tik
1 . Herhangi bir kas kümesinin irade dışı hareketi:
"Abdi Bey, sol gözünde beliren bir tikle, yay gibi gergin ve mosmor dudakları titreyerek onları seyretti."- A. İlhan.
2 . Alışkanlıkla sık sık tekrarlanan gülünç, sıkıcı söz, el, kol, yüz hareketi veya bir davranış biçimi:
"Güldükten sonra hemen öksürmesinin de ilk önce sandığım gibi hastalık değil, bir nevi tik olduğu anlaşılıyordu."- R. N. Güntekin.
tik
Türkçe tik kelimesinin İngilizce karşılığı.
[TiK] n. tap, rap, dab, flip, flick, knock, tig
v. tap, rap, dab, flip, flick, click, tip, knuckle, pat, tig, tick, type, typewrite
n. tic, twitch
tik
Flemenkçe tik kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. tap, rap, dab, flip, flick, knock, tig
tik
Flemenkçe tik kelimesinin Fransızca karşılığı.
1. (deur) coup (m)
2. (straf) gifle (f); claque (f); soufflet (m)
3. (geluid) déclic (m); claquement (m)
tik
herhangi bir kas kümesinin istenç dışı devinmesi.
alışkanlıkla sık sık yinelenen gülünç, sıkıcı söz ya da el, kol, yüz devinmesi.
tik
Türkçe tik kelimesinin Fransızca karşılığı.
tic [le]
tik
Türkçe tik kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Tick, Zuckung