Ülkemizdeki önemli doğal alanlar 18 farklı koruma statüsüyle korunmaktadır. Hatta bazen tek bir alana birkaç koruma statüsü verilmektedir. Bu koruma statülerinin bir kısmı ulusal mevzuatımıza göre ilan edilirken, bir kısmı da uluslararası sözleşmelere dayanarak oluşturulmuştur. Ancak tüm bu statüleri uygulayabilmek için kısıtlı olanaklar bulunmaktadır ve bu nedenle alanlar etkili bir şekilde yönetilememektedir.
Dünyamızdaki gelişen teknolojilerin bilinçsiz ve kontrolsüz kullanımı nedeni ile ortaya çıkan olumsuzlukların, doğada neden olduğu çöküşü durdurmak amacıyla doğayı ve doğal kaynakları koruma düşüncesi son zamanlarda tüm dünyada hızla yayılmaktadır. Dünya Tabiatı Koruma Birliği (IUCN) verilerine göre, dünya yüzeyinin % 5 inden fazlası korunan alan olarak ayrılmış olup, koruma konusunda hassas olan ülkelerde bu oran %10 lara kadar çıkmaktadır.
Ülkemizdeki ulusal ve uluslararası seviyede olağan üstü özelliklere sahip tabiat ve kültür varlıkları ile önemli savaşlarımızı simgeleyen alanlarımızın koruma ve kullanma dengesi sağlanarak, gelecek nesillere olduğu gibi miras bırakılmaları için değişik statülerde korunan alanlar tesis edilmektedir. 1983 yılında yürürlüğe giren yasa ile, Milli Parklar, Tabiatı Koruma Alanları, Tabiat Parkları ve Tabiat Anıtları olmak üzere 4 koruma alan tanımı ortaya konmuştur.
TÜRKİYEDEKİ ALAN KORUMA STATÜLERİ - ULUSAL STATÜLER
Milli Parklar Kanunu 2873 sayılı, 9 Ağustos 1983 tarihli Milli Parklar Kanunu ile ülkemizin yüzde 1,07lik bir alanına karşılık gelen toplam 839.663 hektar doğal alan korunmaktadır. Bu kanun kapsamındaki koruma statüleri olan milli park, tabiatı koruma alanı, tabiat anıtı ve tabiat parkının hangi amaçla ilan edildiği aşağıda kısaca açıklanmıştır. Milli Parklar: Bilimsel ve estetik bakımdan ulusal ve uluslararası önemi bulunan; doğal ve kültürel kaynak değerleri ile koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip alanlardır. Tabiatı Koruma Alanları: Bilimsel çalışmalar ve eğitim açısından önem taşıyan, nadir, tehlike altında veya kaybolmaya yüz tutmuş ekosistemleri ve türleri içeren alanlardır. Alanların mutlak korunması gerekli olup, yalnızca bilim ve eğitim amaçları için kullanımlarına olanak tanınmaktadır. Tabiat Anıtları: Tabiat olaylarının meydana getirdiği sıra dışı özelliklere ve bilimsel değerlere sahip alanları içermektedir. Tabiat anıtlarının milli park esasları dahilinde korunmaları gerekmektedir. Tabiat Parkları: Önemli bitki örtüsü ve yaban hayatı özelliklerine sahip, doğal manzara bütünlüğü içinde insanların dinlenme ve eğlenmelerine uygun doğal alanlar bu statü ile korunmaktadır.
Kara Avcılığı Kanunu İlk kez 3167 sayı ile 5 Mayıs 1937 tarihinde yayımlanan ve yirmi yıl önce ilk değişikliği yapılan, 4915 sayı ile 1 Temmuz 2003 tarihinde bir kez daha değiştirilen Kara Avcılığı Kanunu kapsamında iki alan koruma statüsü yer almaktadır. Yaban hayatı koruma sahaları ve yaban hayatı geliştirme sahalarının her ikisi de orman rejimine giren yerlerde Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından, diğer yerlerde ise Bakanlar Kurulunca ilan edilmektedir. Bu sahaların ayrılması ve yönetimlerine ilişkin esas ve usuller aynı bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenecektir. Bu yönetmelik Kasım 2003 itibarıyla hazırlık aşamasındadır. Yönetmeliğin hazırlanması ile birlikte bu statü sayesinde Türkiyede türlerin yerinde korunması konusunda önemli bir mesafe alınacağı düşünülmektedir. Yaban Hayatı Koruma Sahası: Yaban hayatı değerlerine sahip, korunması gerekli yaşam ortamlarının bitki ve hayvan türleri ile birlikte mutlak olarak korunduğu ve devamlılığının sağlandığı sahaları kapsamaktadır. Yaban Hayatı Geliştirme Sahası: Av ve yaban hayvanlarının ve yaban hayatının korunduğu, geliştirildiği, av hayvanlarının yerleştirildiği, yaşama ortamını iyileştirici tedbirlerin alındığı ve gerektiğinde özel avlanma planı çerçevesinde avlanmanın yapılabildiği sahaları içermektedir.
