Telkîn
Kısaca: Telkîn kabirde, cenazenin defnedilmesinden bir müddet sonra, Allahü tealadan onun affı, bağışlanması için dua ve niyazda bulunmak; kabirde sorulacak suallerin cevaplarını hatırlatmak. Telkin, lügatta “bir şeyi zihinde yer ettirmek, bir fikri aşılamak” manalarına gelir. Ölünün defninden sonra, kabre ve kıbleye karşı ayakta durarak telkin vermek, Peygamberimizin sünnetlerindendir. Cenazenin toprağa tevdi edilmesinden sonra, din kardeşlerinin hemen oradan ayrılması uygun değildir. Peygamb ...devamı ☟
Cenazenin toprağa tevdi edilmesinden sonra, din kardeşlerinin hemen oradan ayrılması uygun değildir. Peygamber efendimiz cenazeyi defnettikten sonra hemen ayrılmayıp, Eshabına hitaben de; “Kardeşiniz için Allahü tealadan mağfiret isteyiniz ve kendisine temkin (suale cevap iktidarı) ihsan buyurulmasını isteyiniz. Zira şimdi o, suale çekilecektir.” buyururlardı. Müslümanlar, cenazeyi kabir başına koyunca, iş yapmayanlar otururlar veya çömelirler. Yahudiler ve Hıristiyanların adetiyse ayakta durmaktır. Meyyit defnedilirken, yedi sureyi okumak müstehaptır. Bu yedi sure, İnna enzelna ve Kafirun, İza cae, İhlas, iki Kul e'uzü ve Fatiha sureleridir. Definden sonra bir hafta hergün sadaka verip, sevabını meyyitin ruhuna hediye etmek de müstehaptır.
Cenazeyi defnettikten sonra, birkaç dakika etrafında oturup veya çömelip, Bakara suresinin başını ve sonunu okumak, meyyit için dua ve istiğfar etmek çok sevaptır. Salih Müslümanlar, aralarında paylaşıp, bir evde toplanarak veya herkes kendi evinde, ücretsiz olarak hatim veya hatm-i tehlil, (yani kelime-i tevhidi yetmiş bin kerre) okumaları ve sevabını ölünün ruhuna göndermeleri çok faydalıdır.
Kabir suali olmayan kimselere telkin vermeye lüzum yoktur. Müslümanlardan dokuz kimseye kabir suali yoktur. Şehitler, sabi çocuklar, Peygamberler ve sıddikler vs. bunlardandır.
Birçok telkin şekli bildirilmiştir. Kabirde okunan telkinin metni, geniş olarak fıkıh (ilmihal) kitaplarında yazılıdır.
Kaynak: Rehber Ansiklopedisi
Bu konuda henüz görüş yok.