İlçenin yüzölçümü 784 km²`dir. Bir beldesi (Gökçen) ve 64 köyü bulunmaktadır. 2000 Yılı Genel Nüfus Sayımı`na göre toplam nüfusu 78.025`tir.Bu nüfusun 42.988`i merkezde, 35.037`si belde ve köylerde yaşamaktadır.
İlçe sınırları içerisinde bulunan Güme Dağları 1646 m. yüksekliğindedir. Toprak yapısı kumlu, killi ve kır taban bir görüntü vermesine rağmen oldukça verimli ve çok çeşitli ürün yetiştirilmesine elverişlidir. Tarımsal ürünlerin çeşitliliğinde ilçenin tek akarsuyu olan 175 km. uzunluğundaki Küçük Menderes ırmağının da öneli rolü vardır. Akdeniz ikliminin etkisi altında olan ve bitki örtüsü bakımından maki bitki topluluğuna sahip bulunan Tire`de yazları sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. İlçede sıcaklık yazın +40 dereceye kadar yükselirken kışları en düşük sıcaklık +3 derece civarında olmaktadır. Her yıl ortalama yağış miktarı 600-650 mm olarak gerçekleşmekte en fazla yağış Aralık, Ocak, Şubat ve Mart aylarında görülmektedir.
İlçede 51 İlköğretim Okulu, 9 Orta Öğretim Kurumu bulunmakta; 12386 öğrencinin eğitim gördüğü bu okullarda 678 öğretmen görev yapmaktadır. İlçede 1 Devlet Hastanesi, 1 SSK Hastanesi, 6 Sağlık Ocağı, 12 Sağlık Evi, 1 Verem Savaş Dispanseri ve 1 Ana Çocuk Sağlığı bulunmaktadır.
Ege Üniversitesi`ne bağlı meslek yüksek okulu ve fakülte bağımsız üniversite olmak yolunda ilerlemektedir.
İlçe ekonomisi tarım, ticaret ve sanayiye dayanmaktadır. Tarım ürünleri başta pamuk olmak üzere, buğday, arpa, tütün, susam ve her türle meyve, sebzedir. Arıcılık ilerlemiş durumdadır. Besi ve süt inekçiliği gelişmiştir. Tire Organize Sanayi Bölgesinin kurulması sonucunda, ilçede sanayi de önemli ivme kazanmış bulunmaktadır.
Ayrıca Tire`nin köftesi de çok meşhurdur.
panoramik:[1]
360 derece panoramik tire fotoğrafları
Tarihçe
Tire çağlar boyu zengin coğrafyasının sağladığı olanaklarla birçok uygarlıklara sahne olmuştur. Bunlar Hitit, Frigya, Lidya, Pers, Helen, Roma ve Bizans dönemleridir. Ancak özellikle Türklerin Tire`yi ele geçirmesinden sonra Tire`de çok zengin tarihi ve kültürel bir birikim sağlanmıştır. Tire tarihçi Pachmeres`in deyimi ile "Keşişler Yöresi", Şerafeddin Zafernamesi`nde "Rum`un Meşhur Kenti", Evliya Çelebi`nin Seyahatnamesi`nde "Şeh-ri Muaz-zam Tire" olarak adlandırılan bir beldedir. Katip Çelebi (1608-1656) Tire`yi "Eski Taht Şehri" olarak nitelendirirken, 1908 Aydın Vilayeti Salnamesi`nde ilçe "Ulemalar Yatağı" olarak geçmektedir.Tire`nin ne zaman kurulduğu kesin olarak bilinmemektedir. Bununla beraber M.