Daha beş yıl öncesine kadar binlerce flamingonun ve su kuşunun yaşadığı Sultansazlığı, sahip olduğu pek çok koruma statüsüne rağmen bugün tümüyle kuruma noktasına geldi.
Foto: Cüneyt Oğuztüzün / ATLAS
Orman Kanunu Ağustos 1956da kabul edilen Orman Kanunu kapsamında doğanın yerinde korunmasına katkıda bulunan dört koruma statüsü vardır. Bu koruma statülerinin ana amacı doğanın korunması değil, orman kaynaklarının sürdürülebilir kullanımıdır. Muhafaza Ormanları: Arazi kayması ve yağmurlarla yıkanma gibi tehlikelere maruz yerlerde bulunan; şose yol ve demiryollarını toz ve kum fırtınalarına karşı muhafaza eden; nehir yataklarının dolmasının önüne geçen veya ulusal savunma için korunması zorunlu görülen devlet ormanlarını, maki veya fundalarla örtülü yerleri içerebilir. Daimi olarak tahrip edilmiş veya yangın görmüş devlet ormanları da istihsal ormanı haline gelinceye kadar muhafaza ormanı statüsüne sahip olabilmektedir. Gen Koruma Ormanları: Bir türün genetik çeşitliliğinin doğal ortamında (in-situ) korunması amacıyla seçilen ve yönetilen doğal meşcerelerdir. Gen koruma ormanları ile doğada var olan genetik zenginliğin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması amaçlanmaktadır. Tohum Meşcereleri: Mevcut koşullar altında istenilen karakterler bakımından üstün özelliklere sahip ağaçların bulunduğu, belirli bir coğrafik bölgede yer alan ve tohum üretimi için özel bir yönetim ve işletmeye tabi tutulan meşcerelerdir. Tohum meşcereleri ile kaliteli ve kaynağı belli tohum elde etmek amaçlanmaktadır. Orman İçi Dinlenme Yerleri: Toplumun çeşitli spor ve dinlenme ihtiyaçlarını karşılamak, turistik hareketlere imkan vermek maksadıyla oluşturulan sahalardır. Bunlar A, B ve C tipi olmak üzere üçe ayrılır. A tipi, yüksek kaynak değerleri ve ziyaretçi potansiyeline sahip, çadır, karavan ve bungalov gibi geceleme tesisleri olan ve aynı zamanda günübirlik kullanım imkanı sağlayabilen sahalardır. B tipi, kent merkezlerinin yakın çevresinde, yüksek ziyaretçi potansiyeline sahip ve günübirlik kullanım imkanı olan sahalardır. C tipi, kaynak değeri ve ziyaretçi potansiyeli oldukça sınırlı, genelde mahalli ihtiyaçları karşılamak için oluşturulan ve günübirlik piknik imkanı veren sahalardır.
Su Ürünleri Kanunu Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yetkisindeki 23 Mart 1971 tarihli 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu uyarınca tanımlanan Su Ürünleri İstihsal Sahaları da alan koruma statüleri arasında sayılabilir. Aynı kanunun 23üncü maddesi, sucul türlerin avlanabileceği yerler, avlanma usul ve esasları ile avlanma zamanlarını düzenleyen tüzükle ilgili konuları içermektedir. Su Ürünleri İstihsal Sahaları: Su ürünlerini istihsale elverişli, içinde veya üzerinde herhangi bir istihsal vasıtası kurulabilen, kullanılabilen su alanlarıdır. Bu çerçevede, ülkemizin tüm kıyı ve iç sularının su ürünleri istihsal sahası olduğu varsayılarak, su ürünleri istihsalinin yapılamayacağı yerler Su Ürünleri Kanunu kapsamında çıkartılan sirkülerde belirtilmektedir. Bu konuda 2002 yılı Aralık ayında yayımlanan en son sirkülerde, birçok düzenlemenin yanı sıra bölge ve yer yasakları da tanımlanmıştır. Bu sirküler kapsamında, denizkaplumbağası üreme alanı olarak tespit edilen yerlerle ilgili olarak da birtakım koruma tedbirleri alınmakta ve ayrıca iç sularımızda belirli dönemler için avlanma yasağı uygulanmaktadır.
