Türgişler
Kısaca: Talas-Çu-İli-Isık Göl sahalarında hüküm süren Türk devleti. İstemi Kağan, 552’de devlet kurarken Göktürk Federasyonuna dâhil olan Türgişler, 7. yüzyılda Göktürkler zayıflayınca toparlandılar. Türgişlerin bilinen ilk liderlerinden Baga Tarkan ünvanlı U-çe-le, 630’dan sonra, herbirinin yedi bin askeri bulunan yirmi kumandan ile bir ordu kurdu. Biri Çu üzerinde, diğeri İli’nin kuzeyinde iki merkeze sâhip oldu. Turfan ve Kuça eyâletlerine kadar hâkimiyetini genişletti. On-oklar ülkesine sâhip oldu. ...devamı ☟
İlk Türgiş şefi olarak görünen, Baga Tarkan ünvanlı, U-çe-le başlanğıçta bağlı bulunduğu tayinli Batı Gök-Türk Kaganı’nın idaresizliğinden faydalanarak etrafına kuvvetler topladı, kısa zamanda her birinin 7 biner askeri olan 20 başbuğlu bir ordu kurmağa muvaffak oldu. Çu vadisinin kuzey-batı ucunda bulunan merkezini kuzey-doğuya nakletti. Böylece biri Çu üzerinde, öteki İli’nin kuzeyinde iki merkeze sahip oldu. Çu bölgesinden başka Turan ve Kuca “eyalet”lerine kadar hakimiyetlerini genişletti, durumun zayıfladığını görerek ülkesini bırakıp Çin başkentine giden tayinli “kagan”ın ayrılmasından sonra, hemen bütün On-ok sahasını kendi idaresine aldı. Fakat iktidarının bu sağlam devrinde (7. asrın sonlarında doğru) Kagan Kapagan idaresinde haşmetli çağını yaşayan Gök-Türkleri durdurmak maksadı ile Kırgızlar ve Çin ile işbirliği yapması iyi netice vermedi.
Göktürk aleyhtarı üçlü ittifakın bir üyesi olduğu için üzerine yürüyen Tonyukuk tarafından mağlup ve esir edildi (698 Bolçu savaşı). On ok sahası Gök-Türk hakanlığına bağlandı. U-çe-le’nin oğlu So-ko da merkeze itaatsizlik gösterdiği, Çin ile münasebet kurduğu için bu defa Kül Tegin ve Bilge’nin iştiraki ile Kagan Kapagan tarafından 711’de Bolçu yakınında hezimete uğratıldı ve telef edildi. Savaşın sebebi olarak Çin kaynaklarında bildirilen, Türgiş arazisinin paylaşılması sırasında çıkan anlaşmazlık ve kitabelerde “Kara-Türgiş” halkının itaate alındığının kaydedilmesi Türgiş hanlığında bir bölünmenin vukua gelmediğini göstermektedir. So-ko’ya bağlı Kara-Türgişler’in mağlup edildiği, fakat, So-o’nun küçük kardeşi, Çe-mu’ya bağlı grup (herhalde Sarı Türgiş)un mücadeleye katılmadığı anlaşılıyor.
Kapagan’ın şiddeti yüzünden karışıklık ve isyan hareketlerinin arttığı yıllarda Çin’in hiç eksilmeyen kışkırtmaları neticesinde yine Türgişler’le uğraşmak zorunda kalındı. 712 veya 713’te Kül Tegin tarafından idare edilen ve Gök-Türkler için elverişsiz şartlara rağmen başarı ile sona eren bir Kara-Türgiş seferinden sonra, Türgişler Su-lu-çur adlı başbuğu “kagan” seçtiler (717) ki Çin haberlerine göre Türk uruglarından mühim bir kısım, Bilge’den ayrılarak, yeni Türgiş hakanının hizmetine girmiştir.
Başkenti Talas’ın kuzey-batısında, Balasagun şehri olarak, uzunca süren hükümdarlığı zamanında Su-lu, Maveraünnehir’den doğuya Arap ilerlemesini durdurarak Orta Asya Türk halkının “Arap tebaası” olmasını engelleyen ve üzerinde Türklerin tarihi hak sahibi bulunduğu Maveraünnehir’i yine Türk eline almağa çalışan bir hakan olarak görünür.
