Türkiye'de Bilim ve Araştırma

Kısaca: Bilim ve Araştırma1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti'ne Osmanlı İmparatorluğu'ndan bir üniversite ve yedi eğitim kurumu miras kalmıştır. Bilim ve teknolojide Osmanlı İmparatorluğu'nun bu geç kalmışlık mirasını devralan Türkiye, bu açığı kapatmayı ve yeni çağ değişimini yakalamayı başarmıştır.Cumhuriyet’in 10. ...devamı ☟

Bilim ve Araştırma

1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti'ne Osmanlı İmparatorluğu'ndan bir üniversite ve yedi eğitim kurumu miras kalmıştır. Bilim ve teknolojide Osmanlı İmparatorluğu'nun bu geç kalmışlık mirasını devralan Türkiye, bu açığı kapatmayı ve yeni çağ değişimini yakalamayı başarmıştır.

Cumhuriyet’in 10. yılında (1933), Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi Almanyası’ndan kaçarak Türkiye'ye gelen Alman bilim adamlarının katkılarıyla ilk üniversite reformu gerçekleştirilmiştir. 2252 Sayılı Kanunla yürürlüğe giren bu reformun amacı; eğitim, öğretim, bilim ve araştırma çalışmalarının çağdaş bir düzeye ulaştırılmasıdır. Bu yasa Türkiye'de modern anlamda bilim eğitiminin ve bilimsel çalışmaların başlangıcı olarak kabul edilir. Bu çerçevede Darülfünun kapatılarak İstanbul Üniversitesi'ne dönüştürülmüştür. Bunu diğer üniversiteler ve büyük bir bölümü tarım ve ormancılık alanında faaliyet gösteren çok sayıda Araştırma-Geliştirme (AR-GE) Kurumu izlemiştir. 1928 yılında Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı, 1932 yılında Şeker Enstitüsü ve 1935 yılında Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) ile Elektrik İşleri Etüt İdaresi kurulmuştur.

Bilim ve teknoloji alanında belirli bir politika izleme arayışı ve ilk politika formülasyonları 1960'lı yıllarda planlı döneme geçilmesiyle başlamıştır. 1963 yılında, bilimsel faaliyetlerin yönlendirilmesinde rol alan Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) kurulması, dönemin bilim ve araştırma alanındaki en önemli gelişmesidir. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’na (TAEK) bağlı Ankara ve Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezleri de yine 1960'lı yıllarda kurulan önemli AR-GE kurumlarıdır.

1980'li yıllarda bilim ve araştırma alanında yeni düzenlemeler yapılmıştır. Bunlardan birincisi, 1981 yılında üniversitelerin yeniden yapılanmasını öngören YÖK Kanunu’nun çıkarılmasıdır. 1983 yılında ise Başbakan’a bağlı Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu kurulmuş ve bu da ülkede AR-GE politikalarının saptanması, yönlendirilmesi ve koordinasyonu konusunda önemli bir adım oluşturmuştur. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu, Türk bilim ve teknoloji sistemi içinde en üst düzeyde politika belirleme organıdır. Başbakan’ın başkanlığında ilgili bakanlar ile ilgili kuruluşların temsilcilerinden oluşmaktadır.

1990'lı yıllardaki önemli gelişmeler arasında, 1993 yılında Türkiye Bilimler Akademisi'nin (TÜBA) ve Türk Patent Enstitüsü'nün kurulması bulunmaktadır. Başbakan’a bağlı, tüzel kişiliğe, bilimsel, idari ve mali özerkliğe sahip bir kurum olan TÜBA, Türkiye'deki bilimsel araştırma standartlarının uluslararası düzeye çıkarılmasına yardımcı olmak amacıyla kurulmuştur.

Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK)

. 1963 yılında kurulan kurumun amacı, temel ve uygulamalı bilimler alanında AR-GE çalışmalarını geliştirmek, özendirmek, düzenlemek ve koordinasyonu sağlamaktır. İdari ve mali özerkliğe sahip bir kurum olan TÜBİTAK, bilim ve teknoloji politikasının saptanmasında hükümete danışmanlık yapmakta ve üniversiteler ile kamu ve özel sektörde yapılan AR-GE çalışmaları için finansal destek sağlamaktadır.

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun (BTYK) sekreterya hizmetlerini yerine getirmekle de görevli olan kurum ayrıca, bilim adamı ve araştırmacı yetiştirilmesini desteklemek amacıyla burslar ve ödüller vermekte, enformasyon hizmeti sağlamakta ve bilimsel yayınlar çıkartmakta, topluma bilimi tanıtmaya ve sevdirmeye yönelik etkinliklerde bulunmaktadır.