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu Kültür Bakanlığının yetkisi kapsamında 2863 sayı ile 21 Temmuz 1983 tarihinde yayımlanarak, 3386 sayı ve 17 Haziran 1987 tarihinde birtakım değişlikler yapılan Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, sit alanları ile ilgili düzenlemeleri içermektedir. Sit Alanları: Tarihöncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari vb. özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış doğal özellikleri ile korunması gereken alanlardır. Sit alanları kentsel sit, arkeolojik sit, tarihi sit ve doğal sit alanları olarak ayrılmıştır. Doğal güzellik ve bilimsel açıdan sıradışı, evrensel değeri olan alanlar doğal sit alanı olarak belirtilmiştir. Doğal sit alanları üç ayrı derece sınıflandırılır.
Milli Parklar
Korunan Alanlar
Milli Parklar
Bilimsel ve estetik bakımından, milli ve milletlerarası ender bulunan tabii ve kültürel kaynak değerleri ile koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat parçalarıdır. Ülkemizde 33 adet Milli Park ilan edilmiş alan bulunmaktadır.
Ülkemizdeki Milli Parklar
* Adıyaman - Nemrut Dağı Milli Parkı
* Afyonkarahisar - Başkomutanlık Tarihi Milli Parkı
* Ankara - Soğuksu Milli Parkı
* Antalya - Altınbeşik Mağarası Milli Parkı
* Antalya - Beydağları Sahil Milli Parkı
* Antalya - Güllük Dağı Milli Parkı
* Antalya - Köprülü Kanyon Milli Parkı
* Artvin - Karagöl Sahara Milli Parkı
* Artvin - Hatila Vadisi Milli Parkı
* Aydın - Büyük Menderes Deltası Milli Parkı
* Balıkesir - Kazdağı Milli Parkı
* Balıkesir - Kuşcenneti Milli Parkı
* Bolu - Yedigöller Milli Parkı
* Bursa - Uludağ Milli Parkı
* Çanakkale - Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı
* Çanakkale - Troya Tarihi Milli Parkı
* Çorum / Boğazköy - Alacahöyük Tarihi Milli Parkı
* Denizli - Honaz Dağı Milli Parkı
* Isparta - Kızıldağ Milli Parkı
* Isparta - Kovada Gölü Milli Parkı
* Kastamonu - Ilgaz Dağı Milli Parkı
* Kastamonu - Bartın Küre Dağları Milli Parkı
* Konya - Beyşehir Gölü Milli Parkı
* Manisa - Spil Dağı Milli Parkı
* Muğla - Marmaris Milli Parkı
* Muğla - Saklıkent Milli Parkı
* Nevşehir - Göreme Tarihi Milli Parkı
* Niğde - Aladağlar Milli Parkı
* Osmaniye - Karatepe - Aslantaş Tarihi Milli Parkı
* Rize - Kaçkar Dağları Milli Parkı
* Trabzon - Altındere Vadisi Milli Parkı
* Tunceli - Munzur Vadisi Milli Parkı
* Yozgat - Yozgat Çamlığı Milli Parkı
Tabiat Parkları
Korunan Alanlar
Tabiat Parkları
Milli Parklardan farklı olarak, milli ve milletlerarası ender bulunan sadece tabii kaynak değerleri ile koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat parçalarıdır. Ülkemizde 16 adet Tabiat Parkı bulunmaktadır.
Ülkemizdeki Tabiat Parkları
* Afyon - Akdağ Tabiat Parkı
* Antalya - Kurşunlu Şelalesi Tabiat Parkı
* Aydın - Bafa Gölü Tabiat Parkı
* Balıkesir - Ayvalık Adaları Tabiat Parkı
* Bolu - Abant Gölü Tabiat Parkı
* Çorum - Çatak Tabiat Parkı
* Gümüşhane - Artabel Gölleri Tabiat Parkı
* Isparta - Yazılı Kanyon Tabiat Parkı
* Isparta - Gölcük Tabiat Parkı
* İstanbul - Polonezköy Tabiat Parkı
* İstanbul - Türkmenbaşı Tabiat Parkı
* Kocaeli - Beşkayalar Tabiat Parkı
* Kocaeli - Ballıkayalar Tabiat Parkı
* Konya - Kocakoru Ormanı Tabiat Parkı
* Muğla - Kıdrak Tabiat Parkı
* Trabzon - Uzungöl Tabiat Parkı
Tabiat Anıtı
Korunan Alanlar
Tabiat Anıtları
Tabii ve tabiat olaylarının meydana getirdiği özelliklere ve bilimsel değerlere sahip milli park esasları dahilinde korunan tabiat parçalarıdır. Bu objeler bazen de bir kaya, bir şelale de olabilir. Ülkemizde 58 adet Tabiat Anıtı bulunmaktadır.
