Tıpta her şey “insana yardım etmek” içindir...ama, “önce zarar vermeden (primum non nocere)” der Hippokrates bir aforizmasında. Hekimler insanların mutluluğunu ve varlığını (homeostazis) sürdürebilmesini sağlamak için yüzyıllardır çabalamaktadır. Bu amaca ulaşmak için öncelikle "neden" sorusunun yanıtını aramışlardır. Bu sonsuz isteğin temelinde yatan 3 önemli amaç vardır: (a) hastalığa neden olan etkeni bulmak (b) bu etkeni ortadan kaldıracak tedavi yöntemini bulmak ve uygulamak (tedaviye yönelik hekimlik), (c) hastalığa neden olan etkenleri çevremizden uzaklaştırmak ya da yeryüzünden silmek (koruyucu hekimlik).
Bu madde, antik çağlardan günümüze değin kullanılan tıp tekniklerini konu alır. Erken dönem tıbbi gelenekler içerisinde antik Mısır ve Babil'den de bilgiler içermektedir. Yunanların teşhis, prognoz ve ileri düzey tıp etiği hakkında açıklamalara da yer verdiği görülmektedir. Doktorlar tarafından (orijinali değiştirilmiş olsa da) halen kabul gören Hipokrat Yemini, milattan önce 5. yüzyılda Yunanistan'da yazılmıştır. Orta çağda, antik çağlardan kalan cerrahi uygulamalar geliştirilmiş ve Rogerius Frugardi'nin (1140-1195) Cerrahi Pratikler kitabında sistematize edilmiştir. Universitelerde sistematik cerrahi uygulamaların yapılması 1220'li yıllarda İtalya'da başladı. Rönesans döneminde anatomi öğrenimi gelişmiş, mikroskop keşfedilmiştir. Hastalık yapıcı mikrop teorisi, 19. yüzyılda salgın hastalıkların tedavisine olanak sağlamıştır. Askeri doktorlar travma tedavisi ve cerrahisi üzerine uzmanlaşmıştır. Özellikle 19. yüzyılda şehirlerin hızla gelişmesiyle hijyen sorunları önlemez hale gelmiş, bu sebeple sosyal sağlık önlemleri alınmıştır. İleri düzey araştırma merkezleri 20. yüzyılın başlarında açılmış, genellikle büyük hastaneler ile ilişkilendirilmiştir. 20. yüzyılın ortalarında antibiyotik gibi yeni tedavi yöntemlerinin bulunması, 20. yüzyılın en önemli gelişmeleri arasına girmiştir. Bu yükseliş, kimya, genetik ve laboratuvar teknolojisinde gelişmelere yol açmış (x-ray gibi) ve modern tıbba ışık tutmuştur. Tıp, ağırlıklı olarak 20. yüzyılda profesyonelleşmiş, kadınlara tıp alanında hemşirelik (1870'ler) ve Bilim insanlığı (1970'lerden sonra) gibi yeni kariyer yolları açılmıştır. 21. yüzyıl ise; birçok bilim dalında ileri düzey araştırmaların yapılması ile ön plana çıkmıştır.