Kamu AR-GE Kurumları. Önde gelen Kamu AR-GE birimleri arasında, TÜBİTAK'a bağlı araştırma merkez ve enstitüleri, Tarım Bakanlığı‘na bağlı tarımsal araştırma birimleri, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile Devlet Su İşlerine bağlı araştırma merkezleri, Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı ile MTA ve TAEK’a bağlı Ankara ve Çekmece Nükleer Araştırma Merkezleri bulunmaktadır.

Bunların dışında, önde gelen kamu ve vakıf üniversiteleri ile bunlara bağlı enstitülerde gittikçe artan sayı ve büyüklükte araştırma etkinlikleri yürütülmektedir. Üniversitelerdeki bu araştırma potansiyeli, Türkiye’nin AR-GE yeteneklerinin büyük bölümünü oluşturmaktadır.

TÜBİTAK'a bağlı AR-GE birimlerinden, 1972 yılında Gebze'de geniş bir alan üzerinde kurulan Marmara Araştırma Merkezi‘nde (MAM) yer bilimleri, tekstil, bilişim teknolojileri, uzay bilimleri ve teknolojileri, malzeme ve kimya teknolojileri, gıda bilim ve teknolojileri, çevre ve enerji sistemlerini içeren çok geniş bir yelpazede AR-GE çalışmaları yapılmaktadır. TÜBİTAK’ın tüm birimlerinde yaklaşık 1.000 araştırmacı çalışmalarını sürdürmektedir.

Sağlık alanında önde gelen AR-GE kuruluşu olan Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı'nın kuruluş amacı, halk sağlığının korunması ve iyileştirilmesine yönelik araştırmalar yapmaktır.

MTA, genel olarak yer bilimleri alanında araştırmalar yaparak madencilik sektörüne ve ülke kalkınmasına destek olmak üzere kurulmuş bir bilimsel ve teknolojik araştırma kuruluşudur. Jeoloji, jeofizik ve teknoloji araştırmaları ile kimya ve madencilik alanlarında temel ve uygulamalı AR-GE yapan MTA'da çok sayıda araştırmacı görev yapmaktadır.

Ülkede tarım, ormancılık ve balıkçılığın geliştirilmesi alanında araştırmacıların çalıştığı 64 araştırma kuruluşu bulunmaktadır.

AR-GE Göstergeleri

. Türkiye'de 2000 yılı itibariyle AR-GE harcamaları 1.283 milyon dolar, harcamaların Gayri Safi Yurtiçi Hasıla‘ya (GSYİH) oranı ise ‰6.4‘tür. 2000 göstergelerine göre AR-GE harcamalarını gerçekleştiren sektörlerin başında %60.4 ile yükseköğretim kesimi gelmekte, bunu ticari kesim (%33.4) ve kamu kesimi (%6.2) izlemektedir. Sanayileşmiş ülkelerde AR-GE harcamalarının, GSYİH'ye oranının %2-2.5 dolayında olduğu göz önüne alınırsa bu amaçla yeterli kaynak ayrıldığı söylenemez. 2000 yılı itibariyle, 10.000 çalışan nüfus başına düşen araştırıcı sayısı 13.1 kişi düzeyine ulaşmıştır. Bu sayının gelişmiş ülkelerde ortalama 40 dolaylarında olduğu anımsanırsa, AR-GE işgücünün de yeterli sayılamayacağı görülmektedir.

Bilim ve teknolojide verimliliğin bir göstergesi olan uluslararası yayın sayısı itibariyle Türkiye'nin son yıllarda önemli bir atılım yaptığı gözlenmektedir. Fen Bilimleri dalında Fen Bilimleri Atıf Endeksi'nde taranan dergilerde yer alan Türkiye adresli yayınların sayısı 1981 yılında 394 iken, 2002 yılında bu sayı 9.303'e çıkmıştır. 1981 yılında dünya sıralamasındaki yeri 42 olan Türkiye, 2002 yılında büyük bir sıçrama yaparak 22. sıraya yükselmiştir.

Bilim ve Teknoloji Politikası

. Türkiye'nin bilim ve teknolojide en üst düzeyde politika belirleme organı olan Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun 1993 yılında yapılan toplantısında, 10 yıllık dönem sonunda ulaşılması öngörülen başlıca hedefler "Türk Bilim ve Teknoloji Politikası 1993-2003" başlığı altında belirlenmiş, "Bilim ve Teknolojide Atılım Projesi" ile geliştirilerek somut bir zemine oturtulmuştur.

