Bir ülkenin ihracatı ithalatını aşarsa bu ülkenin ticaret dengesinin lehte olduğu ya da dış ticaret fazlası verdiği söylenir; tersi durumdaysa ülkenin ticaret dengesinin aleyhtedir ya da dış ticaret açığı bulunmaktadır. Avrupa`da 16-18 yüzyıllar arasında etkili olan merkantilizm kuramına göre, lehte bir ticaret dengesi sağlamak son derece önemliydi. Bu, ülkede üretilen malları öteki ülkelere ihraç etmek ve öteki ülkelerden, özellikle de oluşturulacak kolonilerden ulusal servetin kaynağı sayılan değerli metallerle hammaddelerin ithal etmek yoluyla gerçekleştirilmeliydi.
18. yüzyıl ortalarında gelişen klasik iktisat kuramına göre bir ülkenin dış ticaretini sürdürebilmesi için ya da ödemler bilançosunun her zaman dengede olması gerekmezdi. Tersine, sürekli bir ticaret fazlası ülkenin ekonomik kaynaklarını eksik kullandığı anlamına geliyordu. Ayrıca bir ülke ya da ülkeler grubunda biriken fazlalık sonuçta bu ülkelerin ekonomilerinde ani ve düzensiz değişiklere yol açabilirdi. Böyle bir durum 1970`lerde ve 1980`lerde, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesi ülkeler petrol fiyatlarında birden bire ve önemli oranda yükseltince ortaya çıktı. OPEC`in petrol satışları dolarla gerçekleştiğinden OPEC üyesi ülkelerde büyük miktarlarda dolar fazlası birikti. Gelişmekte olan ülkeler ise ticaret hadlerinin aleyhlerine bir eğilim göstermesinde ötürü, özellikle bunalım dönemlerinde dış ticaretlerinde önemli sorunlarla karşılaşırlar.
Kaynak
http://www.britannica.com/
ekonomi-taslak