Okyanus kütlesinde oluşan sismik bir şoktan doğan tsunami dalgaları, onlarca metre yüksekliğe ulaşabiliyor ve deniz kıyısındaki topraklarda yıkıcı etki yapıyor.
Japonca’da “liman dalgası” anlamına gelen tsunami sözcüğü, 15 Haziran 1896’da 21 bin kişinin hayatını kaybettiği “Büyük Meiji Tsunamisi’nden” sonra Japonlar’ın yaptığı yardım çağrılarıyla dünya dillerine yerleşti.
Tsunamiden sonra oluşan dalganın diğer deniz dalgalarından farkı, su zerreciklerinin sürüklenmesi sonucu hareket kazanmasıdır. Derin denizde varlığı hissedilmezken, sığ sulara geldiğinde dik yamaçlı kıyılarda ya da V tipi daralan körfez ve koylarda bazen 30 metreye kadar tırmanarak çok şiddetli akıntılar yaratabilen bu dalga; insanlar için deprem, tayfun, çığ, yangın ya da sel gibi bir doğal afet haline gelebilmektedir.
Tsunami ilk oluştuğunda tek bir dalgadır ancak kısa bir süre içerisinde üç ya da beş dalgaya dönüşerek çevreye yayılmaya başlar. Bu dalgaların birincisi ve sonuncusu çok zayıftır ancak diğer dalgalar etkilerini kıyılarda şiddetli biçimde hissettirebilecek bir enerjiyle ilerlerler. Bu nedenle depremlerden kısa bir süre sonra kıyılarda görülen yavaş ama anormal su düzeyi değişimi ilk dalganın geldiğini gösterir. Bu değişim, arkadan gelecek olan çok kuvvetli dalgaların ilk habercisi de olabilir.
Alınabilecek Önlemler
- Deniz kıyısında yerleşim yeri seçerken; tsunami riskini de diğer doğal afetler gibi değerlendirmek alınabilecek ilk önlemdir.
- Yüksek yerlere doğru hızla gitmek.
- Deniz yanında dağ biçiminde yüksek bir yamaç varsa hemen yüksek yerlere doğru gidin.
- Tsunami'nin ilk dalgası geldikten sonra tehlikenin geçtiğini sanmayın bazen ikinci dalga ilk dalgadan daha büyük olabilir.
- Tsunami’nin deniz kıyısına ilk gelişi su düzeyinin anormal biçimde yükselmesi ya da çökmesiyle kendini belli eder. Tsunami’nin bu öncü zayıf ilk dalgası, arkasından gelecek olan iki ya da üç kuvvetli dalganın habercisidir. Bu durumda yapılacak tek şey; kıyıdan uzaklaşmaktır. Deniz içerisinde seyir halinde bulunanlar ise kıyıdan uzaklara, derin sulara giderek dalganın kendilerine ve deniz taşıtına vereceği zararı azaltabilir hatta önleyebilir. Deniz kıyısında olanlar içinse, denizden uzaklara ve yükseklere gitmek zorunludur.Türkiye'de ise Tsunami'nin en şiddetli ve tehlikeli olabileceği yerler, Muğla-Gökova Körfezi,İnce Burun ve Kara Burun, İzmir-İzmir Körfezi, Aliağa ve Dikili arası, İstanbul-Kartal, Küçük Çekmece, Şile, Antalya-Antalya Körfezi, Adana-Yumurtalık, Antakya(Hatay)-Dörtyol, Adapazarı(Sakarya)-Karasu- Zonguldak-Ereğli, Samsun-19 Mayıs ve Tekkeköy.
Depremlerden sonra oluşan tsunamiler, diğer deniz dalgalarından farklı. Derin denizde varlığı hissedilmezken, sığ sulara geldiğinde bazen 30 metreye kadar yükselerek çok şiddetli akıntılar yaratabiliyor.
Tsunami ilk oluştuğunda tek bir dalga, ama kısa bir süre içerisinde üç ya da beş dalgaya dönüşerek çevreye yayılmaya başlıyor. Bu dalgaların birincisi ve sonuncusu genelde çok zayıf oluyor. Fakat diğer dalgalar, etkilerini kıyılarda şiddetli biçimde hissettirebilecek bir enerjiyle ilerliyor.
Bu nedenle, depremlerden kısa bir süre sonra kıyılarda görülen yavaş ama anormal su düzeyi değişimi ilk dalganın geldiğini gösteriyor. Bu değişim, arkadan gelecek olan çok kuvvetli dalgaların ilk habercisi de olabiliyor.
surface milling cutters - 1 ay önce