Sözü edilen proje, Türkiye'yi bilim ve teknoloji üretiminde yetkinleşmiş; üretilen bilim ve teknolojiyi ekonomik ve toplumsal faydaya dönüştürebilme inovasyon becerisini kazanmış ve ulusal inovasyon sistemini kurarak kurumsal mekanizmalarını hayata geçirmiş bir ülke haline getirebilmenin yollarını göstermektedir.

Vizyon 2023–Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları Stratejisi Projesi. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun (BTYK) 24 Aralık 2001 ve 15 Nisan 2002 tarihlerindeki 7 ve 8. toplantılarında "Vizyon 2023-Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları Stratejisi Projesi" yürürlüğe girmiştir. Projenin amacı, 2023 yılından başlamak üzere önümüzdeki 20 yıl içinde, Cumhuriyet’in 100. yılına denk gelen 2023 yılında Türkiye’yi Atatürk’ün gösterdiği doğrultuda "Çağdaş medeniyet seviyesi düzeyine ulaşmış, bilim ve teknolojiye hakim bir refah toplumu" hedefine ulaştırmaktır. Proje, çeşitli akademik, kamu ve özel kuruluşlar ile sivil toplum örgütlerinin katılımıyla, TÜBİTAK’ın koordinasyonunda yürütülmektedir.

Avrupa Altıncı Çerçeve Programına Katılım

. BTYK’nın 15 Nisan 2002 tarihinde yapmış olduğu sekizinci toplantısında Türkiye’nin, Avrupa Birliği’nin ortak bilim ve teknoloji geliştirme programlarından altıncısı olan Altıncı Çerçeve Programı‘na başlangıcından itibaren tam üye olarak katılması kararı alınmış ve 29 Ekim 2002 tarihinde katılım anlaşması imzalanmıştır. TÜBİTAK, programın 2002-2006 yılları arasındaki uygulama süreci için Ulusal İrtibat Kuruluşu olarak görevlendirilmiştir. Program, "Avrupa Araştırma Alanı" adı altında 7 tematik program ve Nükleer Enerji konusunda toplumun korunmasına yönelik iki ek program içermektedir. AB’nin 6. Çerçeve Programı Projeleri‘ne 4 yıl süresince sağlayacağı kaynak 17.5 milyar Euro düzeyindedir.

Uluslararası İşbirliği. Türkiye'nin bilimsel ve teknolojik alanda ikili, çok taraflı ve bölgesel işbirliği konularında birçok etkinliği bulunmaktadır. İkili işbirliği, hükümetler arası antlaşmalarla veya TÜBİTAK ile muadili yabancı kuruluşlar arasında imzalanan antlaşma ve protokoller çerçevesinde yürütülmektedir. Hükümetler arası çok sayıda ikili anlaşmalar bulunmaktadır.

Ayrıca TÜBİTAK'ın yabancı kuruluşlar ile yapmış olduğu anlaşmalar çerçevesinde ikili işbirliği faaliyetleri yürütülmektedir. Bu kuruluşlar arasında NSF (Amerika Birleşik Devletleri), Jülich Araştırma Merkezi (Almanya), DFG (Almanya), Bulgar Bilimler Akademisi, CNRS (Fransa), MOS (İsrail), CNR (İtalya), Macaristan Eğitim Bakanlığı, Makedonya Eğitim ve Bilim Bakanlığı, Belarus Bilimler Akademisi, Pakistan Bilim ve Teknoloji Bakanlığı, Slovak Bilimler Akademisi, CSIR (Hindistan) ve Yunanistan Kalkınma Bakanlığı sayılabilir. Bölgesel işbirliği etkinlikleri çerçevesinde TÜBİTAK, Ekonomik İşbirliği Örgütü (ECO), Avrupa-Akdeniz İşbirliği (EURO-MED) ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'nın (BSEC) çalışmalarına da katılmaktadır.

Türkiye bilim ve teknoloji alanında Birleşmiş Milletler, UNESCO, NATO, OECD, İslam Konferansı Örgütü (OIC) Bilimsel ve Teknolojik İşbirliği Daimi Komitesi (COMSTECH), Avrupa Bilim Vakfı (ESF) ve Uluslararası Bilimsel Birlikler Konseyi (ICSU) gibi birçok uluslararası kuruluşun çalışmalarında aktif bir şekilde yer almaktadır. Ayrıca COST (Bilimsel ve Teknik Araştırma Alanında Avrupa İşbirliği) ve EUREKA (Avrupa Araştırma Koordinasyon Ajansı) programlarının üyesi olan Türkiye, ortak araştırma projeleriyle bu programlara aktif olarak katılmaktadır.

