrıca hemen kasabanın kuzeydoğu kesiminde bulunan "Körez Kayalığı" ve kuzeyinde Dağhacıyusuf köyünün doğusunda bulunan "Değirmen" oldukça eski ve esrarlı mekanlardır. Yine Körez kayalıkları üzerinde bir de "Demirkapı" adı verilen bir mekan bulunmaktadır. Burası içine merdivenlerle inilen bir dehliz şeklindedir. Bu dehlizin içerisinde sürekli seviyesi değişen su birikintisinin bulunması içine girilmesini de engellemektedir. Yaz aylarında buraya gidenler, sineklerden içine girmekte zorlanmaktadırlar. Ayrıca kasabanın güneydoğusunda, yine Derbent çayının kenarında "Kocakız Köprüsü" adı verilen Selçuklulardan zamanında yapıldığı sanılan bir de taş köprü bulunmaktadır. Kasaba 29422 dönüm alana sahiptir. En çok tütün tarlalarının bulunduğu kasabada toprakların kullanımı şu şekildedir. 1500 dönüm otlak, 4000 dönüm fundalık, 4779 dönüm orman ve 2043 dönüm sulu tarım arazisine sahiptir.Bunun yanında daha çok kayalıklarda ve akarsu yatağından oluşan 1328 dönüm da faydalanılamayan alan mevcuttur. Yaklaşık 750 hanenin bulunduğu kasabada halkın ana geçim kaynağı tütün ekiciliğidir. Bunun yanında arpa ve buğday tarımı ve azda olsa hayvancılık vardır. Ayrıca kasaba özelliği gösterdiği için ticaret gelişmiştir ve geçimini bu yolla sağlayan ailelerin sayısı da az değildir. Bunun yanında imalata yönelik olmayan bir sanayide gelişmiştir. Kasaba da 45 aile tarım dışı işlerle geçimini sağlamaktadır. Kasabada genel itibariyle tütün yetiştiriciliğinin yanında, sulu tarım yapılabilecek alanlarda, sebze ve meyve yetiştiricliğinin yanında son yıllarda önemli oranda kiraz yetiştiriciliği de yapılmaktadır. Sebze ve meyve yetiştiricilği Derbent çayının iki kenarında bulunan sulanabilen düz alanlarda yapılmaktadır. Bunun yanında engebeli alanlarda zeytin üreticiliği de yapılmaktadır.
Uluderbent, Alaşehir
Yerleşme önceleri "Derbent" adıyla anılırken, belediyelik olduktan sonra başına ULU kelimesi eklenmiş ve kasabaya "ULUDERBENT" adı verilmiştir. Ancak halk arasında hala Derbent denilmektedir. Derbent adından anlaşılacağı üzere kasaba tarihi bir özellik göstermektedir. Derbent kelimesinin anlamı, geçmişte tarihi yolların veya öneme haiz yerlerin korunması amacıyla kurulan karakoll yerleşmeleridir. Uluderbent`te böyle bir yerde Küçük Menderes grabeniyle Alaşehir ovasını ve Denizli yöresini birbirine bağlayan yollar üzerinde bulunmaktadır. Bunun yanında kışları denize yakın sıcak alanlarda, yazları iç kesimdeki yüksek yaylalarda (Denizli ve Afyon civarında) geçiren Türkmenlerin göç yolları da burada geçmektedir. Bu sebeple kasaba merkezinde ev yapmak amacıyla kazılan temellerde tarihi paralara ve eserlere rastlanılmıştır. Ayrıca hemen kasabanın kuzeydoğu kesiminde bulunan "Körez Kayalığı" ve kuzeyinde Dağhacıyusuf köyünün doğusunda bulunan "Değirmen" oldukça eski ve esrarlı mekanlardır. Yine Körez kayalıkları üzerinde bir de "Demirkapı" adı verilen bir mekan bulunmaktadır. Burası içine merdivenlerle inilen bir dehliz şeklindedir. Bu dehlizin içerisinde sürekli seviyesi değişen su birikintisinin bulunması içine girilmesini de engellemektedir. Yaz aylarında buraya gidenler, sineklerden içine girmekte zorlanmaktadırlar. Ayrıca kasabanın güneydoğusunda, yine Derbent çayının kenarında "Kocakız Köprüsü" adı verilen Selçuklulardan zamanında yapıldığı sanılan bir de taş köprü bulunmaktadır. Kasaba 29422 dönüm alana sahiptir. En çok tütün tarlalarının bulunduğu kasabada toprakların kullanımı şu şekildedir. 1500 dönüm otlak, 4000 dönüm fundalık, 4779 dönüm orman ve 2043 dönüm sulu tarım arazisine sahiptir.Bunun yanında daha çok kayalıklarda ve akarsu yatağından oluşan 1328 dönüm da faydalanılamayan alan mevcuttur. Yaklaşık 750 hanenin bulunduğu kasabada halkın ana geçim kaynağı tütün ekiciliğidir. Bunun yanında arpa ve buğday tarımı ve azda olsa hayvancılık vardır. Ayrıca kasaba özelliği gösterdiği için ticaret gelişmiştir ve geçimini bu yolla sağlayan ailelerin sayısı da az değildir. Bunun yanında imalata yönelik olmayan bir sanayide gelişmiştir. Kasaba da 45 aile tarım dışı işlerle geçimini sağlamaktadır. Kasabada genel itibariyle tütün yetiştiriciliğinin yanında, sulu tarım yapılabilecek alanlarda, sebze ve meyve yetiştiricliğinin yanında son yıllarda önemli oranda kiraz yetiştiriciliği de yapılmaktadır. Sebze ve meyve yetiştiricilği Derbent çayının iki kenarında bulunan sulanabilen düz alanlarda yapılmaktadır. Bunun yanında engebeli alanlarda zeytin üreticiliği de yapılmaktadır.
Bu konuda henüz görüş yok.