Araplarla bu mücadele devrinde Arap ordularına karşı çıkanların hepsi İslam kaynaklarında “Türk” olarak belirtilmektedir. Büyük mücadelede şüphesiz bu bölgenin ve Seyhun ötesi Türk ülkelerinin, meşhur İç-Asya kervan yolu üzerinde yer almaları dolayısıyla, iktisadi ehemmiyeti de rol oynuyurdu. Halife Ömer b. Abdülaziz (717-720) tarafından tayin edilen ilk vali El-Cerrah b. Abdullah’ın Seyhun ötesinde giriştiği ilerleme teşebbüsünün, kumandanı durdurup muhasara ederek, Arap kuvvetlerini geri atacak şekilde gelişen Türk mukavemetinin karşısında sarsılması, Emevileri, aradaki Türk engelini kaldırmak için, Çin ile temaslar kurmağa sevk etmiş, bu maksatla şüphesiz Arapların müsaadesi ve teşviki ile gerek Maveraünnehir “hükümdar”larından, gerek doğrudan doğruya Araplardan heyetler gönderilmiş ise de hiçbir netice elde edilememişti. Çünkü Arap ordularının Seyhun ötesine geçmeleri ile aynı zamanda (719) başlayan Çin’in batıya doğru “Gök-Türk hakanlığının akamete uğrattığı- genişleme siyaseti bu defa Türgiş duvarına çarpma tehlikesi ile karşılaşmakta idi.
Çin’in şimdilik “durumu idare” yoluna girmesi dolayısıyla de kendilerini serbest hisseden Türgişler batıda faaliyete geçtiler. Bunun üzerine Maveraünnehir’de başlayan Arap aleyhtarı hareketler Türgiş baskısına iyiden iyiye yardımcı oluyordu. Seyhun’u aşarak Maveraünnehir’e giren Türk ordusu kumandanı Kül-çur Semerkand yakınına kadar sokularak ilk büyük başarıyı kazandı. Başında yeni kumandan Said b. Abdülaziz’in bulunduğu Arap kuvvetlerini mağlup ve kumandanını bir müddet çember içinde tuttu (721). Bu vali değiştirildi. Yerine gelen el-Haraşi (721 sonbaharı) şiddet oyuna başvurup yerlerini terk eden halkı Hocand bölgesinde teslim olmaya zorlayarak hepsini öldürttüğü için canlarını kurtarabilenler kütleler halinde Türgişler’e sığınıyorlardı.
Maverannehir’de tam bir ihtilal havası esmekte idi. Halife Hişam (724-743) bu valiyi de azlederek, yerine Müslim b. Said’i getirdi (724 başları). Arap askeri kuvvetleri arasında da ihtilaf baş göstermiş ve Yemenli kuvvetler tedip edilmişlerdi. Fergane’ye yürümek üzere Müslim b. Said idaresinde, Seyhun’u geçen Arap ordusuna karşı bizzat Hakan Su-lu çıktı. Ordusuna ricat emri veren Müslim susuz yollardan aralıksız ve cebri yürüyüş ile 11 gün çekildi ve taşıyamadıkları için bütün ağırlıklarını yakmaya mecbur kaldıktan sonra Seyhun kıyısında, Türgişler’le işbirliği halinde bulunan yerli kuvvetler tarafından durduruldu. Suya erişememişti. Arkadan hakan hızla gelmekte olduğu için, bin zorluk ile önlerindeki engeli aşan Arap kuvvetleri ağır telefat ve zayiat pahasına Semerkand’a doğru çekilmeğe muvaffak oldular.
724’te Seyhun ötesindeki bütün Arap kuvvetlerinin geri atılması ile neticelenen ve her tarafta Arap nüfuzunun kırılmasına sebep olan bu seferdeki hezimet, Arapları uzunca bir müddet müdafaada kalmaya zorlamış ve yalnız Maveraünnehir’de değil, Tuhoristan’da ve diğer güney bölgelerinde idareciler ve halk Türgişler’e kurtarıcı gözü ile bakmağa başlamışlardı. Türk kuvvetlerinin bütün ülkeye yayıldıkları ve Maveraünnehir Arap muhafız kıtalarının merkezi Semerkand önünde bile göründükleri bu sırada Horasan valisi tekrar değiştirildi. Fakat yeni vali Esed b. Abdullah, 726’da Huttal’da Su-lu Kagan karşısında başarısızlığa uğradığı için, bütün Maveraünnehir Arap iktidarının tehlikeye düştüğü bir zamanda azledildi. Ülkede Emeviler’e karşı Şii ve Abbasi propagandası da hızlanmakta idi. Hakan Su-lu durumdan faydalandı, yerli muhaliflerle ahenkli bir şekilde çalışarak, Buhara’yı zaptetti (725).
