Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı Seçiminin Halka Yaptırılması

1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda Cumhurbaşkanlığı seçimi, Cumhurbaşkanının tarafsızlığını korumak ve hükümeti dengelemek amacı ile salt çoğunluk ilkesi dahilinde TBMM tarafından yapılmaktadır. Ancak, 2007 yılı Cumhurbaşkanlığı seçiminin krize girmesi sonucunda AKP (Daha önce ANAP genelbaşkanı Erkan Mumcu) tarafından ortaya Cumhurbaşkanı`nın halk tarafından seçilmesi fikri ortaya atılmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti`nde Cumhurbaşkanı, ülkenin temel ilkelerine sahip çıkan ve tarafsızlığını koruyacağına inanılan kişilerce seçilmektedir. Ancak, halkın cumhurbaşkanını seçmesi demek:

1. Tarafsızlığın bozulması: Cumhurbaşkanı halktan oy almak ve seçilmek isteyeceği için halkın karşısına çıktığında, onlara vaat vermelidir. Ancak, günümüz sisteminde Cumhurbaşkanı`nın halka tarafsız olmak dışında verebileceği bir vaat yoktur. Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti`nde Cumhurbaşkanı yöneten değil, denetleyendir. Bunun dışında herhangi bir vaat vermesi hem onun tarafsızlığını bozacak, hem de kurumu siyasallaştıracaktır.

2. Rejimde değişikliği: Cumhurbaşkanı, elinde yasama, yürütme ve yargı organlarının denetlemesini tutar. Özellikle ülkenin en siyasal kurumu olan TBMM`nin kanunları Cumhurbaşkanı`nın onayından geçer. Bu durumda Cumhurbaşkanının seçim ile başa gelmesi ve dolayısıyla da siyasallaşması demek, TBMM kararları karşısında Cumhurbaşkanının Türkiye Cumhuriyeti anayasasını değil, kendi siyasi iradesini kullanma serbestisi tanıması demektir. Bu da halihazırda yasama, yürütme ve yargı organlarının denetimini elinde tutan Cumhurbaşkanının "ülke başkanı" olması demektir, ki bu da parlamenter sistemin sonu anlamına gelmektedir.

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.