Ülkemizdeki Tabiat Anıtları
* Adana Tabiat Anıtları
* Adapazarı Tabiat Anıtları
* Ankara Tabiat Anıtları
* Antalya Tabiat Anıtları
* Aydın Tabiat Anıtları
* Çankırı Tabiat Anıtları
* Düzce Tabiat Anıtları
* Eskişehir Tabiat Anıtları
* Gümüşhane Tabiat Anıtları
* Isparta Tabiat Anıtları
* İstanbul Tabiat Anıtları
* İzmir Tabiat Alanları
* Kastamonu Tabiat Anıtları
* Konya Tabiat Anıtları
* Kütahya Tabiat Anıtları
* Mersin Tabiat Anıtları
* Muğla Tabiat Anıtları
* Sinop Tabiat Anıtları
* Trabzon Tabiat Anıtları
* Yozgat Tabiat Anıtları
Tabiatı Koruma Alanları
Korunan Alanlar
Tabiatı Koruma Alanları
Tabii ve tabiat olaylarının meydana getirdiği özelliklere ve bilimsel değerlere sahip milli park esasları dahilinde korunan tabiat parçalarıdır. Bu objeler bazen de bir kaya, bir şelale de olabilir. Ülkemizde 58 adet Tabiat Anıtı bulunmaktadır. Bilim ve eğitim bakımından önem taşıyan nadir, tehlikeye maruz ve kaybolmaya yüz tutmuş ekosistemler, türler ve tabii olayların meydana getirdiği seçkin örnekleri ihtiva eden, bilim ve eğitim amaçlarıyla kullanılmak üzere ayrılmış, turistik amaçlı kullanılmasına izin verilmeyen tabiat parçalarıdır. Ülkemizde 35 adet Tabiatı Koruma Alanı bulunmaktadır.
* Adana - Yumurtalık Tabiatı Koruma Alanı
* Afyonkarahisar - Dandindere Tabiatı Koruma Alanı
* Antalya - Alacadağ Tabiatı Koruma Alanı
* Antalya - Dibek Tabiatı Koruma Alanı
* Antalya - Çığlıkara Tabiatı Koruma Alanı
* Artvin - Efeler Tabiatı Koruma Alanı
* Artvin - Gorgit Tabiatı Koruma Alanı
* Artvin - Çamburnu Tabiatı Koruma Alanı
* Balıkesir - Gürgen Dağı Tabiatı Koruma Alanı
* Bolu - Bolu Fındığı Tabiatı Koruma Alanı
* Bolu - Akdoğan (Ebe Çamı)Tabiatı Koruma Alanı
* Bolu - Kökez Tabiatı Koruma Alanı
* Bolu - Sülüklügöl Tabiatı Koruma Alanı
* Burdur - Sütçüler Sığla Ormanı Tabiatı Koruma Alanı
* Denizli - Kartal Gölü Tabiatı Koruma Alanı
* Düzce - Demirciönü Tabiatı Koruma Alanı
* Edirne - Gala Gölü Tabiatı Koruma Alanı
* Hatay - Habibi Neccar Dağı Tabiatı Koruma Alanı
* Hatay - Tekkoz Kengerlidüz Tabiatı Koruma Alanı
* Isparta - Kasnak Meşesi Ormanı Tabiatı Koruma Alanı
* İstanbul - Göknalık Tabiatı Koruma Alanı
* Kayseri - Sultansazlığı Tabiatı Koruma Alanı
* Kırklareli - Kasatura Körfezi Tabiatı Koruma Alanı
* Kırklareli - Saka Gölü Tabiatı Koruma Alanı
* Kırşehir - Seyfe Gölü Tabiatı Koruma Alanı
* Konya - Akgöl Tabiatı Koruma Alanı
* Kütahya - Kasalıç Tabiatı Koruma Alanı
* Kütahya - Vakıf Çamlığı Tabiatı Koruma Alanı
* Muğla - Sırtlan Dağı Tabiatı Koruma Alanı
* Samsun - Hacıosman Ormanı Tabiatı Koruma Alanı
* Sinop - Sarıkum Tabiatı Koruma Alanı
* Zonguldak - Çitdere Tabiatı Koruma Alanı
* Zonguldak - Kavaklı Tabiatı Koruma Alanı