Arap idaresi Semerkand, Debusiya şehirleri ile iki küçük kaleye münhasır kalmıştı. Yerli halka birçok haklar bahşetmesine rağmen ümit ettiği ilgiyi göremeyen yeni vali Eşres b. Abdullah es-Sulemi, Beykent yakınlarında hakan tarafından sıkıştırılarak, ikinci bir “susuzluk vakası”na maruz kaldı, nihayet Semerkand’a doğru çekilmekte iken yetişen hakan ve Kül-çur idaresindeki Türgiş kuvvetleri tarafından Kemerce kalesinde 58 gün müddetle kuşatıldı. Artık Harezm’de bile Araplara karşı kımıldamalar görülüyordu. Su-lu’nun maksadı, Semerkand’daki Arap merkez ordugahını düşürüp Arapları Maveraünnehir’den tamamen atmaktı. Bu sebeple Semerkand’ı kuşatmağa hazırlandığı sırada çarpışmaya cesaret edemeyen karargah kumandanı Sevre b. Hur, yeni tayin edilen Horasan valisi Cuneyd b. Abdurrahman el-Muri’yi Merv’den imdada çağırdı.
Fakat Türgişler tarafından yolu kesilmişti. Zaruri olarak geçilmesi müşkül dağ yollarına düşen Cüneyd Savdar dağlarının dar geçitlerinde hakan tarafından sıkıştırıldı, yorgunluğa ilaveten susuz da kalan ordusu, yer-yer baskına uğruyordu. Nihayet 12 bin kişilik kuvvetinden 10 bininin telef olması karşılığında, Semerkand’a ulaşabildi (Geçit savaşı = Vak‘atü’ş-Şi‘b). Durumdan haberdar edilen Halife Hişam’ın emri ile Kufe ve Basra’dan 20 bin kişilik bir takviye ordusu Semerkand’a gelirken, kış da yaklaşmakta olduğundan, daha fazla kalmak istemeyen hakan, Buhara’yı da tahliye ederek, çekildi (732). Cuneyd’in 734 başlarında ölümü ile zaten Arap nüfuz ve kudreti iyice kırılmış olan Horasan vilayetinde “siyah bayrak açan”, Abbasi taraftarı, Haris b. Sureyc’in isyan ederek Belh’i, arkasından valilik merkezi Merv şehrini zaptetmesi Maveraünnehir’de durumu büsbütün karıştırdı.
Yeni valilerin üç sene (734-737) kendisi ile uğraşmak zorunda kaldıkları Haris sonunda Türgişler’e iltica etti. Hakan Su-lu Maveraünnehir’e karşı son seferinde hayli müttefik bulmuştu. Haris taraftarlarından başka Sogd hükümdarı (yani Gurak veya oğlu) Usruşana hakimi, Şaş (Taşkent bölgesi) hükümdarı, Hutta hükümdarı. Bu liste “Maveraünnehir’deki Arap nüfuzunun nasıl Türklere geçmiş olduğunu” açıkça göstermektedir. Hakan, Belh’e doğru ilerledi. Cuzcan’a girdi, önce Tuharistan’ı Araplara karşı ayaklandırarak mahalli bir destek sağlamağı faydalı görüyordu. Fakat vali Esed bi. Abdullah hakanın ordusunu arkadan vurmağa muvaffak oldu (737 Haristan Savaşı).
