Toprakta yaşayan Nicolaier basilinin derideki bir yara aracılığıyla organizmaya girmesinden kaynaklanan hastalıkta, giriş noktasında üreyen basilin çıkardığı toksinlerin organizmanın her yanına dağılması sonucunda 8-16 gün süren kuluçka döneminin ardından, önce çene kaslarında görülen ağrılı kas kasılmaları (çene kilitlenmesi) bütün vücuda yayılır. Tedavi edilmezse çok ağrılı kasılma nöbetleriyle sürer ve ölümle sonuçlanır.
Genellikle yaralanma yerinin yakınından ve yüzden başlayan ağrılı kasılmalar bütün vücuda yayılır.Kemik kırılmalarına ve solunum yetmezliğine sebep olur.
Hastaların % 70'i 50 yaş üzerindedir. Yanıklar, damardan ilaç kullanımı, kulak delinmesi, açık yaranın etraftan bulaşması, donuklar, deri yaraları, ameliyat yaraları, doğum sonrası dönem tetanoz enfeksiyonu açısından riskli durumlardır.
Etken yüksek etkiye sahip toksinini yalnızca oksijensiz koşullarda üretebilir. Vücuda giren mikrobun hastalık belirtisi vermesi için geçen kuluçka süresi 3 ila 21 gündür. İçinde yabancı cisim bulunan, doku harabiyetinin yüksek, kan, pıhtı ve ölü doku parçalarının olduğu yaralanmalarda bu sürenin 24 saate kadar indiği görülmüştür. Kuluçka döneminin ardından hastalık belirtileri ortaya çıkar, soluk borusunu ve solunum kaslarını da etkileyen ağrılı kas spazmları ve ağır merkezi sinir sistemi harabiyeti sonucunda ölüm gelişir. Çocuklarda ve ilerleyen yaşlarda ölüm oranı yüksektir, % 60 – 80 inde ölüm gelişmektedir.
Korunma
Tetanozdan korunmada temiz yara bakımı ve kirli yaraların cerrahi tedavisinden başka en önemli ve etkili korunma yolu aktif bağışıklama yani AŞILAMA’ dır. Bu, yaklaşık 4-6 haftalık aralarla yapılan 3 temel aşılanmadan (Temel immunizasyon) oluşur. Daha sonra her 5-10 yılda bir rapel aşı yapılması ile bağışıklığın devamı sağlanır.Yeni Doğan Tetanozu'ndan korunma ise anne adaylarının 3. aydan itibaren aşılanması ile olmaktadır.Genellikle son yıllarda doğum şartlarının geliştiği düşünülerek gebelerin aşılanması ihmal edilmektedir.Ancak hiçbir zararlı etkisi olmayan aşının gebelerde mutlaka uygulanması gerektiği kanaatındayız.
Yeni Doğan Tetanozu: Yaşamın ilk ayında görülür.Sağlıksız koşullarda yapılan doğumlarda veya göbek kordonunun kesilmesi esnasında steril olmayan enfekte malzemelerin kullanılmasıyla bulaşır.Emmeme, yutamama, kasılmalar ve teskin edilemeyen ağlamalarla kendini gösterir.Bu bebeklerin hemen hepsi yaşamlarının ilk günlerinde her türlü tedaviye rağmen ölmektedirler.
Tetanoz aşısı 1926 yılında Fransız tıb adamı Ramon et Zoeller tarafından bulunmuştur.
misafir - 9 yıl önce