3 Mart 1924`te kabul edilen bir yasayla Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bütün öğretim ve eğitim kurumları Maarif Vekaleti`ne (Eğitim Bakanlığı) bağlandı. Tevhid-i Tedrisat Kanunu`yla (Öğretimin Birleştirilmesi Yasası) din eğitimi ya da dinsel temellere göre eğitim yapan okullar kapatıldı. Ardından Şeriye ve Evkaf Vekaleti (Din İşleri ve Vakıflar Bakanlığı) kaldırılarak din işleriyle ilgili olarak Diyanet İşleri Başkanlığı kuruldu. Böylece Türkiye`de din hizmetleri, devlet kontrolü dışında değil, devletin denetimiyle yürütülecekti. 1924`te halifeliğin kaldırılması, 1925`te tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması, Türkiye Cumhuriyeti`nin laikleşme yolunda attığı öteki adımlardır. Gene 1926`da yürürlüğe giren Medeni Kanun ile hukuk alanında da laiklik ilkesi geçerli kılındı. 1928`de çıkarılan yeni bir yasayla anayasanının ikinci maddesinde yer alan "Türk Devleti`nin dini, İslam dinidir" cümlesi çıkarıldı.
1931`de rejimin tek partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi`nın yeni programında laiklik altı okla simgelenen ilkelerden biri olarak yer aldı.
1933`te okul programlarından çıkarılan din dersleri, 1949`da ilköğretim, 1956`da ortaöğretim programlarına "seçmeli ders" olarak yeniden kondu. Din dersleri 1982 Anayasası`yla ilk ve ortaöğrenim kurumlarında zorunlu dersler arasına girdi.
Etosn55 - 6 ay önce