Evrensel Bilime Katkı. Türkiye, bilimsel çalışmaların başladığı 1930'lu yıllardan günümüze kadar uzanan kısa bir dönemde, bilim alanında belirli bir düzeye ulaşmış ve yetiştirdiği bilim adamlarıyla evrensel bilime önemli katkılarda bulunmuştur.

Amerikan Beyin Cerrahları Birliği tarafından, 1950 sonrası "Yüzyılın Adamı" seçilen Gazi Yaşargil, fizik alanında yaptığı kuramsal çalışmalarla bilim dünyasına adını yerleştiren Feza Gürsey, çalışmaları dünya matematik literatüründe ve kitaplarda "Hasse-Arf Teoremi" olarak geçen Cahit Arf, evrensel bilime damgasını vuran Türk bilim adamlarıdır.

Cavit Erginsoy "Fizik", Cemal Eringen "Mekanik", Dilhan Eryurt "Astrofizik", Sırrı Erinç "Coğrafya", Celal Şengör "Yer Bilimleri", Münci Kalayoğlu "Tıp", Gündüz İkeda "Matematik", Bahattin Baysal "Kimya", Semahat Geldiay "Zooloji", Ekrem Akurgal "Arkeoloji", Metin And "Kültür Tarihi" ve Halil İnalcık "Tarih" dallarında önemli başarılara imza atarak, ulusal ve uluslararası düzeyde ödüller kazanan diğer Türk bilim adamlarından bazılarıdır.

Kaynaklar

Vikipedi BYEGM Türkiye Tanıtım CD'si

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Bilim Araştırma Vakfı
3 yıl önce

olan, bu konuda konferans ve paneller düzenleyen bir vakıf. 1990 yılında kurulmuştur. Vakıf halini almadan önce Bilim Araştırma Grubu adıyla faaliyet göstermiştir...

Bilim Araştırma Vakfı, Adnan Oktar, Evrim kuramı, Kuruluş, Kurum, Taslak, Yaratılış
Marmara Araştırma Merkezi
7 yıl önce

dünyanın önder bilim ve teknoloji merkezleri içinde yer almak", görevi ise "Türkiye'nin küresel rekabet gücünün geliştirilmesine bilim ve teknolojiyi kullanarak...

Bilim ve Teknik
3 yıl önce

Bilim ve Teknik, TÜBİTAK'ın Ekim 1967'den beri yayımlanan aylık popüler bilim ve teknik dergisidir ve Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı tarafından...

Bilim ve Teknik (dergi), 1967, Dergi, Ekim, Taslak, TÜBİTAK
Bilim parkı
7 yıl önce

Bilim parkı veya teknopark, üniversiteler tarafından oluşturulan alanlarda araştırma-geliştirme yapacak firmalara kiralanrak firmaların büyümesini teşvik...

Bilim çocuk
3 yıl önce

tirajla Türkiye'nin en çok satılan dergisi olmuştur. Bilimle Uğraşalım: Bilim Çocuk'un 99. sayıdan (Mart 2006) itibaren vermeye başladığı bir ektir. Bilim Çocuk'un...

Deniz ve Su Hukuku Araştırmaları Merkezi
3 yıl önce

Deniz ve Su Hukuku Araştırmaları Merkezi, kısaca DESHAM, araştırma merkezi Ankara merkezli ve USAK'a bağlı olarak çalışıyor. Kuruluş tarihi 2004 olan...

Deniz ve Su Hukuku Araştırmaları Merkezi, Ortadoğu, USAK, Su Sorunu
Bilim
3 yıl önce

kuram olmaya yaklaşır. Bilim camiası birçok farklı bilim dalında uzmanlaşmış, farklı dallarda araştırma yapan birçok bilim insanı ve ilgili kurumlardan oluşmaktadır...

Bilimin tarih içindeki gelişimi, Bilim tarihi, Bilimsel yöntem, Ahlak, Arapça, Astronomi, Bilim Portalı, Bilimsel kuram, Dilbilgisi, Ekoloji, Fransızca, Mantık, Matematik, Deney
Bilim ve Sanat Vakfı
3 yıl önce

Bilim ve Sanat Vakfı (BİSAV), 1986 yılında kurulmuş, kurucuları arasında Mustafa Özel ve Ahmet Davutoğlu gibi isimlerin bulunduğu vakıftır. Vakıf binası...