Ö. 2000 yıllarında adının geçtiği ve Hititler dönemine kadar uzanan kaynaklarda adının Hisar-Kale anlamına gelen Tyhra, Thira, Thyroıon, Apeteria, Teira ve Doma döneminde şehir anlamına gelen Arkadiapolis adıyla geçtiği görülmektedir. Hitit arşivi belgeleri Kadeş Savaşı`na katılanları sayarken Turşalardan (Tirha) söz etmektedir. Frigyalılar döneminde Heraklid Sülalesinin egemenliği altına giren Küçük Menderes Vadisinde bu dönem Frig Krallığının yıkılması ile son buldu. Tarihi kaynaklardan bu döneme ait hiçbir bilgi edinilememekte ve dolayısıyla bu tarihler karanlık olarak kalmaktadır. Lidya Devletini ünlü krallarından Gieges`in Tire`de görev yapması da yörenin önemini arttırmıştır. Daha sonra Thomos (Bozdağ)`dan inen Faktalos (Sart Deresi) çayının altın rezervleri Lidya`yı zengin bir ülke yapmış ve dünyadaki ilk madeni sikke burada basılmıştır. Lidyalılardan sonra M.Ö. 650`li yıllarda Pers egemenliğine giren Tire, kısa bir süre sonra tekrar Lidya`ya bağlanmıştır. Lidya Kralı Krezüs`ün döneminde yeni ve büyük bir uygarlık ile büyük zenginlik oluşturulmuştur. Sonraki dönemlerde Tire Romalılara geçmiş, bu dönemde de Anadolu`nun en seçkin şehri konumunu sürdürmüştür. Bu dönemde Tire bir Hiristiyan Şehri haline gelmiş ve birço yerde kiliseler ve ayazmalar yapılmıştır. Bu dönemin eserlerinden Halkapınar Köyündeki II. Teos`un anıtsal mezarı dikkate değer bir örnektir. Tire`nin Bizans Döneminde de Kadıköy (İstanbul) ve Nikea (İznik) meclislerinde de etkin, karar verici bir konumu olduğu bilinmektedir.
1390 yılında Aydınoğulları Beyliği Osmanlılara bağlanınca Beylik Lideri İsa Bey Tire`e oturmaya zorunlu tutulmuş ve başkent Selçuk`tan çıkarılmıştı Yıldırım Beyazıt İsa Bey`in Kızı Hafsa Sultan`ı alarak akrabalık sağladı. Bu olay Beyliğin ilk sona erişi oldu. Osmanlı Devletinin Ankara Savaşından yenik çıkması siyasi dengeyi değiştirdiği gibi Aydınoğulları Beyliği`nin yeniden tarih hanesinde görülmesini sağladı. Beyliğin Ankara Savaşından sonraki yönetim kenti Tire olmuş, Beylik Lideri İsa Bey`in çocukları Musa ve II. Umur Beyler babalarının ölümünden sonra Beyliği Tire`den yönetmişlerdir.
1426 yılında kesin olarak Osmanlı İmparatorluğu`na bağlanan Tire, gerek siyasi gerek ekonomik ve gerekse kültürel varlığı nedeniyle Osmanlıların bu kente daha ciddi eğilmelerini sağlamıştır. Bu dönemde yeni kurulan Aydın Eyaletinin sancağı da Tire olmuştur. Özellikle II. Murat ve Fatih Sultan Mehmet dönemlerinde girişilen imar, hareketleri kenti kısa sürede imparatorluk sınırları içinde birinci dereceden kent konumuna sokmuştur.
Türkiye`nin idari örgütlenmesinde önemli yer alan Tire, 1922`de Kurtuluş Savaşının kazanılması ve 1923 yılında Cumhuriyetin ilanı ile 20 Nisan 1924 tarihli sancakların kaldırılması ve yerlerine illerin kurulması kanunu ile yeni kurulan İzmir iline bağlanmıştır.
Tirespor bir zamanlar ikinci ligde fırtınalar estirmiş şimdi amatör kümede mücadele etmektedir. Halen Çorlu ilçesinde Emekli Başkomiser olan ÖMER ER 1950 senelerinde Tiresporda lisanslıoyuncu idi ve hakikaten o yıllar fırtınalı günlerdi Kaleycimiz Fikret beydi Birinci lige çıkmamıza ramak kalmıştı.