Esasen Su-lu, Araplar’la birleşen Cüzcan hükümdarının hıyanetine uğramıştı. Memleketine dönen Su-lu Kagan, herhalde ömrünü harcadığı bu mücadeleye devam edecekti, fakat kendisi o zamanlara kadar büyük hizmetleri gördüğü Kül-çur (=Baga Tarkan) tarafından öldürüldü (738). Çin’in Türk başbuğlarını birbirine düşürme esasına dayanan tahrikçi siyaseti bir daha hedefine ulaşmış ve Kara Türgişler’le Sarı Türgişleri birbirine iyice düşman etmişti. Sarı Türgişler mücadeleyi kazandılar. Başbuğları Baga Tarkan (Kül-çur) rakibi Kara Türgiş başbuğu Tu-mo-çe’yi mağlup ederek ve onun “kağan” yapılmasını istediği Su-lu’nun oğlunu ortadan kaldırarak kendini “kağan” ilan etti. Bu arada Çin’in On-oklar “kaganı” tayin ettiği, Aşına ailesinden son hakan olan Hin’i mağlup edip öldürmesi (739), Çin’i bu defa Kara-Türgişleri desteklemeğe sevk etti.
742’deki Türgiş kaganı İl-etmiş Kutlug Bilge bir Kara-Türgiş başbuğu idi. 753’te hakan ilan edilen Tangri Bulmuş bir Kara Türgiş idi. Uzun süren iki taraf arasındaki mücadeleye Karluklar da karışmışlar, Türgiş iktidarı büsbütün zayıflamıştı. Nihayet 20 sene içinde gittikçe kuvvet kazanan Karluklar To-lular ve Nu-şi-piler arasında üstünlük kazanarak, ağırlık merkezi Çu vadisi olmak üzere kendi hakimiyetlerini kurdular (766).
Türkeş Devleti
3 yıl öncekomutasındaki "Sarı Türgişler" galip geldi. Kül Çor, adını Baka Tarkan olarak değiştirdi ve kendini Türkeşlerin kağanı ilan etti. "Kara Türgişler"in başında ise...
Talas Muharebesi
3 yıl öncegerekse Türk ve İslam tarihi açısından önemlidir. Parçalanan Türgişlerin “Kara Türgişler” grubu 742'de Çinlilerin desteğiyle Tumoça komutasında bağımsızlıklarını...
Karluklar
3 yıl önceKarluklar yenilgiye uğrayarak Türgişlere sığınmıştır. Takriben 759 yılına kadar bazen kendi başlarına, bazen de Basmıllar ve Türgişler ile birleşerek Uygurlar'a...
Cengiz Han, 1100, 1161, 1162, 1167, 1182, 1190, 1201, 1206, 1211, 1218Kapgan Kağan
3 yıl önceTürklerin iadesini istedi. Bu durumda Tang Hanedanlığı, Türk kökenli Türgişler ve Kırgızlar ile bağlaşma yoluna gitti. Bu bağlaşmayı zamanında fark eden...
Kapgan Kağan, Kapgan KağanKül Tigin
3 yıl önceBerçik-er, Bukarak uluş bodunta Enik Sengün, Ogul Tarkan kelti. On-Ok oglım Türgiş kaganta Makaraç Tamgaçı, Oguz Bilge Tamgaçı kelti. Kırkız kaganta Tarduş...
Kül Tigin, Bilge Kağan, Kişi, Orhun yazıtları, Taslak, İstemi Kağan, Gültekin, Kutlukhan, Göktürkler, TürklerAzlar
3 yıl öncezikredildiği görülmektedir. 8. yüzyıl Göktürk kaynaklarındaki Azlar, Kırgız ve Türgiş gibi Türk boylarıyla iç içer geçmiş bir halk olarak gösterilmektedir. 1971...
Bilge Kağan
3 yıl öncedenetiminde yetişti. 698 yılında, amcası Kapgan Kağan'ın isteği üzerine Türgişler ile yapılan Bolçu Savaşı'na katıldı. 699 yılında amcası Kapgan Kağan tarafından...
Göktürkler, Kül Tigin, Türkler, Türk, Göktürk Yazıtları, Kül Tigin Yazıtı, TürkçeKazakistan tarihi
3 yıl önceGöktürk İmparatorluğu, Hazarlar ve Bulgar Dönemi, II. Göktürk Kağanlığı, Türgiş Devleti, Arap Akınları, Karluklar ve Kimekler, Karahanlı Devleti, Oğuz Yabgu...
Züleyha - 5 yıl önce
Bu bilgilerin kaynağı ibrahim kafesoğlu'nun Türk milli kültürü kitabı. Cümlelerin sadeleştirilmiş hali.
Züleyha - 5 yıl önce
Bu bilgilerin kaynağı ibrahim kafesoğlu'nun Türk milli kültürü kitabı. Bu cümlelerin sadeleştirilmiş hali.