1993 yılında kuruluşunda da bulunduğu Samanyolu televizyonunda programlar yaptı. 1993 - 1996 yıllarında Akşam gazetesinde muhabirliği yaptı. 1998 Ocak ayından itibaren yayın hayatına yeni başlayan haftalık "Strateji" dergisinin haber koordinatörlüğü görevine başladı.
2 Mart 2001'de dönemin İstanbul Organize Şube Müdürü Adil Serdar Saçan tarafından otomobil kaçakçılığı ile ilgili operasyonunda gözaltına alındı. Evi ve iş yerinde yapılan aramalarda Ergenekon örgütü ile ilgili 6 çuval doküman bulundu. Kendisini sorgulayan Organize Şube Müdürü Adil Serdar Saçan'a Ergenekon hakkında detaylı bilgiler verdi.
Serbest bırakıldıktan sonra Güney polisteki sorgusunda deşifre olunca, dönemin MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun tarafından ABD'ye gönderildi. 2004 yılında Yahudi dinine girdiğini ve haham yardımcılığı yapmaya başladığını iddia etti. Şu an Kanada’da yaşamını sürdüren ve kamuoyunda Ergenekon'un karakutusu olarak bilinen Güney hakkında 26 Kasım 2008 tarihinde Sabah Gazetesinin yayınlamış olduğu bir belge ile Milli İstihbarat Teşkilatı'nın Türkiye-İran Masasında görevli kod adı "İpek" olan ishibarat elemanı olduğu ortaya çıktı. MİT daha sonra buradaki görevinden alıp Jitem olarak bilinen Jandarma İstihbarat Merkezi içine sızmakla görevlendirildi. 27 kasım 2008 tarihinde Milli İstihbarat Teşkilatı'nın yaptığı açıklamada ise Güney hakkında; kayıtlı bilgi kaynağı olmadığı, Sabah Gazetesi'nde yayınlanan belgenin ise varlığını kabul ettiğini açıklamıştır.
Sabah gazetesinin 26 Kasım 2008 tarihli nüshasında 'Kod Adı İpek' başlığı altında Tuncay Güney ile ilgili belgeyi konu alan bir manşet haber yayımlanmıştır.
Haberde yer alan belge, Teşkilatımıza aittir. Söz konusu belgenin dışarıya yansıtılması ile ilgili idari soruşturma açılmıştır.
Tuncay Güney o dönem itibarıyla şüpheli faaliyetlerinden dolayı dikkatimizi çeken ve üzerinde çalışma yapılan bir şahıstır.
Bu bağlamda, Tuncay Güney kayıtlı bir haber kaynağımız değildir.
Kuruluş ve işleyişi tartışmalı olan Kontr Terör Merkezi, sorumluları ile birlikte 1997 yılında kuruluş şemasından çıkarılmıştır.
Milli İstihbarat Teşkilatına yönelik asılsız iddiaları, belirlenmiş senaryolara göre çeşitli dönemlerde ortaya atanların amacı kamuoyu tarafından bilinmektedir.
Milli İstihbarat Teşkilatı ile doğrudan veya dolaylı şekilde bağlantı kurulmasına çalışılan söz konusu yayınla ilgili yasal yollara başvurulacaktır.
Sabah Gazetesi 26 Kazım 2008 tarihli haberin satır başları
Güney MİT'e çok genç yaşlarda, MİT İstanbul Bölge Başkanı Galip Tuğcu tarafından kazandırıldı. 1990'lı yıllarda önce "Gerici Faaliyetler Şubesi" sonra da İran Masası'na bağlı çalışan Güney, bu amaçla genç bir gazeteci kimliğiyle, Ortadoğu'daki liderlerle yüzyüze görüşmeler yaptı. Ancak 1992 yılında MİT Güney'in görevini değiştirdi. JİTEM ve Ergenekon'a sızma görevi verilen Güney, ilk kez bu tarihte albay rütbesiyle Ağrı'da görev yapan Veli Küçük ile tanıştı. 1996-97 yıllarında Susurluk skandalı sırasında MİT için önemli bir bilgi kaynağı olan Güney, hem Susurluk hem de 28 Şubat sürecinde elde ettiği bilgileri, MİT'in çalışma merkezi olarak kullandığı İstanbul Dolmabahçe Sarayı Harem Dairesi'ne götürüyordu. Ancak Güney'in kimliği 2001 yılında dönemin İstanbul Organize Suçlar Şubesi Müdürü Adil Serdar Saçan tarafından yapılan sorguda deşifre edildi. İddiaya göre Güney'in JİTEM kimliğinin deşifre olmasını istemeyen Veli Küçük, Güney'in serbest kalmasını sağladı. Tam bu noktada MİT de devreye girdi.
Bizzat MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun, CİA ile temas kurarak Güney'e 10 yıllık ABD vizesi aldı. Güney kendi adına pasaport ile MİT İstanbul Bölge Başkanı Kubilay Günay'ın ekibi eşliğinde THY'nin New York tarifeli uçağıyla ABD'ye gönderildi. New York'ta Güney'i karşılayanlar, Güney'i Manhattan 301 East 94 Street adresindeki The Marmara Oteli'ne yerleştirdi. Bir hafta sonra Manhattan Postanesi'nin yanındaki gökdelende, Türk istihbaratının kullandığı bir daireye geçti ve 1 yıl boyunca burada yaşadı. Elemanı Güney vasıtasıyla Ergenekon'u bildiği halde yetkili mercileri haberdar etmeme suçlamasıyla karşı karşıya kalmamak için MİT tam da bu tarihten bir yıl sonra ilk kez resmi bir rapor hazırladı. MİT'in 2003'te Başbakanlık'a gönderdiği yazıda, "2002'de postayla ulaşan 6 adet CD ve 2 sayfalık isimsiz mektupta Ergenekon ile ilgili istihbarat alındığı" belirtildi. MİT'in Güney'le ilgili ilk kez Tuncay Güney İPEK olarak bahsetmesi savcı Zekeriya Öz'ün de dikkatinden kaçmadı. Savcı Öz, Tuncay Güney'den elde edilen, "MİT Müsteşarlığı" başlıklı gizli ibareli 1996/114 sayı numaralı Yusuf Balbay ve Dinçer Bozak imzalı belge nedeniyle, MİT'ten Güney'le ilgili bilgiyi resmi olarak istemişti.
Bağlantılı
Kaynak:Sabah Gazetesi, Vikipedi, Star Gazetesi